696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) 17. Maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yapılan değişiklik ile 4/C’lilerin 4/B’ye geçirilmesinde geçen bazı hükümlerin Anayasa’nın eşitlik, hakkaniyet ve hukuk devleti ilkelerine aykırı olması nedeni ile Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı Enerji Bir-Sen ilgili koyunu yargıya taşıyarak yürütmenin durdurulmasını talep etti.

Enerji Bir-Sen’den konuyla ilgili yapılan yazılı açıklama şu şekilde:

“Yıllardır kanayan bir yara haline gelen 4/C’lilerin durumu 30 Mart 2018’de yayımlanan 696 sayılı KHK ile şekillenmiş oldu. Uzun bir bekleyişin ardından açıklanan kararnamede yapılan değişiklikler 21 bin 4/C personeli için beklenenin aksine tam bir hayal kırıklığı oluşturdu. Aynı iş yerinde karşılıklı masalarda çalışan, aynı işi yapan iki farklı statüdeki personelin arasındaki mali ve sosyal uçurumu kapatması beklenen kararnamenin yüzdelik zam ile sınırlı kalması, sorunların olduğu gibi devam edecek olması geçiş yapacak personel için yetersiz kalmıştır.

Anayasa’da açıkça ifade edilen eşitlik ilkesi ile bağdaşmayan maddelerde; Mevcut 4/B personeli maaşlarını peşin olarak alırken, 4/C’den geçiş yapan personel işçiler gibi maaş yerine ücret almaya devam edecektir. Geçiş yapan personel, Mezuniyet branşına bakılmaksızın yalnızca Yüksekokul, Lisans mezuniyet seviyesine göre hiçbir mesleki ayrım gözetilmeden “İdari Büro Görevlisi” veya “İdari Destek Görevlisi” olarak istihdam edilecektir. Ayrıca mevcut 4/B personeli her ay en az 670 Lira ek ödeme alırken, geçiş yapan personel 206 Lira ek ödeme alabilecektir. Neye istinaden belirlendiği meçhul olan %20’lik ek ödeme oranı aradaki makası iyice açacaktır.

Anayasa’nın eşitlik ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan bu maddelerin bir an önce durdurulup hakkaniyet içerisinde tekrar düzenlenmesi elzemdir. Çalışanlar arasındaki sosyal ilişkiyi, iş barışını derinden zedeleyen bu yanlış uygulama personelin aidiyet duygusunu sarsmakta ve üvey evlat psikolojisi yaşatmaktadır.

Kamu görevlilerinin farklı ve karmaşık statü sisteminde kurtarılarak kapsayıcı ve sade bir sisteme kavuşturulması gerekirken, mevcut statü sayısının artması veya aynı gibi görünerek kendi içinde kutuplaşma yaratacak şekilde farklılaşması kamu personel rejimini, liyakat ve aidiyet olgularını olumsuz etkileyecektir.

Şimdilik sadece ismen kaldırılan 4/C’nin açılan davanın neticesiyle geride bıraktığı tüm sorunları ile birlikte tarih olması ve 21 bin kamu personelinin yıllardır süregelen mağduriyetinin sona ermesi beklenmektedir.