DÜN ben de sandığa gidip vatandaşlık vazifemi yaptım. Hepimiz sonuca kilitlenmiş durumdayız. Fatih’in emaneti bu güzel şehri umarım ziyan etmeyiz. Bilindiği gibi, FETÖ’sü, PKK’sı, CIA’sı, MOSSAD’ı ve içerideki şer odakları İstanbul’un ve Ayasofya’nın intikamını almak için fırsat kolluyor.
Tam da bu çerçevede seçimlerden hemen önce güzel bir gelişme oldu.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında genelkurmay başkanlığındaki eylemlere ilişkin 224 sanıklı genelkurmay "çatı" davasında, aralarında Ali Yazıcı ve Akın Öztürk'ün de bulunduğu 17 FETÖ’cü vatan haini, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı.
Sanıklar arasında yer alan sözde "yurtta sulh konseyi" üyesi eski Kurmay Albay Ali Yazıcı bilindiği gibi darbe girişimine kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaveriydi. Öyle ki bu vatan haininin son sözü; “Her şey çok güzel olacak” olmuş.
FETÖ, bilindiği gibi işe başladığı günden itibaren “ışık evleri” adını verdiği hücrelerde örgüt için canını feda edebilecek derecede gözü kara militanlar yetiştirdi.
Sürekli olarak; “…Ev mi, çoluk çocuk mu? İş mi? Her ne ise ayağına pranga olan/olabilecek hiçbir şeyin esiri olmayacaklar… Esasen bir dava adamının şahsi hayatı yoktur!” diyordu.
Terörist başı, “Sizler Hitler’in tankları gibisiniz. Hitler, Rusya’ya doğru ilerlerken karşısına çıkan bataklıkları aşmak için tankları bataklıklara sapladı, kendilerini feda edenler arkadan gelenlere yol açtı, sizler de bu tür fedakârlıklar yaparak sonradan geleceklere ortam hazırlamalısınız” diyerek Evangelist projenin tüm gerekliliğini yerine getiriyordu.
Her yolu mübah gördüler
Öylesine sinsi ve çabuk kabuk değiştirebilen bir yapı tesis ettiler ki militanları amaca ulaşmak için her yolu mubah gördüler.
Yalancılık ve hırsızlık bu örgütün temel karakteristik özelliği oldu.
Öyle ki küresel çetenin Türkiye'deki en etkili terör örgütlerinden biri olan FETÖ'nün sloganı "adalet", PKK'nın ise "barış"tır.
23 Aralık 2013'te gazeteci görünümlü FETÖ ajanı Ekrem Dumanlı "Adalet olmadan asla" diyordu örneğin. Adalet gereği Tayyip Erdoğan’ın Lahey’de yargılanmasını istiyorlardı!
Türkiye’de gerek PKK marifetiyle şehit edilen askerlerin gerekse faili meçhule kurban giden insanların arkasında, yanında ve yöresinde FETÖ aktif bir rol oynamıştır.
Elli yıldır yılan gibi sinsice örgütlenen bu alçak yapının tek bir emeli var; bin yıldır aynı medeniyetin, aynı duygunun, aynı hevesin, aynı aşkın, aynı toprakların çocuklarını birbirlerinden koparmak ve ülkeyi küresel şeytani düzenin hizmetine sunmak.
Kürt’üyle Türk’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Alevi’si ve Sünni’siyle tüm farklılıklarımızla daha güçlü daha zengin daha huzurlu bir ülkede yaşama fırsatını/ şansını bir daha el edemeyelim diye ülkenin cumhurbaşkanının yanına kadar fedai yerleştiren bir mekanizmadan bahsediyoruz.
FETÖ bir narkozdu!
Dolayısıyla FETÖ, bu ülkeye ameliyat öncesi verilen bir narkoz idi.
Çok şükür, Erdoğan liderliğinde cumhuriyet tarihin en büyük tehditlerini, operasyonlarını cesurca göğüsleyerek ve her türlü riski alarak, millet olarak tarih sahnesine çıkma şansını yeniden elde ettik.
Bugün içeride asla bir araya gelmez dediğimiz kesimler bir araya geliyorsa işte bu kumarhane düzenini ayakta tutmak ve ülkeyi aracı kurumlara havale ederek teslim etmek ve bizleri millet olma şuurundan koparmak gibi bir vazifeleri olduğundan ötürüdür.
Bu durum onlara göre, güzel bir şey! O yüzden hep bir ağızdan “Her şey güzel olacak” diye haykırdılar.
