Milliyet'ten Hanife Baş'ın haberine göre: Pandemi döneminde dijitalleşme ve yapay zeka hız kazandı. Türkiye'de de bu alanda yeni oluşumlar görülüyor. Akademisyenlerin kurduğu Yapay Zeka ve Teknoloji Derneği (YZTD) bunlardan biri. Derneğin başkanı Esen Girit Tümer, Türkiye'de yapay zeka çalışmalarında olumlu gelişmeler yaşanmasına karşın potansiyele göre yeteri kadar çaba olmadığını kaydetti.

Terzi usulü olmalı

Yapay zekanın Türkiye'de biraz magazinsel olarak ele alındığını belirten Tümer, "Bir gelişmeyi kişiselleştirmeden kendi firmamıza, kültürümüze uygun hale getirmeden kopyala yapıştır mantığında alıp hızla adapte etmeye çalışıyoruz. Hızlı davrandığımızı zannederek zaman ve para kaybediyoruz. Bunu değiştirmek gerekiyor" dedi.

Tümer, dünyanın artık bu teknolojileri her alanda kişinin ihtiyaçlarına göre kişiselleştirerek kullanıma sunduğuna işaret ederek, "İhtiyaçları doğru belirleyerek dünyadaki örnekleri araştırarak, adapte etmek ve çıtayı yükselterek teknoloji yatırımları yapmak önceliğimiz olmalı. Ancak bu şekilde daha sağlıklı ve sürdürülebilir teknolojik altyapı sağlayabiliriz" diye konuştu.

Tümer, Türkiye'nin yapay zekada güçlü olduğu alanlarla ilgili olarak da şunları söyledi:

"Sağlık Bakanlığı en çok dijitalleşen ve sağlık yazılımlarıyla dünyanın örnek aldığı çalışmalara imza atan kurumlar arasında. Tamamen yerli ve milli olan 'Sağlıkta İstatistik ve Nedensel Analizler-SİNA' uygulamasında ciddi bir yapay zeka teknolojisi kullanılıyor. Özel sektörde ise yapay zeka ağırlıklı olarak otomotiv sanayinde kullanılıyor. Çok iyi niyetli çabalar var. Dernek olarak yapay zeka komiteleri kurduk. Önceliği finans ve sağlık konularına verdik."

Radikal değişim

Dünyanın çok radikal bir dönüşüm içinde olduğunu vurgulayan Tümer, "Şirketlerin bu kararı şimdi almaları gerekiyor. Geriye dönük yaptıklarınızı teknoloji kullanmadan tekrar ederek artık başarılı olma şansınız yok. Artık her şey hibrite dönüşüyor. Artık meslekler de evriliyor" dedi.

Etik tarafında açık var

Yapay zekada en büyük açığı etik kısmında gören Tümer, "Teknoloji nereye evrilirse evrilsin işin en önemli boyutu etik ve ahlak olacak. Teknoloji kimin elinde, hangi amaçla kullanılıyor? Buna çok dikkat etmek gerekecek. Ayrıca yapay zekayla her gün trilyonlarca veri veriyoruz. Seçimler yaparak bunları beslemiş oluyoruz. Burası geniş bir okyanus, içinde kaybolabilir hatta boğulabiliriz. Altyapı, kanun, mevzuat ve etik değerler çok net belirlenmeli. Yapay zekanın etik kısmına çok önem vereceğiz" diyor.

'Bizi bizden iyi biliyor'

Esin Girit Tümer, yapay zekanın geleceğiyle ilgili olarak da şunları söyledi:

"Mutlaka hayal edelim. İşin sadece zihinsel değil duygusal ve ruhsal bacağının da devreye alındığı evreye geçiyoruz. Avatarlar, bizi bizden daha iyi bilen algoritmalar hayatımıza girmeye başlıyor. Birçok öngörü var. Bizim hayrımıza olan, bize hizmet eden teknolojik gelişmelere öncelik verilmeli. Hangi teknolojilerin bize hizmet ettiğini hangisinin zarar verebileceğini farketmemiz gerekiyor."