Yıllarca kamuda taşeron işçi vasfıyla adeta köle muamelesi gören, bir takım şirketlerin adı altında asgari ücret düzenine göre istihdam edilen ve ekonomik olarak prangalara mahkum edilen 696 KHK'lıların çilesi bitmek bilmiyor.

2 Nisan 2018 yılında taşerondan kadroya geçirilen işçilere yıllık % 4+4 ücret artışı reva görülürken, asgari ücretle 2 yıl boyunca kadrolu olarak çalışıp adeta tarihe geçtiler. Kamuda ilk kez kadrolu olup ta asgari ücretle imtihan olan işçilerin sorunları 1 Kasım 2020 tarhinde toplu sözleşmeye dahil edilince bitecek sanıyorduk ki! Bu kez bambaşka ve köklü sorunlar karşımıza çıktı.

Aylarca asıl işçi mi, yardımcı işçi mi olacak karmaşası çalışanların uykusunu kaçırırken, bazı malum sendikalar buna çanak tuttu. Şimdi esip gürleyen yetkili Genel Başkanların o günlerde nasıl sükunete büründüğünü emekçi işçilerle hep beraber idrak etmiştik. 

Geldiğimiz noktada işçiler kendi emekleriyle, bileğinin hakkıyla asıl işçi olmanın yolunu açtılar ve sosyal platformlardan yaptıkları özverili çalışmalarla seslerini duyurarak, asıl işçi olarak toplu iş sözleşmesi (TİS)'e dahil edildiler.

Peki toplu sözleşmeye girince herşey halloluyor mu? Tüm sorunlar bitiyor mu? Tabiki hayır..

Gelinen noktada şimdi işçileri daha büyük ve hayati önem arz eden sorunlar bekliyor. Bunlardan ilki ve en önemlisi zorunlu emeklilik. Zorunlu emeklilik denince akla gelen zorla emekli edilmek olsa da bunun kanunen açıklaması, taşeron işçilere kadro hakkı veren 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) uyarınca, emeklilik için asgari prim gününü ve diğer koşulları yerine getiren işçilerin zorunlu olarak emekli edilmesine deniyor. Yanıbaşında eski daimi işçiler 65 yaşına kadar çalışma hakkına sahipken, 696 KHK'lı kadın işçiler 47-48 yaşında, erkek işçiler ise 50-51 yaşlarında emekli ediliyor. Böylece çalışmak isteyen, yaşı genç olan işçiler zorunlu olarak emekli yapılıyor. Hal böyle olunca bu işçiler düşük emekli aylığına mahkum edilmiş oluyorlar.

Bazı sendikalar aynı iş yerinde aynı işi yapan, aynı kadroda görev yapan işçiler arasında eşitsizliğe yol açtığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvursalarda henüz net bir gelişme yok. 

KHK nedeniyle bazı haklardan mahrum edilen işçilerin yaşadıkları sorun bunlarla da sınırlı değil. Önlisans ve lisans mezunu çalışanlar unvan değişikliği ve görevde yükselme hakkı istiyor. Yanı sıra işçiler tayin ve becayiş hakkı istiyor. Kamuda 15-20 yıl görev yapmış kalifiye personel kıdem farkı istiyor. 

4 D kadrosunda istihdam edilen 696 KHK'lı işçiler işte tüm bu prangalardan kurtulmak istiyor. Yetkili veya yetkisiz tüm sendikaların asıl odaklanması gereken nokta burası. Çalışanların talepleri ve beklentileri karşılanmadıkça 696 KHK'lı işçiler için 1 Mayıs çok büyük anlam ifade etmeyecek.

Zorunlu emeklilik konusunda 1 Mayıs münasebetiyle Ajans Kamu adresimize yoğun bir şekilde talep ve beklentilerini ileten işçilerin sesini duyurmaya çalıştık.

Umarız çalışanlar bu prangalardan bir an önce kurtulurlar.

4 D'Lİ İŞÇİLERLE İLGİLİ SON DAKİKA GELİŞMELERİ İÇİN TIKLAYINIZ

AJANS KAMU - ÖZEL HABER