AJANS KAMU - ÖZEL HABER

2 Nisan 2018 yılında Kamuda kadro verilen işçilerin mağduriyetlerine bir yenisi daha eklendi.

Taşeron olarak çalışırken, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadroya alınan işçiler, toplu sözleşmede iş kolu engeline takılmak üzere.

Son günlerde Türk-İş ve Hak-İş gibi sendikaların yüksek sesle dile getirdiği, iş kolu değişikliğinin ve istisnai durumun gelecek açısından çalışma düzenini bozacağı açıklamaları henüz kamuoyunda yer bulmadı.

696 KHK ile kadroya alınan işçiler 10 yılın üzerinde kamuda görev yaparken, geçtiğimiz aylarda klinik destek personeli vasfı ile İŞKUR vasıtasıyla direk 4 D kadrosuna alınan işçilerin, toplu sözleşmeye dahil olması kafaları iyice karıştırdı. Kamuda 10-15 yıl hizmet etmiş, özellikle sağlık sektöründe yıpranmış, emek harcamış işçiler sırf 696 sayılı KHK ile kadroya alındıkları için, toplu sözleşmeye 1 Kasım itibariyle dahil edilecekler.

Çalışanlar; 1 Kasım için olumsuz yaklaşım sergilemiyor, bekleriz açıklamalarında bulunuyorlar fakat, kendilerinden sonra işe giren, şurda 3-5 aydır bizlerle aynı kadroya geçen işçiler, hangi hakla direk toplu sözleşmeye dahil oluyor? Maaş olarak en az 1.000 TL aramızda fark olacak, bunun neresi adalet? Neden biz yıllardır kamuda görev yaptığımız halde toplu sözleşmeye dahil edilmedik? Yüksek Hakem Kurulunun elle tutulmaz haklarına tabi kılındık? O ki 1 Kasım'da TİS süreci başlıyor, neden iş kolu değişikliği sebebiyle yine mağdur ediliyoruz. Sendika Başkanlarının açıkladığı istisnai durum nedeniyle neden mağdur oluyoruz? 

Yıllarca asgari ücretle çalışıp, kadroya geçince de asgari ücrete tabi olan işçiler hayli tedirgin. Kadroya geçiş sürecinde geriye dönük alacaklarından da feragat eden işçiler, yaşadıkları mağduriyetlerin hangisine yanacaklarını şaşırdılar! Kadroya geçince de yine asgari ücretle muhatap olmaları ise çalışanlar için tam bir acıklı hikaye gibi. Ayrıca pandemi sürecinde hastanelerde çalışıp ta döner sermaye veya ek ödeme gibi diğer sağlık çalışanlarına verilen haklardan mahrum edilmeleri de vicdanları hayli yaraladı.

Şimdi toplu sözleşmeye kenetlenen yüz binlerce çalışan, bu sürecin sağlıklı, adaletli, eşit ve adaletli bir şekilde yürütülmesini, gerek Çalışma Bakanlığı'nın, gerek sendikaların masada ellerine vicdanlarına koyarak hareket etmesini bekliyor. 

15 yıldır asgari ücretle çalışıp ta, kadroya geçince de asgari ücrete muhatap olan işçiler, artık ekonomik darboğazdan, bunalımdan, kabuslardan kurtulmak istiyorlar. 

Bu yazımızda işçilerden gelen mesajları derleyerek onların sesi olmaya çalıştık, yetkililere duyurulur.