EMEKLİLİKTE YAŞA, ÇALIŞMAK İSTERKEN ZORUNLU EMEKLİLİĞE TAKILMAYALIM

EYT ÇÖZÜLÜRKEN, ZORUNLU EMEKLİ EDİLMEK İSTENEN EMEKÇİLERİN ENDİŞELİ BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR

BİR KESİMİN SEVİNCİ, BAŞKA BİR KESİMİN HÜZNÜ OLMAMALI”

ÇALIŞMA HAYATINA DEVAM ETME İRADESİ GÖSTEREN İŞÇİ YOK SAYILAMAZ

ZORUNLU EMEKLİLİK UYGULAMASI İLE KURUMLARI TECRÜBELİ PERSONEL YOKLUĞU BEKLİYOR

ÜYELERİNİN VE TÜM KHK’LI İŞÇİLERİN ZORUNLU EMEKLİLİK SORUNUNU GÜNDEMDE TUTMAYA KARARLIDIR”

Sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin yetkili sendikası  Öz Sağlık-İş, düzenlemiş olduğu “Zorunlu Emeklilik Çalıştayı”nın Raporunu yayınladı.

Raporda, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda yapılacak düzenlemeler sırasında 696 Sayılı KHK ile kadroya geçen 1 milyona yakın işçinin zorunlu emekliliğe tabi tutulması konusundaki endişeler kamuoyu ile paylaşıldı, “Emeklilikte yaşa, çalışmak isterken zorunlu emekliliğe takılmayalım” denildi.

Öz Sağlık-İş Sendikası tarafından yayınlanan Zorunlu Emeklilik Çalıştayı Raporu’nda şu ifadelere yer verildi:

Aktif çalışma hayatı içinde uzun yıllar devam eden emek ve çabanın sonucu olarak değerlendirilen emeklilik hakkı, her çalışanın haklı ve doğal talebidir.

Tüm dünyada da yaşlılık döneminin insan hayatı üzerindeki etkilerinin bir sonucu olarak kabul gören emeklilik, sosyal güvenlik sistemleri içinde de özel bir yere sahiptir. Birçok ülkede temel bir sosyal hak niteliğinde olan emeklilik, ülkemiz sosyal güvenlik sisteminde de öncelikli olarak oluşturulan bir güvence sistemi olarak yerini almıştır.

Emeklilik, çalışma hayatında sosyal hukukun belirlediği şartları yerine getiren çalışanlar açısından vazgeçilmez bir hak niteliğindedir.

Ülkemizde emeklilik hakkının şartları çeşitli yıllarda yapılan düzenlemelerle değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikler kimi zaman emeklilik şartlarını kolaylaştırırken kimi zaman da sosyal güvenlik sisteminin mali dengelerini koruma amaçlı emeklilik yaşını yükseltmiştir.

Bugünlerde Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak bilinen ve üzerinde bir çalışma yapıldığı bilgisi kamuoyuyla paylaşılan düzenleme de, 8 Eylül1999 öncesinde sigortalılıkları başlayan ve prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirdikleri halde emeklilik yaşının artırılması nedeni ile emekli olamayan çalışanlarımızın taleplerine çözüm getirmek amaçlı yapılmaktadır.

Çalışanlarımızın daha sonradan yapılan bir düzenleme ile emeklilik hakkına ulaşmalarına engel olan yanlış düzenlemelerin ortadan kaldırılarak, EYT sorununun çözümü için harcanan çabayı ÖZ SAĞLIK-İŞ Sendikası olarak çok değerli görüyor ve destekliyoruz.

Çalışma hayatında sayıları milyonlarla ifade edilen çalışanlar için bu sorunun çözümü, sosyal güvenlik hakkının ve çalışan refahının bir gereği olarak önemlidir.

Ancak çalışma hayatındaki düzenlemelerin, tüm çalışanları eşitlik ve hakkaniyet ilkeleri ölçüsünde kapsaması beklenmektedir.

Daha sonra yapılan düzenleme ile emekliliğe erişimleri engellenen EYT mağdurları için yapılması planlanan düzenleme ne kadar acil ve gerekli ise 696 Sayılı KHK kapsamında kadroya aktarılan çalışanlarımız için öngörülen “zorunlu emeklilik” düzenlemesi yanlışından dönülmesi de o denli acil ve gereklidir.

Kamuda yaptıkları işin statüsünün “işçilik” olması hasebiyle hiçbir işçi grubu, kadro niteliği ile de hiçbir memur ve sözleşmeli statü ile ilişkilendirilmeyen zorunlu emeklilik uygulamasının neden 696 Sayılı KHK işçisine reva görüldüğünün bir açıklaması bugüne kadar yapılabilmiş değildir.

EYT düzenlemesi ile emekliliğe hak kazanma koşullarının elde edilmesi, emeklilik beklentisinde olan emekçileri mutlu eden bir gelişme iken, bu düzenleme ile emekliliği hak ederek zorunlu olarak işini terk etmek zorunda kalan emekçiler için bir endişe kaynağıdır.

Çalışma hayatının bütünlüğü ve çalışma barışının gereği olarak yapılacak bir düzenleme, bir tarafa sevinç getirirken diğer tarafa hüzün vermemelidir.

Bir yanda yanlıştan dönülerek emekçiler mutlu edilirken diğer yanda yanlışta ısrar edilmemelidir.

Bir yanda çalışanların yıllar öncesindeki hakları teslim edilerek emeklilik iradeleri değer bulurken, diğer yanda çalışma hayatına devam etme iradesi yok sayılmamalıdır.

Bu yanlış, Anayasa ve yasalarımızda karşılığını bulan eşitlik ve adalet ilkeleri ile çelişerek, çalışma barışı üzerinde uzun yıllar tamiri mümkün olmayan yaralar açacaktır.

ÖZ SAĞLIK-İŞ Sendikası, üyelerinin ve tüm KHK işçilerinin haklarını koruma sorumluluğu içinde “zorunlu emeklilik” sorununu Türkiye’nin gündeminde tutmaya kararlıdır.

Yaklaşık bir yıl ara ile yapmış olduğumuz iki çalıştay ile sorunu işçi, işveren ve akademik paydaşların tartışmasına açan ÖZ SAĞLIK-İŞ Sendikası, sorunun çözümü için muhataplarını masaya davet etmeye devam edecektir.

Ne gerekçe ile düzenlendiği bilinemeyen ve gerek uluslararası hukuka ve sözleşmelere ve gerekse de Anayasa ve yasalarda belirtilen eşitlik ilkesine aykırılığı konusunda başta bilim insanları olmak üzere herkesin ittifak halinde olduğu “zorunlu emeklilik” düzenlemesinin acilen ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Her geçen gün, bu kapsamdaki arkadaşlarımızın sayısının artmasına ve bu zorunluluğa muhatap olan çalışan arkadaşlarımızın da bu korkuyu derinden yaşamalarına neden olmaktadır.
Sahip oldukları bilgi ve deneyim ile kariyer süreçlerinin en önemli noktasında emekliliğe zorlanan bu çalışanlarımızın kaybı, çalıştıkları kurum ve kuruluşlar için de önemli bir sorun teşkil etmektedir. Birçok yöneticimiz, bu arkadaşlarımızı yeniden istihdam etmeye yönelik modellerin araştırması içindedir.

Zorunlu emeklilik uygulaması, başta sağlık ve sosyal hizmet gibi hizmet kalitesi ve devamlılığının ve hizmetten duyulan memnuniyetin belirleyici olduğu alanlarda daha olumsuz etkilere sahip olacaktır.

Mesleki deneyim ve bilginin uzun süreler içinde edinildiği bu alanlarda zorunlu emeklilik ile boşalan kadroların doldurulması uzun ve meşakkatli bir sürece denk gelecektir.
Zorunlu emeklilik yanlışından dönülmemesi, EYT düzenlemesinin sevinç ve umut ikliminin kısa sürmesine neden olacaktır.