Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Psikoloji Bölümü’nün iş birliğinde düzenlenen ‘Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’ kapsamında gerçekleşen iletişim kampanyası yarışmasında, ‘Keşke Daha Çok’ adlı kampanyayı tasarlayan, iletişim ve psikoloji öğrencilerinden oluşan grup birinci oldu. Grup üyeleri yaptıkları sunumda, öğrencilerin kendi değerlerinin farkında olmasını sağlamayı ve onları ‘keşke’ dememeye yönlendirmek istediklerini anlattı.

‘Bağımlılıkla Mücadele Çalıştayı’nın ilk gününde, Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Ender Altıntoprak ve Yeşilay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Psikolojik Danışman Ali Çokluk bağımlılığın gelişim süreci ve psikolojik etkileri ilgili sunumlarını gerçekleştirdi. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Onat ise, etkinlikle ilgili brifing verdi. 4 gruba ayrılan iletişim ve psikoloji öğrencileri, 5 gün boyunca üniversite öğrencilerine yönelik, her türlü bağımlılıkla ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla iletişim kampanyaları hazırladı. Çalıştaya, Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık, Görsel İletişim Tasarımı, Yeni Medya ve İletişim bölümleri ile Psikoloji bölümleri öğrencilerinden oluşan 24 öğrenci katıldı. Yaşar Üniversitesi mezunlarından oluşan mentorların desteğiyle ortaya çıkardıkları “Ben Sen Biz, Böyle Güzel, Keşke Daha Çok ve Bağımsız” isimli kampanyalarını jüri üyelerine sunan öğrenciler, kampanyada detaylı olarak neler yapacaklarını anlattı. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Onat, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Gökaliler, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Yarı Zamanlı Öğretim Elemanı Can Zibil, Yeşilay İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Psikolojik Danışman Ali Çokluk, Psikolog Zeynep Suveren, Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Araştırma Görevlisi Simge Uğurluer’den oluşan jüri iletişim kampanyalarında değerlendirdi.

Öğrencilere değerli olduklarını hissettirmeyi hedeflediler

Öğrencilerden Gizem Çapacı, Zeynep Bukis, Derin Yılmaz, Simay Tatar ve Ümit Cerit’ten oluşan, ‘Keşke Daha Çok’ adlı kampanyayı hazırlayan grup birinci seçildi. Kampanyalarında öğrencileri bağımlılık türleri ve özellikle madde bağımlılığına karşı bilinçlendirmeyi ve farkındalık sağlamayı amaçlayan grup, iki afiş tasarladı. ‘Keşke Daha Çok’ ve ‘Çünkü Sen Değerlisin’ yazılarının ve kampanya kare kodunun bulunduğu afişleri üniversitenin çeşitli bölgelerine asmayı planlayan proje, Karşıyaka Spor Kulübü ve Pınar’ın desteğiyle öğrenci ve profesyonel sporcuların bir arada olacağı mini futbol, voleybol ve basketbol turnuvaları düzenlemeyi amaçladı. Aynı zamanda, yemek atölyeleri, konser ve psikoloji söyleşilerini kampanyanın içine alan grup, sosyal medya paylaşımlarının yanı sıra, #çünküsendeğerlisin etiketinin olduğu tişört, bardak, bez çanta ve çıkartma bastırmayı planladı. Kişinin kendi değerinin farkında olmasını hedefleyen öğrenciler, onları yeni ve faydalı kazanımlara yönlendirmeyi, heves ve meraklarını yarara dönüştürmeyi de önemsediklerini söyledi.

“Madde kullanımı psikolojik rahatsızlıkları tetikliyor”

Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Ender Altıntoprak, bağımlılığın biyolojik, psikolojik ve sosyal bir hastalık olduğunu anlatarak, “Davranışsal bağımlılıklar da başlayınca, artık bağımlılık, haz veren bir davranışın yinelenmesi ile giden kronik bir beyin hastalığı olarak tanımlanıyor. Son 20 yıldır, tıpkı şeker, kalp, yüksek tansiyon hastalıkları gibi bedenimizi ilgilendiren bir hastalık olarak görülüyor. Bağımlılık maddeleri ve yineleyici davranışlar beynin bazı öznel bölgelerinde yapı değişikliğine neden oluyor. Bağımlı kişilerin süreç içerisinde hali tavrı, çevresi, konuşma dili, hayalleri, dünyayı algılayışı değişiyor. Bir organizma olarak hepimizin bağımlılık geliştirmekle ilgili risk altında olduğumuzu bilmemiz gerekiyor. ‘Bir kereden bir şey olmaz’ düşüncesi yanlıştır. Kokain kullananlar üzerinde yapılan bir araştırmada, bir kere kullanan kişilerde yüzde 26 oranında bağımlılık geliştirdiği ortaya kondu. Kimyasal olmayanlar da dahil, keyif verici madde kullanımı psikolojik rahatsızlıkları tetikliyor. Genetik olarak ruhsal hastalıklara yatkın olan kişiler bu maddeleri kullandıklarında hastalığın ortaya çıkma riski artıyor. Süreç içinde daha fazla hasar meydana getiren bağımlılık maddelerine geçiş yapılıyor” diye konuştu.

“Bağımlılıkla mücadele dersi önümüzdeki dönem her fakültede açılacak”

Ödül töreninde konuşan Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Nazım Sözer, Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Ulusal Strateji ve Eylem Planı kapsamında oluşturulan komisyondan bahsederek, “Şubat ayında oluşturulan komisyonla birlikte alkol, madde, internet ve sosyal bağımlılığı gibi konular üzerinde çalıştık. Buradan bir ders çıktı. ‘Bağımlılıkla Mücadele’ isimli ders eğitim komisyonundan geçti. Önümüzdeki dönem her fakültede açılacak. Bu planın böyle bir getirisi oldu. Bir eğitim modülü de internet sitesinde olacak ve isteyen izleyebilecek” dedi.

Bağımlılıkla mücadelede medya iletişiminin önemi

Çalıştaya katılan öğrencilerin farkındalıklarının arttığını, kendilerine ve çevrelerine faydalı bir etkinlik gerçekleştirdiklerini söyleyen Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferah Onat ise, “Çalıştayın amacı; iletişim ve psikoloji bölümü öğrencilerini bağımlılık ve bağımlılıkla mücadelede medya iletişiminin önemi konusunda bilgilendirmek ve bu konuda içerik üretimi sağlamaktı. Çalıştaya katılan öğrenciler 5 gün süreyle bağımlılıkla mücadele konusunda sosyal medya ve kampüs içindeki duyuru panoları için afişler tasarladılar. Tasarım aşamasına geçmeden hedef kitlelerinin farkındalık düzeyini ölçmek amacıyla anket uygulaması yaptılar. Sonrasında tasarımını yaptıkları görsellerin ön testini yapmak amacıyla çalışmalarını hedef kitlelerinden örneklem grubuna gösterip anlaşılıp anlaşılmadığını test ettiler. Ayrıca çevrim içi ve yüz yüze iletişim ortamlarında uygulanmak üzere farkındalık oluşturacak etkinlikler tasarladılar. Etkinlik sonunda öğrenciler, çalıştay sayesinde bilgilendiklerini, arkadaşlarına da bu konuyu anlatabileceklerini, bağımlı olan arkadaşlarını doğru birimlere yönlendirebileceklerini belirttiler. Neredeyse hepsi benzer bir organizasyonda tekrar yer almak istediğini bildirdi” diye konuştu.