İzmir’in Dikili ilçesindeki eski Bakırçay yatağında, binlerce balığın ölümü tedirgin ederken, vatandaşları endişeye sevk eden ölümlerle ilgili inceleme başlatıldığı öğrenildi.

Dikili ilçesi Çandarlı Mahallesi’nden geçen eski Bakırçay yatağında, binlerce balık ölü olarak kıyıya vurdu. Bakırçay Nehri’nden su gelmeyişi ve su seviyesindeki azalmadan dolayı balıkların oksijen yetersizliği çektiği ve yaklaşık 1 haftadır binlerce balığın bu sebepten dolayı öldüğü ileri sürüldü. Nehrin yaklaşık 1.5 kilometrelik her iki yakasına vuran kefal, sazan, levrek gibi birçok balık çeşidinin ölüsü çevreye kötü kokular yaymaya başladı. Ay Sitesi mevkiinde bulunan eski Bakırçay yatağında yaşanan ölümler üzerine Dikili İlçe Tarım ve Orman Müdürü Göksel Arslan ve Su Ürünleri Mühendisi Bekir Saka’nın olay yerinde gözlem ve inceleme yaptığını ifade eden Çandarlı Dayanışma Derneği Başkanı Halil İbrahim Bircan, kesin sonuç ve çözüm için incelenmek üzere ölü balıklardan ve sudan numune alındığını belirtti.

“Derhal ve ivedilikle bu alana müdahale edilmeli”

Çandarlı’da yaklaşık 1.5 kilometrelik alanda ve özellikle balıkların üreme sahasında ölümlerin gerçekleştiğine dikkat çeken Çandarlı Dayanışma Derneği Başkanı Halil İbrahim Bircan, “Ölümlerin nedenini, Bakırçay’dan su gelmemesi ve denizden de su almaması sebebiyle azalan su seviyesindeki oksijen yetersizliği olduğunu düşünüyoruz. Birkaç gündür konuyla ilgili yaptığımız uyarıların ardından yetkililer geldiler ve incelemelerde bulunarak numuneler aldılar; ancak burada acil çözüm bulunması gerekiyor. Çandarlı havzasında balıkların üreme alanı olarak kalan bölge tek bu bölge. Görüyorsunuz hem burada hem karşı tarafta yoğun bir balık ölümü var. Bulunduğumuz noktaya üç dört kilometre uzaklıkta dalyan dediğimiz balıkların büyük bir üreme alanı vardı; ancak orasını bir firmaya tuz üretimi için ihale ettiler. Dolayısıyla Çandarlı havzasında buradan başka balıkların üreyebileceği bir yer, bir alan kalmadı. Buradan ilgililere sesleniyoruz; derhal ve ivedilikle bu alana müdahale edilmeli ve bu ölümlerin önüne geçilmelidir” dedi.

“Ölümlerinin önüne geçemezsek balık sıkıntısı çekeriz”

"Aslında bu gördüğümüz manzara dünyadaki iklim krizinin sonuçlarından bir tanesidir" diyen Bircan, “Biz balıkların üreme alanlarını koruyamazsak ve bu tür balık ölümlerinin önüne geçemezsek, maalesef balık sıkıntısı çekeriz. Biraz önce de bahsettiğim gibi iklim krizinin sonuçları sadece seller, heyelanlar değil işte gördüğünüz gibi buradaki balık ölümleri ve buna benzer birçok sonuç ortaya çıkıyor. Dünyadaki iklim krizi bence okullarda ders kitaplarına ve müfredata girmeli ve çocuklarımız bu konularda bilgilendirilmeli ve yetiştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

“Ölümler sürüyor ve bu ölümlerin kısa sürede önüne geçmek gerekiyor”

Dört gündür balık ölümlerinin yaşandığını belirten Ay Yıldız Sitesi sakinlerinden emekli öğretmen Muhammet Çekiç (75), “Bakırçay ile buranın arasında büyük bir set var ve Bakırçay’dan buraya su geçişi asla yok. Bakırçay kirli olabilir, kirlidir de; fakat bu ölümlerle Bakırçay’daki kirliliğin hiçbir ilişkisi yok. Kimyasal kirlenme ya da Bakırçay’dan herhangi bir pisliğin karışması gibi bir sorun da yok. Sadece şu var; Bakırçay’dan su gelmiyor, denizden su gelmiyor ve mevcut suyun buharlaşmasıyla da daralan alanda balıklar sıkışıp kalmış ve oksijen yetersizliğinden hepsinin ağzı açık kalmış durumda. İlgili yerlere bildirdiğimizde cumartesi günü Dikili İlçe Tarım Müdürlüğü’nden gelindi ve numuneler alındı. Pazartesi günü incelemeye gönderileceğini ve sonuca göre çözüm üretileceği söylendi ama şu anda ölümler sürüyor ve bu ölümlerin kısa sürede önüne geçmek gerekiyor. Bu konuda yetkilileri göreve çağırıyorum” diye konuştu.

Daha sonra Dernek Başkanı Halil İbrahim Bircan, emekli öğretmen Muhammet Çekiç ve Hasan Çalova, ellerine aldıkları kürekler ile denizden nehre su geçişini sağlamak için kendi imkanlarıyla su kanalı açtı.