Sağlık Bakanlığı’nın 10 gün önce çıkardığı bir genelgeyle hastanelerde çalışan temizlik, güvenlik ve bilgi işlem emekçilerinin aldığı gece mesaisi farkını kaldıracağını ilan etmesi üzerine Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde (Dışkapı SSK) çalışan temizlik işçileri genelgeye karşı bir mücadele başlatma kararı almışlardı. İşçiler almış oldukları bu karar doğrultusunda, bugün saat 12.00’de Ankara Ulus Heykel’de basın açıklaması gerçekleştirdi

İşçilerin gerçekleştirmiş olduğu basın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

Sağlık Bakanlığı 10 gün önce 81 ile gönderdiği genelgeyle işçilerin gece çalışmasında aldıkları %35 zam farkını kaldıracağını ilan etti. Gece çalışması toplu iş sözleşmesiyle kazanılmış bir haktır.
Yine aynı genelge ile toplu iş sözleşmesinin 29. Maddesi de boşa çıkarılmıştır. İlgili maddede yer alan “Vasıfsız işçi kadrosunda bulunmakla birlikte bir yıl süreyle vasıflı işçiler tarafından yapılması gerekli olan bir işte çalışmış olanlar bu sürenin sonunda vasıfsız bir işte çalıştırılamazlar.” hükmünü, genelgede yer alan “İşçinin kadroya geçişinde esas alınan ihale sözleşmesinde tarifi yapılan meslek koduna uygun olarak çalıştırılmasına azami dikkat gösterilecektir.” talimatıyla aşmaya çalışmaktadır.


Günün 2. Vardiyası gece 24.00’de sona ermektedir. Sağlık Bakanlığı can güvenliğimizden birinci derece sorumludur.
Biz sağlık emekçilerinin sorunlarından bir diğeri, iş tanımları dışında çalıştırılmalarıdır. Personel sayısının yetersizliği iş tanımlarını pratikte işlemez hale getirmekte, görev alanlarını belirsizleştirmektedir.
696 Sayılı KHK ve ilgili maddelerinde taşerondan kadroya geçerken Sağlık Bakanlığı ve işçiler arasında yapılan işe giriş sözleşmesinde belirtilen maaş %7 artış olacağı şeklindeydi. Ancak, bu %7’lik fark sözleşmemizde var bulunmasına karşın işveren bu hakkımızı gasp etmektedir. Bu gaspa istinaden pek çok dava açtık. Binlerce kazanılmış hak edişlerin ödenmiş olduğu emsal davalarımız olduğu halde Bakanlık bu yanlışından ısrarla dönmemektedir.
Kaldırıldığı söylenen taşeron çalıştırma kamuda hala devam etmektedir. Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün 7. Maddesi’nde kadro alamayan taşeron işçiler için yapılacağı söylenen çalışmaların bir an evvel sonuçlandırılarak kadro verilmesi, bu süre zarfında mevcut toplu iş sözleşmelerinden yararlanmalarını sağlamak amacı ile teşmil için gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz.
Bir diğer problemimiz mecburi emeklilik dayatmasıdır. Sürekli işçi kadrosunda istihdam edilen işçiler emeklilik şartlarını yerine getirdikten sonra da çalışmaya devam edilmektedirler. Ancak, 696 Sayılı KHK ile getirilen hüküm dolayısı ile taşerondan gelen işçiler, istemedikleri halde emekli edilebiliyorlar.
Başka bir talebimiz ise gelir vergisi uygulamasında açlık ve yoksulluk sınırlarının dikkate alınması, asgari ücretin bütünüyle vergi dışı bırakılması, yoksulluk sınırında ve altında ücret alanların asgari ücret kadar bölümünün vergi dışı bırakılması, gelirin diğer bölümünün %5-7 en fazla %10’u geçmeyecek oranda vergilendirilmesidir.
Bu sorunlarımıza istinaden bütün işçi sendikalarını ve derneklerini, kuruluş amaçları doğrultusunda görevlerini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Tarih boyunca işçilerin kazanmış olduğu hakların büyük çoğunluğu işçilerin kendi dik duruşu ve mücadelesi ile kazanılmıştır. Hukuki mücadelenin beraberinde unutulmamalıdır ki işçiler haklarını sokaklarda yaptıkları grev ve eylemler sayesinde kazanmıştır. Elbette bizim de çeşitli aktivite ve eylemlerimiz olacaktır.
Haklarımız için yapmış olduğumuz ve yapacağımız eylemler yasalar çerçevesinde olacaktır. Patronların ve ağaların yapmış olduğu gibi yasaları hiçbir zaman hiçe saymayacağız.