Gümülcine seçilmiş müftüsü İbrahim Şerif, "Gümülcine bölgesinde kendilerini 'yetkili' olarak tanıtan bazı sivil kişiler, camilerin imam ve müezzinlerini ziyaret ederek minarelerden okunan ezan sesini rahatsızlık yarattığı gerekçesiyle kısmaları yönünde telkinde bulunuyor." dedi.

Şerif,  bölgede bazı kesimlerin son dönemde köy ve kasabalarda okunan ezanların kısılmasına yönelik müdahalede bulunmaya çalıştığını belirterek, "Gümülcine’de yıllardır kimseyi rahatsız etmeyen ezan sesleri şimdilerde birilerini rahatsız ediyor. (Kovid-19) Virüsle mücadele bahane edilerek mikrofonların ayarlarıyla oynanıyor. Müezzinler tedirgin ediliyor." diye konuştu.

Müftü Şerif, şunları kaydetti:

"Gümülcine bölgesinde kendilerini 'yetkili' olarak tanıtan bazı sivil kişiler, camilerin imam ve müezzinlerini ziyaret ederek minarelerden okunan ezan sesini rahatsızlık yarattığı gerekçesiyle kısmaları yönünde telkinde bulunuyor. Salgınla mücadele gerekçesiyle camilerimizin kapalı tutulduğu hassas bir dönemde yapılmak istenen bu müdahale azınlık toplumunda rahatsızlık ve endişeye neden oluyor. Camilerdeki din görevlilerimiz bundan rahatsız oluyor. Salgınla mücadelede ezan sesinin ne gibi bir ilgisi olduğunu anlamak mümkün değil. Bu, din ve ibadet özgürlüğü ile bağdaşmayan kabul edilemez bir durum."

Şerif, İslam aleminin kutsal ayı ramazanın, Yunanistan’da salgına karşı alınan tedbirler nedeniyle bu yıl buruk yaşandığını söyledi.

Teravih namazları evlerde kılınıyor

Salgın nedeniyle getirilen kısıtlamalar kapsamında camilerin kapatılmasının azınlık toplumunda büyük rahatsızlık yarattığını dile getiren Şerif, şunları söyledi:

"Bu yıl zor koşullara rağmen Batı Trakya’da ramazan coşkuyla yaşanıyor. İnsanlarımız oruç ibadetlerini hassasiyetle yerine getiriyor. Ancak virüs nedeniyle camilerimiz toplu ibadetlere kapalı tutuluyor. Bu nedenle teravih namazları mecburen evlerde kılınıyor."

Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık da Gümülcine ve İskeçe’de camilerin kapalı tutulması nedeniyle 6 haftadır cuma namazı kılınmadığını belirterek, "Şimdi de toplu teravih namazları kılamıyoruz. Böyle giderse, korkarım bayram namazını da kılamayacağız." dedi.

İnsanların camileri özlediğini anlatan Sadık, "Bizler, din görevlileri olarak camiye gidiyoruz, kapıyı açıp ezan okuyor ve mecburen dönüyoruz. Kimse gelmiyor çünkü ortalıkta insan yok. Çok hazin bir durum. Bir an önce bu durumun sona ermesini ve camilerimize kavuşmayı umuyoruz." diye konuştu.

Yunanistan’da, Türk azınlığın bulunduğu Batı Trakya bölgesinde, Osmanlı döneminden bu yana süren ramazan gelenekleri kapsamında, köylerde gönüllü gençlerin çaldığı davul eşliğinde sahura kalkılıyor, iftarlar davulun haber verdiği saatte açılıyor.

Teravih namazları ise koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında camilerin kapalı tutulması nedeniyle bu yıl evlerde kılınıyor.

TRT