Genel Başkan Devlet Sert açıklamalarında;

Hizmet-İş Sendikası’nın küçük bir odasında başlatılan mücadelenin bugün geldiği süreçlere dikkat çekerek, “Hizmet-İş Sendikamızın bir odasında 3-5 arkadaşla birlikte mücadele ederken şimdi salonlara sığmıyoruz. Bunu önemsiyoruz. Kolay bir süreç yaşanmadı. Sendikamızın her kademesinde görev almış bütün kardeşlerimizden Allah razı olsun” dedi.

Konuşmalarında sendikal duruş, akademik sendikacılık, yerli ve milli sendikacılığa vurgu yapan Genel Başkan Devlet Sert, “Sendikalı olmanın bir kader, Hak-İş’li olmanın bir seçim olduğu bu dünyada; tüm şartlar aleyhimize olsa da, insanlar arkamızdan konuşsa da; her türlü zorluğa rağmen geleceğe umutla bakmak, bu davaya, Hak-İş davasına inanmak; bu davada tek bir üye kalsa o da ben olacağım demek için var mıyız? Hak-İş’in değerleriyle sendikacılık yapmak, hak ve alın terine ‘değer’ katmak için var mıyız? Bu topraklarda yerli ve milli sendikacılık yapmak için var mıyız? Saygıdeğer Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi; “ülkemizin, bölgemizin bütün mazlum ve mağdurları Hak-İş’ten alacaklıdır, sağlık ve sosyal hizmet işçileri Öz Sağlık-İş’ten alacaklıdır” demek için, bu ilkelerle sendikacılık yapmaya var mısınız? İşçiye dönüp hakkın bize emanet diyebilecek bir sendikacılık için var mısınız? Hakkını size emanet etmiş 200 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin bu ağır sorumluluğu için, hakkın ve haklının rızası gözetmek için var mısınız? O halde her zaman yaptığımız şu duayı hep birlikte yapalım “Allah yüreklerimize yorgunluk vermesin”.

“MODEL OLMAK ZORUNDAYIZ”

“Akademik çalışmalarla sendikamızı güçlü kılmak, model olmak zorundayız. Sendikacılık böyle bir şey bazen aylarca evinize uğramazsınız. Sendikacılığın kuralı bu. Sendikacılık yürek ister, çalışmak ister. O yüreği taşıdığınız için siz bugün buradasınız. Hepinize teşekkür ediyor, alınlarınızdan öpüyorum. Model sendika bilicinde hareket ederek çok çalışmalıyız, çok gayret göstermeliyiz. Sağlık ve sosyal hizmet alanında en iyisini yapmalıyız. Bugün Dünya ile yarışıyoruz. Biz Türkiye’mizi güçlü kılmak zorundayız. Sendikacılığı en iyi yapmak zorundayız”.

“BİZİM MÜCADELEMİZİN TEMELİNDE İNSAN VAR, EMEK VAR”

“Sendikacılık öyle bir şey ki bazen aylarca evinize uğrayamazsınız. Ama biz madem bu işi yapacağız adam gibi yapmalıyız. Sendikacılık budur. Sizler seçilmiş insanlar olarak bugün buradasınız sendikacılık yürek, cesaret ve çalışma ister. O yüreği siz taşıdığınız için bugün buradasınız. Kardeşlerim, bizim mücadelemizin temelinde insan var, emek var. İnsanı ve emeği öncelediğimiz için bugün Türkiye’de söz sahibiyiz. Eğer bu emek mücadelesinde Öz Sağlık-İş ne kadar güçlü olursa, Hak-İş o kadar güçlü olur. Hak-İş ne kadar güçlü olursa, Türkiye o kadar güçlü olur. Türkiye ne kadar güçlü olursa Dünyada söz sahibi olur. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bizim sorumluluklarımız var”.

“SENİ SENDİKA KORUR, HAKKIN BİZE EMANET DEDİK”

“Hak-İş olarak Taşeron İşçisi Gerçeği Araştırma Anketi yaptık. 9 işkolunda, 27 işyerinde toplamda 5 bin 250 kamu taşeron işçisi ile yüz yüze anket gerçekleştirdik.  6552 Sayılı Yasanın çıkmasına yön verecek önemli çalışmalar gerçekleştirdiler bu arkadaşlar. Biz bunu niye yaptık? Taşeron gerçeğini kamuoyuyla paylaşmak için bunu yaptık. 6552 Sayılı Yasa çıktı. Bu yasayla birlikte ihaleler 3 yılda bire çıktı, maaşlarımız banka üzerinden yatırılıyor. Eskiden tazminat haklarımız yoktu, kurumlarda çalıştığımız süre içerisinde 11 ay 29 gün çalıştırılarak 1 günde işten çıkartılırdık. İş güvenliğimiz yoktu. Toplu İş Sözleşmesi hakkı geldi, iş güvencesi kurumlara devredildi. Şirketler ayağa kalktı, “ben kazancımdan çalışanıma veremem” dedi. Biz bununda üstesinden geldik. Bunları unutmayacağız. Her zaman paylaşacağız. Nereden nereye geldik, bunun bilincinde olursak geleceğe ışık tutacak daha aydınlık çalışmaları birlikte yapacağız”.

“MASABAŞINDA MİKROFONU AÇIP UNUTUP GİDENLER, BUGÜN YALAN YANLIŞ BİLGİLERLE ALGILAR YAPIYORLAR”

“Bakınız geçenlerde bir çalıştay yaptık canlı yayın olarak. 696 KHK’lı işçilerin sorunlarını masaya yatırdık. Tayin-becayiş, Ev Tipi Çalışma, Zorunlu Emeklilik, Görev tanımı. Yaptığımız bu çalıştay çok büyük ses getirdi, Sendikamızın resmi hesaplarından canlı olarak 8 saat yayınlandı.

Taşeron mücadelesinin mimarı Genel Başkanımız Mahmut Arslan da çalıştayımıza katıldı.  Arslan’ın yaptığı konuşmada “Biz bu taşeron mücadelesinde yalnız bırakıldık, bu mücadelede yanımızda yer almayanlar bugün yetki mücadelemizde iş yerlerine leş kargası gibi saldırdılar” sözünü HAK-İŞ Başkanı işçiye leş dedi diyerek bir algı operasyonuna dönüştürdüler. Bir algı yaptılar. Konfederasyon Başkanı Mahmut Arslan için çalışanlara leş dedi diye algı oluşturmaya çalıştılar. Oysa makamını bırakacak kadar cesaret gösteren bir insanın, 696 KHK ile kadroya geçen sizlerin emeğine saygısızlık yaparak bu ifadeleri gösterenler bugün yenildiklerini anladılar. O yüzden sizleri tebrik ediyorum. Bu algılara kapılmadınız, mücadele ettiniz, ettik”.

“KADROYA GEÇİŞ SÜRECİNDE BİR DEVRİM YAŞANDI”

“Sayın Cumhurbaşkanımıza kadro sürecinde göstermiş olduğu dirayetinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Dünyanın hiçbir ülkesinde firmalar üzerinde çalışıp kadroya geçirilen hiçbir işçi bulamazsınız. Adeta bir devrim yapıldı. Bunu göremezsiniz. Eksikleri yok mudur? Elbette var. Bunları çözmek bizim görevimiz. Herkes Toplu İş Sözleşmesine tabi oldu. Allah’ın izniyle adım adım Toplu İş Sözleşmesinde de üzerimize düşen gerekli adımlarımızı atacağız”.

“ERDEMLİLER TOPLULUĞUNU OLUŞTURMAK İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ”

“Ek ödeme konusunda biz ayrı tutulduk. Elbette doktorlarımız mücadele ettiler, ama yanlarında hep sizler vardınız. Ek ödemeden bu kardeşlerimiz yararlanmalı diye düşünüyoruz. Madem Devletimiz böyle bir karar vermiş biz de boş durmadık. Sendikamıza üye olan arkadaşlarıma yönelik 60 bin Türk lirası değerinde Ferdi Kaza Sigortasını sizler için oluşturduk. Bu sadece ölüm halinde değil, sakatlık durumlarında da biz bunu vereceğiz. Sizlerin çocukları, aileleri de bizim emanetimiz altında biz öyle bakıyoruz. Onun için onları da kapsam içerisinde ödemelerini vermeye çalışıyoruz. Üyelerimizin üniversitede okuyan evlatlarına da güzellikler yapacağız inşallah. Büyük bir aile ortamını hep birlikte yapacağız inşallah. Hak-İş ve Öz Sağlık-İş’te üye olmak herkese nasip olmaz. Biz erdemliler topluluğunu inşa etmek için bu mücadeleyi veriyoruz”.

“ÜYELERİMİZ BAŞ TACIMIZ, ONLARA GÖNÜLDEN BAĞLI OLARAK KUCAK AÇACAĞIZ”

“Bir ayağımız kendi kültürümüzde, milletimizden beslenerek, diğer ayağımızla Avrupa’nın, Asya’nın, Ortadoğu’nun Dünyanın bütün ülkelerine kendi değerlerimizi aşılamak için mücadele veriyoruz. O üyeler varsa siz varsınız. O halde onlar bizim baş tacımız, onlara sahip çıkacağız. Onlara gönülden bağlı olarak kucak açacağız, dağıtmadan, kırmadan, dökmeden. Herkesi kucaklayacağız. Dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun herkesi kucaklayacağız. Birleştiğimiz nokta emek mücadelesi, ekmek kavgası. Kavgamız bu olacak”.