Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar önceki gün bana karşı açtığı davayı kazandığını duyurmuş Twitter hesabından. Doğru, kazanmış. Daha İstinaf aşaması var ama o çılgın bir heyecan içinde yine de.
İçinde tek bir hakaret olmayan yazılarımdan dolayı bana açtığı davayı kazandığı için mutlu olduğunu ifade ediyor.
Avukatımın mazeret bildirerek katılamadığı duruşmada, onun yokluğunda verilen bir karar bu.
Eğer bir mahkeme, benim davaya konu yazılarımın içeriğinden dolayı “hakaret” kararı verebiliyorsa şunu net biçimde söyleyebilirim:
Sözcü gazetesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Partili yöneticiler hakkında yazılanların büyük bir kısmı ağır ve sunturlu hakaret kapsamına girer.
O kadar vahim yani.
Şöyle bir baktım geçmişe, Uğur Dündar ile ilgili üç yazı kaleme almışım.
Birincisi “UĞUR DÜNDAR’IN KARANLIK AVUKATI” başlığını taşıyordu.(*)
Uğur Dündar’ın uzun yıllar boyunca yanından ayırmadığı, 15 Temmuz’a kadar avukatlığını yapan Vural Ergül ile ilgiliydi yazım. Vural Ergül 15 Temmuz gecesi FETÖ darbesini destekleyen ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ağır hakaretler içeren tweetleri nedeniyle yargılandı ve bir süre kaçtıktan sonra yakalanıp hapse girdi.
Birkaç bilgi daha:
Vural Ergül, MİT tırları kumpası sorumlusu FETÖ’cü Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun da avukatıydı.
Ergenekon davalarında sürekli tartıştığı fail Osman Yıldırım ile davalar bittikten sonra irtibatlı olduğu ortaya çıkmış bir isimdi.
Uğur Dündar’a bu karanlık avukatla nasıl bir ilişkide bulunduğunu sormuştum. Cevap olarak onu azlettiğini söyledi. 15 Temmuz’a kadar avukatıydı.
Azil belgesini göstermesini istedim, gösteremedi.
Belki de hiç azletmedi, bilemiyorum.

Yazının Devamı İçin TIKLAYINIZ