AJANS KAMU - ÖZEL HABER

Yüksek Hakem Kurulu (YHK) kararlarına tabi olarak yaklaşık 2.5 yıldır sosyal ve sendikal haklardan mahrum olarak kamuda istihdam edilen yüzbinlerce işçi 1 Kasım tarihinde yapılacak olan toplu iş sözleşmesinin çözüm olup olmayacağını merak ediyor.

Çalışanların talep ve beklentileri doğrultusunda yaptığımız araştırmaya göre, 31 Ekim'e kadar devam eden süreçte mevcut sözleşme ile çalışanlar bir çok haktan mahrum bırakıldı. Bunların başında sosyal ve sendikal kazanımlar, beraberinde toplu sözleşmenin getireceği bir çok haktan mahrum kalındı. Tayin haklarından tutun, bir çok hak kaybı yaşandı. Ayrıca ilave tediyeler de düşük verildi. Maaş üzerinden hesaplanan tediye, yüzde 4+4 zammının hışmına uğradı. Oysa tediye miktarı yüksek maaşlı işçilerde 1.500 TL'den fazla ödenmektedir.

Kamu çerçeve protokolü kapsamında kamuda istihdam edilen işçilerin bir diğer önemli hak kaybı da maaş zammı oldu. 

Normalde 2 yıllık yapılan toplu sözleşme de, birinci yıl birinci 6 aylık ücret zammı, birinci yıl ikinci 6 aylık ücret zammı, ikinci yıl birinci 6 aylık ücret zammı, ikinci yıl ikinci 6 aylık ücret zammı uygulanır. Ücret zam oranları şu an 4 D'li işçilerin aldığı yüzde 4+4 değil, aksine sendikaların masaya getirdiği yüksek zam oranlarıdır. 

Bunların dışında, doğum, ölüm, evlenme, yol yardımları ile prim, tazminat vb taraflar arasında başka bir anlaşma yapılmamışsa toplu iş sözleşmelerinin ücret zamları oranında ve ücretin zamlandığı tarih itibariyle artırılarak ödenir.

Sendikalı olmak işçinin hakkını araması için en önemli gereksinim. 696 sayılı KHK ile 4 D Kadrosunda istihdam edilen işçilerin sendikal haklardan mahrum edilmesi, daha doğrusu sendikaların pasifize edilişi çalışanları adeta sahipsiz konumda bıraktı. 

1 Kasım itibariyle umutlarının yeşermesini bekleyen yüzbinlerce işçi TİS'e dahil olduğunda, yaşadığı mağduriyetin daha iyi farkına varacak. 

İş kollarıyla ilgili sendikaların bu son günlerde gündeme aldığı konular için bir çok yorum yapıldı. Çalışanların 2 Nisan 2018 itibariyle sendikalardan uzaklaştırılması ve sendikaların da bu durum karşısında adeta dut yemiş bülbüle dönmesi işçileri küstürdü. Bir çok işçi mevcut üye olduğu sendikadan istifa etti. 1 Kasım, kendilerine küsen üyelerin yeniden kazanımı için sendikalar açısından da ayrı bir fırsat olacak. Tabi fırsata dönüştürebilirseler.. 

Bu yazımızda biz taraf değiliz ama mutlaka çalışanların, alın teri dökenlerin tarafındayız. Bunu da ifade etmek isteriz. 

Aynı zamanda iş kollarıyla ilgili atılacak adımlar özellikle sağlık alanında çalışan işçiler için hayati önem taşıyor. Şayet Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet veren işçiler, sağlıkla ilgili iş kollarına dahil edilmezlerse onları çok büyük sorunlar bekliyor. Bunun da altını çizmekte fayda var. 

1 Kasım'da şayet sendikalar özgürce masaya oturup, karşılarında herhangi bir engele takılmazlarsa çalışanları güzel günler bekliyor. 

Bu arada sorunların çözümü için sosyal platformlarda bir araya gelen işçiler çeşitli etkinliklerle gerek sendikalara, gerek yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyorlar.