Yeni partilerin, yeni siyasi oluşumların artık sahada kendini gizli gizli değil alenen hissettirdiği bu günlerde AK Parti, siyasi hayatının en kritik ve en önemli virajında. Yerel seçimlerin sonuçlarına yönelik yapılacak tespitler ve alınacak tedbirler, AK Parti’nin siyasi kaderini, bekasını ve 2023 hedeflerinin akıbetini de tayin edecek. AK Parti’nin en büyük şansı ve kozu; halen de siyasi karizması ve siyasi tecrübesiyle çok güçlü bir liderinin olması. BaşkanErdoğan, bu süreci tersine çevirebilecek bir etkiye ve güce halen de sahiptir. Bu yüzdenBaşkan Erdoğan’ın yapacağı hamleler, AK Parti’ye gönül ve emek verenler tarafından merak ve heyecanla bekleniyor.  

Halkın sandıkta verdiği değişim, revizyon ve reform mesajlarının gereği çok uzatılmadan, sürüncemeye bırakılmadan yerine getirilmeli. Geçtiğimiz günlerde il başkanları ve belediye başkanları ile yapılan toplantıda Başkan Erdoğan’ın, “Bu partinin hizmet kervanına ayak uyduramayanlar ve devamına mecali kalmayanlar kenara çekilsin” şeklindeki uyarı ve isyanı çok netti. Ama maalesef görülen o ki üzerine alınan yok. “Bana tevdi edilen hizmet bayrağının gereğini layıkıyla ifa edemedim, halkın talep ve beklentilerini karşılayamadım” diyerek aldığı emaneti ve bayrağı iade eden tek bir Allah’ın kulu yok. Kimse üzerine alıp, “Yapamadım, yoruldum, yıprandım, ben geri çekileyim” demedi ve demiyor.

Özellikle 2018 seçimleri sonunda listelerde yapılan hatalar yüzünden ortaya çıkan kayıplar nedeniyle “mesaj alındı” denilip beklenen değişimin gerçekleşemediği durumlar oldu. AK Parti’ye gönül ve emek veren milyonlar artık “mesaj alınmıştır” söyleminin gereğini görmek istiyor, umut ve heyecanla bekliyor. Gereği yapılsın ki bu davaya gönül ve emek verenler umut ve heyecanını daha da güçlendirsin, kızıp küsmesin, yeni siyasi oluşumlardan umut ve heyecan aramasın, onların peşine takılıp, AK Parti’den kopmasın.

Dava arkadaşları, bir birini rakip ve hasım görmeye başlarsa hep beraber kaybederler. Dava bilinci ve kardeşlik ruhu büyük yara alır. “Ben veya benim adamım” yerine “biz veya en ehil adam” düsturu çimento gibi sağlam olmalı. Dışlanan, rakip ve hasım görülen belki milyonlarca küskün A Partili dava adamı var. Mutlaka bunların gönlü tekrardan kazanılmalı, davaya katkı sunmalarının yol ve yöntemleri zorlanmalı. Özellikle teşkilatlarda yeni oluşumlara giderken, eski teşkilat yöneticileri maalesef dışlanıyor, pasifize ediliyor ve en sonunda küskünler ordusuna itiliyor. Bir daha ne selam veren, ne hal hatır soran ne de vefa gereği faaliyetlere çağıran oluyor. 

AK Parti, “sorunu” sorunun kaynağı olan kişilerle çözmeye çalışmamalı. Büyük oranda aldatılır. Çünkü sorunun kaynağı kişi, zaten çoğu yerde sorunlar hakkında rapor veren veya bilgi sunanlardır. Halka sorsunlar, tarafsız ve objektif yapı ve kişilere kulak kabartsınlar. Belki bu yöntemlerle çok sorun dile gelebilir, masaya serilebilir ama en azından gerçekler reçeteye acı da olsa bağlanır ve yaraya doğru bir neşter atılır.

AK Parti, artık milletin verdiği mesajları görmezden gelerek kulağının üzerine yatma lüksüne sahip değil. Söz konusu olan AK Parti’nin bekasıdır. Gerek 31 Mart’ta gerek 23 Haziran’da millete kendini niçin anlatamadığının muhasebesini mutlaka yapmalı. Olağanüstü bir performansla bir güne altı mitingi sığdıran Başkan Erdoğan’ın performansına ayak uyduramayan kim varsa kenara alınmalı. Nerede bir başarısızlık varsa mutlaka hesabı sorulmalı.

Yazının Devamı İçin TIKLAYINIZ