Son yıllarda  , öğretmenlere her  24 Kasım  tarihi yaklaştıkça  bir haller olur.Nedendir bilinmez ama bu tarih  öğretmenlerin  umut kapısı , beklenti noktası olmuş durumdadır.Belki  ulu orta değil ama  çoğu dilencilik yapar bu tarih yaklaştıkça…

Peki ne  istiyor bu dilenci öğretmenler ?

·         Öğretmenler her şeyden  önce saygı görmek  istiyor.Lafı gelince öğretmenlerin baş tacı olduğu  söylenir ,yaptıkları  işlerin kutsallığından söz edilir durulur…Hatta TUBİTAK ‘ın  desteğiyle İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nün  Mesleki İtibar Skalası  çıkarmak için yaptıkları araştırma sonucuna  göre ; öğretmenlik  4.  İtibar  gören meslek grubu…Bu  araştırmaya  göre Öğretmenlik mesleği , Vali , Mimar ,Belediye Başkanı hatta Diş hekimlerinden daha  itibarlı durumda ...Sanırım bilimsel bir araştırma sonucu  ile gerçekte var olanın bu denli farklı olduğu başka durum olamaz…Çünkü günümüzde  öğretmenlik mesleği tukaka edilmiş durumda, ne saygınlığı ne  itibari ne de güvencesi  kalmış durumda…

·         Öğretmenler  liyakat istiyor.Sanırım  ülkece  en büyük sorunumuz bu olsa  gerek…İl , ilçe milli eğitim müdürlüklerinden en tabana  okul  idareciliğine kadar  benim adamım olsun garabeti ne yazık ki vazgeçilmezimiz olmuş durumda.Tamam senin adamın olsunda ,senden olan biraz olsun liyakat sahibi olsun , öyle biri yoksa bırak  çalışan  liyakatli kişiler  görevlerine devam ede dursun sen de  o sırada senin adamlarını  eğit ki  benim adamım olsun  anlayışının getirileri biraz olsun  pozitife dönsün…Balık baştan kokar liyakatsiz , vizyon sahibi olmayan , çağa aya uyduramamış yöneticilerin varlığı eğitim sistemimizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir.

·         Öğretmenler  adalet  istiyor. Zorunlu hizmet bölgelerinden haberiniz var mı ? Batı illerimizin en güzel  ilçe merkezleri dahi zorunlu hizmet kapsamında biliyor musunuz ? E durum böyle  olursa   gerçekten zorunlu hizmet bölgesi şartlarını taşıyan yerlerde ve ya da Doğu/Güney Doğu  illerinde  çalışan öğretmenlerin ilk fırsatta oralardan  uzaklaşmak istemesi gayet normal  olur.Siz adil olacaksınız, siz öğretmenlere adil imkan ve şartlar sunacaksınız ki herkes üzerine düşeni yapsın…Batı illerinde  öyle  yerler var ki  zorunlu hizmet  kapsamında , gerçekten bu  işin suyu çıkmış.

·         Okul  öncesi  öğretmenleri  teneffüs hakkı  istiyor. Okul  öncesi  eğitiminin aralıksız  ( 50 şer dakikadan  6  ders saati ) 5 saat  olması nedeniyle ;  okul öncesi öğretmenlerini temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta sıkıntı yaşıyor.Bu nedenle  hem  iş verimi düşmekte hem de  insani bir yaklaşım olmamaktadır.Yeniden yapılacak düzenlemeler  ile kısa süreli de olsa  teneffüs hakkı tanınması öğretmenlerin mesleki anlamda daha verimli olmalarını  kaçınılmaz  kılacaktır.

·         Müzik ve Görsel sanatlar Öğretmenleri Ders Saatlerinin arttırılmasını  istiyor. Haftalık  bir ders saatinde  hangi  öğretmen hangi  öğrencisini tanır ya da ona ne verebilir ? Kaldı  ki bu  iki branşın ders içerikleri çoğunlukla  psikomotor  faaliyetlerle  dolu …Henüz  öğrenciler derse ısınamadan çalan zil sesi  ile bir sonraki haftaya kadar bu branş öğretmenlerini göremiyorlar.O nedenle bu derslerin saati arttırılmalıdır. Bu  konuya farklı  çözümler bulunabilir , ki önceki yazılarımda  çözüm  şekillerini daha detaylı anlatmıştım.

·         Sınıf  öğretmenleri  eşitlik istiyor. Zaten  yer değiştirme konusunda resmen yokları  oynayan bu branşın öğretmenleri bir de maaş karşılığı  18  ders saati adaletsizliği ile karşı karşıya kalmış durumdadır.Branş öğretmenleri maaş karşılığı  15  saat ,sınıf  öğretmenleri ise  18 saat…Her hafta  3 saat  aylık ortalama 12 ek ders saati az  ücret almalarının artık  önüne geçilmelidir.Bunun yanı sıra DYK  kurslarında ek ders  ücreti  ile sınıf  öğretmenlerinin  girebileceği İYEP  ders  ücretleri yüzde yüz farklıdır.Buradaki ek ders ücretlendirmesinde de sınıf  öğretmenleri üvey evlat modundadır. Bu konuda ek ders ücretlerinin fiyatlandırılması eşitlenmelidir.

·         Kadrolu öğretmenler diplomaya dayalı alan değişikliği istiyor. Her fırsatta  kadrolu  öğretmenlerin kendilerini geliştirmemesinden  söz edilir.Alın size imkan…Hem de devletin cebinden ne zaman ne  para kaybı olmadan…Kadrolu  öğretmen  iken farklı bir  çok sınavdan geçip bir de  üzerine  4  yıl daha bir üniversite  okuyup  , ikinci bir fakültenin diplomasını alan  öğretmenlere   rutin olarak alan değişikliği  hakkı verin.Kadrolu iken  ikinci üniversite okuyanlara tanınacak alan değişikliği ile  bir norm kadro dolarken , bir norm kadro da boşalmış olacak, yani atama bekleyen  öğretmenlere bir  olumsuz durum oluşturmamaktadır.Son 5 yıldır  yapılmayan diplomaya dayalı alan değişikliği bakanlık resmi  açıklaması  ile Aralık 2018  de yapılacak.Yapılacak bu alan değişikliği duyurusunda ; kapsam ve  içerik açısından yönetmeliğe  bağlı kalınıp çok sayıda normun açık gösterilmesi  öğretmenlerin ciddi  bir  beklentisidir.

·         Öğretmenler maaş konusunda eşitlik  istiyor. Öğretmenler öncelikle kendi içlerinde  maaş eşitliği istemektedir .  2005 yılında yapılan Başöğretmenlik ve Uzman Öğretmenlik sınavları  ve bu sınavların bir daha  hiç yapılmaması  ile  öğretmenler arasında  maaş eşitsizliği söz  konusu oldu.Aynı zamanda   öğretmenler , kendileri  gibi  dört yıllık fakülte  bitirip  devlet memuru olan  hemen hemen her meslek grubundan daha  az maaş alması da   öğretmene verilen değerin maddi boyutunu ortaya koymaktadır.Bu konuda da  öğretmenler bir beklenti içerisindedir.

Evet  belki kullandığım başlık  hoş değil,   ama bazen abartmak gerekiyor ki daha iyi anlaşılabilsin ya da dikkatleri çeksin…Bu nedenle başlıktan rahatsız olan meslektaşlarımdan anlayış bekliyorum.

Son olarak yeni bakan Sayın Ziya Selçuk’un  göreve başlamasıyla birlikte yarattığı olumlu  iklimin öğretmenlerin beklentilerinin karşılanması konusunda bir umut oluşturduğu  aşikardır.Ama camiada o kadar sorun   , o kadar  eksiklik var  ki sıra  ne zaman öğretmenlere gelir , ne zaman  öğretmenler 24  Kasım dışında  hatırlanıp ta dertlerine derman olunur  merak etmiyor değilim…

Her  şeye rağmen sahadan gelen,sahaya kulak veren bir bakanın olması ve zamanla bakanlıkta  vizyon sahibi  kişilerin görev  alacak olması ile  yavaş da olsa sorunların azalacağı umudu  ile tüm meslektaşlarımın Öğretmenler Gününü tebrik ederim…

Saygılarımla…

Murat Mehmet Güler

Egitimci –Yazar

[email protected]