HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanvekili Av. Hüseyin Öz'ün açıklamaları şu şekilde;

KADRO MÜCADELESİNİN MİMARI BİZ, KAZANANI EMEKÇİLERDİR

696 sayılı KHK ile kadro alan işçilerin mücadelesinde HAK-İŞ ve Hizmet-İş’in en ön safta yer aldığını belirten Öz, “Taşeron işçilerimiz, Genel Başkanımızın liderliğinde başlattığımız ‘Sendika Seni Korur’, ‘Hakkın Bize Emanet’ kampanyasıyla başlattığımız örgütlenme çalışmasıyla ilk defa sendikalı oldular. Akabinde, taşeron işçilerimiz için ilk defa toplu iş sözleşmeleri imzaladık. Takip eden dönemlerde kadro meselesini hükümet ile yürüttük ve Aralık 2017’de eksiklerine rağmen taşeron emekçisi kardeşlerimizi kadrolarına kavuşturduk” dedi.

EMEKÇİLERİN HAK VE HUKUKUNU KORUMAK İÇİN MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ

1 Kasım itibariyle yürürlüğe girmesi beklenen düzenlemeye HAK-İŞ ve Hizmet-İş olarak itiraz ettiğimizi belirten Öz, şöyle konuştu: “Konfederasyonumuz üyesi 88 bin arkadaşımız, kanun zoruyla başka konfederasyonların sendikalarına üye yapılma isteniyor. Bu düzenlemeye ilk andan itibaren karşı çıktık. Karşı çıkmaya devam ediyoruz.  Ası iş kolu-yardımcı iş kolu yalanı üzerinden üyelerimizi sendikalarına geçirmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Taşeron işçiler için mücadele ateşini ilk yaktığımızda emekçilerimizin dünü, bugünü ve yarını için mücadele ettik. Bugün de aynı noktayız. Taşeronla mücadelede emekçilerin yanında olmayanlar, bugün klavye başında algı oluşturmaya çalışıyor. Bunlara asla boyun eğmeyeceğiz. Üyemiz emekçilerin hak ve hukukunu korumak için mücadelemize devam edeceğiz.”

KAMUDA ÇALIŞAN İŞÇİ EMEKÇİLER İÇİN MASAYA OTURACAĞIZ

696 sayılı KHK ile kamuda kadrolu olarak çalışmaya başlayan emekçiler için 1 Kasım’dan itibaren masaya oturacaklarını belirten Öz, “1 Kasım’dan itibaren kamuda çalışan işçi arkadaşlarımız için masaya oturacağız, beklentilerini karşılamak adına çalışmalar yürüteceğiz. Beklentimiz ve gayretlerimiz, ücretlerde ve sosyal haklarda düzeltme yapılmasıdır. Eğer birlik ve beraberlik içerisinde hareket edersek bütün zorlukları aşma imkânımız var. Eğer bölünür, ayrışırsak bu yol ayrımından başkaları istifade eder. O zaman kaybeden hepimiz oluruz. Biz bu mücadelenin kazanan tarafında olmalıyız” dedi.