Kamuda yıllarca taşeron firmalar adı altında sömürülen ve adeta 2. sınıf insan muamelesine tabi tutulan taşeron işçilik neredeyse tarih oldu fakat, işçiler geriye dönük alacaklarının tarih olmasını istemiyor.

Kamuda 696 sayılı KHK'lı işçilerin 4 D Kadrosuna geçmeden önce sendikalı olmaları neticesinde maaşlarında gözle görülür bir yüzdelik fark olmuştu. Fakat kadroya geçince Yüksek Hakem Kurulu (YHK) kararınca asgari ücrete ilave olarak + %4 zam verildi. Yani ülke tarihinde kadroya geçipte asgari ücrete mahkum edilen ilk işçi sınıfı taşerondan kadroya geçen 696 KHK'lılar oldu. Sadece olanlar bunla da sınırlı değil, becayiş ve tayin hakkı verilmedi, zorunlu emekliliğe mecbur bırakıldılar. Kadroya geçtiler ama halen taşeron muamelesi görüyorlar. Muhtemelen birileri bu insanların 15-20 yıl asgari ücretle çalıştığını farkedememeiş ve kadroya geçişlerini hazmedememiş. Bu yüzden işçiler kadroya geçsin ama adeta kadrolu taşeron işçi olarak devam etsinler diyerek düğmeye basmış.

İşçiler kadroya geçtikleri tarihten itibaren geriye dönük olarak açtıkları yüzdelik fark davalarının sonuylarıyla 2. bir yıkıma uğruyor. Mahkemeler olumsuz kararlar veriyor, istinafa gidenler de geriye döndüğünde tekrar olumsuz sonuçlanıyor. Dava açan on binlerce işçi mağdur. Zaten kadro sürecinde geriye dönük alacaklarından zorla feragat ettirilen işçiler, açtıkları tüm davalardan ve alacaklarından vazgeçtiler. Kadro sonrası ise 696 KHK'lı işçiler 2. bir feragata maruz kalacak gibi görünüyor. Yargıtay'dan henüz net bir karar çıkmadı. Açılan davaların çoğunluğu olumsuz sonuçlanıyor. Davaların uzaması, itirazlar ve istinaf süreci işçilerin sabrını hayli zorluyor.

Sendikaların konuyla ilgili üyelerine yönelik henüz net bir tavrı yok. Çalışanlar bağlı bulundukları sendikaların mağduriyetlerini çözüm bulmasını istiyor.

Hali hazırda bir çok avukat konuyu yargıya taşıyarak, işin peşini bırakmadığını söylese de henüz kesinlik kazanmış bir mahkeme kararı yok.

İşçiler sorunun çözülmesini, siyasi iradenin harekete geçmesini ve TBMM çatısı altında konunun çözüme kavuşmasını istiyor. Burada en önemli görev sendişkalara düşüyor. Özellikle Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı yetkili Öz Sağlık-İş sendikasının ivedilikle konuya el atması gerekiyor. 

Çalışanlar yeniden bir mağduriyet yaşamak istemiyor, feragat edip hem avukat masraflarını hem de mahkeme masraflarını ceplerinden karşılama taraftarı değil. Zira daha önce kadro öncesi açtıkları davalardan feragat eden işçilerin sabrı bir kez daha sınanıyor.

Davalarla ilgili yargı sürecine dair son gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. 

4 D'Lİ İŞÇİLERLE İLGİLİ SON DAKİKA GELİŞMELERİ İÇİN TIKLAYINIZ