Facebook yetkililerinin 'hatalı konfigürasyon' olarak nitelendirdiği erişim engeli problemi için 'siber saldırı' iddiaları da yoğun bir şekilde dillendirildi.

Erişim krizi beraberinde birçok soruya da getirdi. Dijital İletişim Uzmanı, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık sabah.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede; yaşanan gelişmeleri 'Dijital Pandemi' olarak tanımladı. Kırık, "Devletlerin küresel ölçekli sosyal medya mecralarına karşı bir B planı oluşturması son derece önemli" dedi.

Facebook, WhatsApp ve Instagram'da yaşanan erişim sorununun yankıları sürüyor. Konuyla ilgili birçok iddia ortaya atıldı. En güçlü iddia ise: 'kullanıcıların kişisel verilerinin siber saldırı sonucu çalınarak satılması' oldu. Dijital İletişim Uzmanı Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ali Murat Kırık sabah.com.tr'ye konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ali Murat Kırık, 6 saatlik kesintinin 'konfigürasyon sorunu'ndan daha çok siber saldırı sonucu gerçekleşmiş olabileceğine vurgu yaptı.

"TEK ELDE TOPLANMALARI BÜYÜK BİR SORUN"

Ali Murat Kırık, "Facebook, WhatsApp, Instagram: 'Zuckerberg Üçlüsü' olarak da değerlendirmek mümkün. Birlikte hareket ettikleri için sistemde yaşanan bir sıkıntı diğerlerini de etkiliyor. Bu aynı zamanda tüm bu mecraların tek elde toplanmasının ne kadar büyük bir sorun oluşturduğu, rekabeti ortadan kaldırdığını ortaya koyuyor" dedi.

"SİBER SALDIRI YAŞANMIŞ OLABİLİR"

Ali Murat Kırık, kısa bir zaman dilimi içerisinde çözüleceği belirtilen erişim sorununun 6 saati aşkın sürdüğünü ifade ederek, "Dijital mecralarda bir saniye bile çok kıymetlidir. Ancak 6 saatlik bu kesinti akıllara soru işaretlerini getirdi. Bunun bir konfigürasyon sorunundan kaynaklı değil de, daha çok bir siber saldırı yaşanmış olabileceği ihtimalini ortaya koyuyor." sözlerini kullandı.

Murat Kırık, "Facebook yetkilisi, bununla ilgili yaptığı açıklamada kişisel verilerin çalınmasına dair somut bir bulgu/veri söz konusu değildir dese de 'Facebook'un verileri hiçbir şekilde çalınmamıştır, bu veriler güvence altındadır' gibi net bir açıklama da gerçekleştirmedi. Bu da tabiki kullanıcıların soru işaretleri yaşamasına sebebiyet verdi. "Verilerimiz acaba tehlikede mi?" sorusuna neden oldu." diye konuştu.

KULLANICI VERİLERİ DARK WEB'TE Mİ SATILDI?

Murat Kırık kişisel verilerin çalınması durumuna vurgu yaparak, internet ortamında 1.5 milyar Facebook kullanıcısının kişisel verilerinin 'Dark Web'te satıldığına dair ciddi iddia ve soru işaretlerinin olduğunu ifade etti. Murat Kırık, "Bu durum 'acaba benim verilerim de mi çalındı?' diye insanları sorgulamaya itti." dedi.

Güvenlik uyarısı yapan Ali Murat Kırık, "Kullanıcıların yapması gereken en temel işlem şifrelerini değiştirmesi ve çift faktörlü doğrulamayı açık hale getirmesidir." ifadelerini kullandı.

Fotoğrafta: Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat KIRIK

Ali Murat Kırık, diğer sosyal medya mecralarında da bu tür durumların yaşanabileceğini söyleyerek, "Çağımız dijital savaşlar çağı, bugün insanlar Facebook'tan Twitter'a kaçtı, yarın Twitter'dan Instagram ve Facebook'a kaçabilir. Hayatımızı artık sosyal medyadan yaşıyoruz. WhatsApp olmayınca sanki insanlarla iletişim kuramıyoruz gibi bir durum söz konusu." dedi.

"DEVLETLERİN B PLANI OLUŞTURMASI LAZIM"

Ali Murat Kırık, devletlerin küresel ölçekli sosyal medya mecralarına karşı bir B planı oluşturumasının son derece önemli olduğunu aktararak, "Eğer B planı durumu olmazsa bu tarz siber saldırılar/teknik sorunlarla karşı karşıya kalacağız ve buna çözüm yolu üretememiş olacağız." diye konuştu.

Ali Murat Kırık sözlerini şöyle noktaladı:

DİJİTAL PANDEMİ: MAHREMİYET ÇAĞININ SONUNA GELDİK

Dünyada 7.5 milyar nüfus var, 2 milyarı WhatsApp kullanıyor. İletişim artık bu ve diğer mecralarda yaşanıyor. Hayatlarımızı artık sosyal mecralarda yaşamaya başladık. Bu durum bizim ne kadar bağımlı olduğumuzu ve sosyal medya olmadan da iletişim kuramadığımızı gözler önüne serdi. Bu durum yüz yüze iletişimin kaybını ve artık insanların sadece sanal ortamda iletişim kurduğu gerçeğini ortaya koymaya başladı. Bunu; 'Dijital pandemi' olarak da nitelendirmemiz mümkün. Bu dijital pandeminin ne kadar süreceği ve ne zaman geçeceğini de bilmiyoruz. Gelecek büyük tehdit ve riskleri bünyesinde barındırıyor. Mahremiyet çağının sonuna geldik. Üzülerek söylemek gerekir ki; Gelecekte de bu tarz sorun ve aksaklıklarla karşı karşıya kalacağız. Ne yazık ki alternatifsiz bir şekilde kaldığımız için bu mecra

ORKUN ENVER GÖZÜBÜYÜK

Kaynak : Sabah