Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapan, pandeminin cefakar sağlık işçilerinin alın terini sömürmeye yönelik Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ve uygulanmak üzere  81 ile gönderilen “İşçi  Çalışma  Esasları” konulu yazıya tepkiler dinmek bilmiyor.

Türkiyenin üye sayısı olarak en büyük 3. sendikası olan Öz Sağlık-İş sendikası Genel Başkanı Devlet Sert yayınlanan yazıya sert tepki gösterdi ve süreci yargıya taşıyacaklarını söyledi.

Genel Başkan Devlet Sert'in açıkalamaları şu şekilde;

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü  Mehmet İslamoğlu imzası  ile yayınlanan ve  81 ile gönderilen  60438742-929 sayı ve “İşçi Çalışma Esasları” konulu yazının hukuka açıkça aykırı olduğunu belirten  Öz  Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert,  imzalanan  TİS’e  de  açıkça  aykırılık teşkil eden yazı hakkında hukuki girişim başlattıklarını söyledi.

Başkan Sert konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları ifade etti.

“Sağlık Bakanlığı  Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ve uygulanmak üzere  81 ile gönderilen “İşçi  Çalışma  Esasları” konulu yazı, ne tarafından bakarsanız bakın, hukuka, imzalanan toplu  iş sözleşmesine ve  evrensel sendikacılık ilkelerine, bu manadaki  bütün  uluslararası  belgelere aykırı  bir yazı ve  uygulama imkanı  bulunmayan, bulunsa dahi Türkiye genelinde iş barışını bilerek ve doğrudan baltalamaya dönük bir yazıdır.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde görev yapan sağlık işçilerinin alın terini  gasp etmeye, emeklerinin karşılığı ücrete göz dikmeye matuf böyle bir yazının hukuki geçerliliği bulunmamaktadır.

İllere gönderilen yazının satır aralarında oluşan GECE ZAMMI ÖDEMEYİN talimatı, her türlü gizlemeye rağmen  açıkça  görülmektedir.

Gece Fazla Çalışma  Ücretinin ve Gece Zammının ayrı ayrı düzenlendiği Toplu  İş sözleşmesine imza  atan Bakanlık, hemen ardından kendi imzasını  hiçe sayarak böyle bir tebligat ile sonuçları itibariyle devleti milyonlarca lira zarara sokacak bir kamu zararını başlatmaya çalışmaktadır.

Özellikle salgınla mücadelede en ön saflarda yer alan sağlık işçilerinin alın terinin karşılığını gasp etmeye dönük bu girişimi Sendika  olarak hukuki zeminlere taşıdık.

Gerekli tüm girişimleri başlattık.

Gece çalışmasını vardiya sistemine dönüştürmeye çalışmak elbette idarenin tasarrufunda ancak bu, ince  elenip sık dokunacak, tüm tedbirler ve personel sayısı  yeterliliği sağlanarak yapılabilecek bir  çalışma sistemi  olabilir.

Sağlık çalışanlarına karşı şiddetin alıp başını gittiği  şu  günlerde  gece vardiyasını  saat  00.00-01.00’da bitirip  çalışanını KADIN ERKEK FARK ETMEDEN O SAATTE  SOKAĞA  SALMAYI hedefleyen bu yazıyı kaleme  alanlar,  sağlık çalışanının can güvenliğinden de  bizatihi sorumlu  olacak, Allah korusun gece  yarısı  evlerine dönmeye çalışan personelin başına geleceklerin tek sorumlusu  sayılacaktır.

Dün balkonlardan alkışlanan pandemi savaşçılarının kazanılmış hakkını  bugün gasp etmeye,  alın terini  emeğini vermemeye, üstüne  can  güvenliğini tehlikeye atmaya dönük  bu  yazı başlı başına  HUKUK  GARABETİDİR

“İMZALADIĞIM TİS’E UYMUYORUM” demenin bir ifadesidir

“ULUSLARARASI BELGELERİ HİÇE SAYIYORUM” deminin bir başka  biçimidir.

Asıl önemlisi “SAĞLIK  İŞÇİSİ BİZİM İÇİN DEĞERLİ DEĞİLDİR” demektir.

Hiç kimsenin endişesi olmasın

Sendika  olarak bu  ülkede  Hukukun ve  Hukukçuların var olduğuna inanıyoruz.

Yapılan bir hatadır. Umarız ki  Sayın Bakanlık yetkilileri bu hatayı  fark edip bu  yazıyı  geri  çekerler.

Ama bu yapılmazsa biz sendika  olarak  İŞÇİNİN 1 KURUŞUNDAN DAHİ VAZGEÇMEYİZ.

Tüm hukuki ve idari  girişimler başlatılmıştır”