İŞÇİNİN, mazlumun dini, dili, ırkı sorulmaz. Gelsinler benim evimin durumuna baksınlar. Ufak çocuklarım var, evim kira. İki büyük çocuğum 18-20 yaşına girmiş.  Ben İsrail’den gelmedim, ben Amerika’dan gelmedim, ben Elazığ ve Adıyaman’dan da gelmedim. Ben öz Diyarbakır Sur çocuğuyum. Bizi Sur belediyesine alan devlet, güvenlik soruşturmamızı yapan devlet, işe sokan devlet ama işten çıkaran HDP. Olan bize oluyor. Bunun Kürt halkına ne faydası var? Bu nasıl bir yurttaşlıktır?  Söz de bize “sizi işten çıkarmayacağız” dediler, bizi işten çıkardılar. Bu yanlıştan biran önce dönmelerini bekliyoruz. Önümüz Ramazan ve oruçluk. Vallahi ve Billahi cebimizde yemek parası kalmamış. El insaf, el vicdan! Bizim tek derdimiz ekmeğimiz. Kayyumlara olan öfkelerini bizden çıkarıyorlar. Devlet büyüklerimizden bize sahip çıkmalarını, hak ve hukuklarımızı korumalarını bekliyoruz…

Feryat ve isyan ediyor Diyarbakır Sur Belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde işten atılan 145 işçiden biri olan Hacı Ahmet SAPMAZ.

Hiç kimse ama hiç kimse kendisini kamunun ortak malı olan belediyelerin yegâne sahibi olarak göremez. HDP’lisi, CHP’lisi, MHP’lisi ne kadar belediyelerin sahibiyse AK Partilisi de Saadet Partilisi de, Büyük Birlik Partilisi de belediyelerin işte o kadar sahibidir. Bu ülkede yaşayan, bu ülkenin vatandaşı olan hiç kimse ama hiç kimse uzaydan gelmedi. Ağaç kovuğundan çıkmadı.

İşçi kıyımları yapılıyor

Maalesef ülkemizde seçimler sonrası, özellikle el değiştiren kimi belediyelerde işçi kıyımına varan uygulamalarla karşı karşıyayız. Evine ekmek götürmek dışında bir çabası olmayan insanları sırf siyasi veya ideolojik nedenlerle mağdur edenler, ekmeğiyle oynayıp, büyük vebal altına giren belediyeler var. Alın teriyle kendisinin ve ailesinin nafakasını kazanma dışında bir amacı olmayan, işini yapan, harama el uzatmayan işçilere karşı ayrımcılık ve tasfiye en başta emeğe büyük saygısızlıktır.

Hiçbir parti ayrımı yapmadan, tüm belediye başkanlarını insani, vicdani, ahlaki davranmaya davet ediyoruz. Kim ki ideolojik, siyasi veya haklı olmayan sosyal nedenlerle işçilerin ekmeğiyle oynarsa, çocuklarının rızkına engel olursa emin olsunlar ki hem bu dünya da hem de öteki dünyada rahat yüzü görmeyeceklerdir. O gariban işçilerin, emekçilerin iki elleri yakalarında olacaktır.

Yazının Devamı İçin TIKLAYIN