Ankara’daki Keçiören Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1. sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal’ın (7) şırınga şeklindeki oyuncak çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu ölümüyle ilgili 6 kamu görevlisi hakkında dava açıldı. Sanıkların "taksirle ölüme neden olma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapsi istendi. Okul müdürünün bu iki suçun yanı sıra "suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme" suçundan da 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Köksal’ın ölümüne ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında daha önce okulun kantin işletmecisi ve çikolatanın üretimini yapan firma sahibi hakkında dava açmıştı. Başsavcılık, memurlar hakkında ayrıca yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak 6 kişi hakkında iddianame hazırladı. Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, okul müdürü Abdulkadir P., okul müdür yardımcısı Ebubekir Ç., öğretmenler Ali Osman D. ve Apaydın A. ile Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda Kontrolörleri Fatma Ş. ve Koray H.’nin "taksirle ölüme neden olma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 8 yıla kadar hapsi istendi. Okul müdürü Abdulkadir P.’nin ayrıca "suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Köksal’a ilk müdahaleyi yapan doktor hakkında ise soruşturma izni verilmemesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

"Tüm çikolata ürünleri okul kantinlerinde satışa uygun olmaya gıdalar arasında"

İddianamede, Keçiören İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Gıda Kontrolörleri ve okul denetleme komisyonu tarafından okulda yapılan rutin denetimlerde satışa sunulan ürünlerin denetlendiği ancak herhangi bir olumsuz tespitin bulunmadığı belirtildi. MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğünün "Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinin Hijyen Yönünden Denetlenmesi" konulu genelgesinde okul kantinlerinde satışı uygun olmayan gıdalar arasında tüm çikolata türlerinin bulunduğu belirtilen iddianamede, okul bünyesinde faaliyet gösteren kantin gibi yerlerin resmi kontrolünün tarım il/ilçe müdürlükleri tarafından yetkilendirilen gıda kontrolörlerince yapılacağı, genel denetiminin ise okul müdürünün kendisi veya görevlendireceği bir müdür yardımcısı başkanlığında kurulacak bir komisyon tarafından ayda en az bir kez denetim formuna uygun olarak denetleneceğinin ifade edildiği kaydedildi.

Köksal’ın çikolata yerken rahatsızlanarak vefat etmesi göz önüne alındığında ilgili görevlilerin denetim görevlerini gerekli şekilde yerine getirmediklerinin anlaşıldığı, bu nedenle 6 sanığın "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle ölüme neden olma" suçunu işledikleri bildirildi. Sanık Abdulkadir P.’nin ise ayrıca "suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme" suçunu işlediği ifade edildi.

"Sağlık ocağına giderek görevlilere boğazına bir şey kaçtığını söyledim"

İddianamede tanık olarak ifadesine yer verilen öğretmen Olcay F., "‘Çocuklar Mert arkadaşınıza ne oldu’ diye sordum. Onlar da yediği çikolatanın kapağının boğazına kaçtığını söylediler. Bu haber üzerine sağlık ocağına giderek görevlilere boğazına bir şey kaçtığını söyledim. Tekrar sınıfa döndüğümde ‘çikolata nasıl bir şeydi, burada mı’ diye sordum. Çocuklar da bana şırınga çikolata ambalajını verdiler. Ben de bunu ambulans görevlilerine verdim" dedi.

"Sorumlular gereken cezayı alacaktır"

Köksal ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan, iddianameye ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Sorumlu kamu görevlileri hakkında davanın açılmış olması sevindirici. İddianame denetim raporlarının gerçeğe aykırı düzenlendiğini, denetim görevinin gerekli şekilde yerine getirilmediğini ve okul müdürü tarafından delillerin yok edilmeye çalışıldığını ortaya koymuş durumda. Sizlerin de yakından takip ettiği gibi daha önce, şırınga çikolatanın satıcısı ve kantinci hakkında açılan dava sürmekte. Her iki davanın birleşmesi sonrasında sorumlular gereken cezayı alacaktır" ifadelerini kullandı.