Milliyet'ten Mine Özdemir Güneli'nin haberine göre: İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Haluk Eraksoy, bu süreçte öğretmenlerin sabırlı ve bilinçli olması gerektiğini kaydediyor. "Çocuklar virüsü etkili biçimde yayabiliyorlar. Taşıdıkları virüs miktarı erişkinlerinkinden fazla olabiliyor" diyen Eraksoy, şunları söylüyor:

"Birbirleriyle olan temaslarında virüsü yaysalar bile, çocuk belki hastalanmaz belki hafif geçirir ama eve gittiğinde yaşlı, şeker, akciğer hastalığı, kalp rahatsızlığı olan büyükleri bir arada olacak. Çocukların ve bugüne kadar bir araya gelmemiş olan bu kesimin birbirleriyle yakın temasa girmeleri topluma tehdit oluşturabilir. Benim kaygım daha çok bu yönde. Bunu da fark etmemiz zaman alacak."

Okuldan gelen çocuğun banyoya sokulmasının direkt bir koruma sağlamayacağına değinen Eraksoy, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sonuçta virüs çocuğun elbiselerinde tutunarak taşınmıyor ya da taşınıyorsa bile bunun rolü öyle çok abartılacak kadar değil. Çünkü virüs vücuda girdiği takdirde aktivitesini koruyor. Elbette el temizliği en kolay çözüm. Çocuklara orayı, burayı ellememelerini, ellerini kirlettikleri takdirde ağzına, burnuna, yüzüne sürmemesi veya bunu yapacaksa da mutlaka ellerini yıkadıktan sonra yapmasını öğretmeliyiz."

Çocuklara bilincin erkenden kazandırılabileceğine dikkat çeken Eraksoy "Özetle birbirleriyle yakın mesafede olmasınlar. Hiçbir veliye gönder çocuğunu bir şey olmaz, diyemem. Veliler, onlara bir güvence verilmediği sürece kaygılı olmakta haklılar. Fakat bunun da sonu yok. Nereye kadar çocukları evde hapsedebiliriz? Bu süreçte öğretmenlere büyük görev düşüyor" diyor.