Bakanlıklara gönderilen yazıda, sözde çocuk kitabında, yetişkinler tarafından dahi hicap duyulmasına neden olacak gayriahlaki ifadelerin, toplum ahlakını zedeleyen ağza alınmayacak müstehcen cümlelerin, ancak pornografik yayınlarda yer alması gereken türden iğrenç betimlemelerin yer aldığına dikkat çekilerek, “Adı geçen (sözde) çocuk kitabının ‘masallar’ etiketi altında çocuk yayınları kategorisinde satışa sunulması, çocukların erişimine bu kadar kolay bir şekilde açık olması, çocukların ahlaki, fiziksel, zihinsel ve pedagojik gelişimlerine telafi mümkün olmayan zararlar verecek mahiyette olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Bu nedenle, bahse konu (sözde) kitap hakkında Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilmiş bir onay var ise kaldırılması; okul kütüphanelerinde bulunması hâlinde kütüphanelerden çıkarılması noktasında Bakanlık taşra teşkilatının uyarılması; yazarın kaleme aldığı diğer kitapları hakkında da inceleme yapılması ve yazarın Bakanlığa bağlı resmî ve özel eğitim kurumlarının öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliklerine katılımına izin verilmemesi için gereken yapılmalıdır” denildi. 
Savcılığa yapılan suç duyurusunda ise, TCK’nın 226. maddesi uyarınca ‘basın-yayın yoluyla müstehcen ürünlerin çocukların görüp duyabileceği şekilde alenileştirilmesi’ suçu kapsamında kamu davası açılması, söz konusu materyallerin toplatılarak tedavülden kaldırılması, internet ortamında dağıtılmasının engellenmesi talep edildi. 

Yalçın: Çocuklarımıza sahip çıkmak hepimizin en büyük sorumluluklarından biridir 

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, müstehcen tabirlerin sık sık kullanıldığı, ahlaki sınırların aşıldığı, bir tilki ve ayı üzerinden tecavüzü meşrulaştıran ifadelerin yer aldığı, eğitimle, pedagojiyle zerre kadar bağdaşmayan kitabın çocuklara vereceği zararın önüne geçilmesi için yetkililere çağrıda bulunarak, “Kitap yazmak belli bir müktesebat, çocuk kitabı yazmak ise pedagojik bazı temel ilkelerden haberdar olmayı gerektirmektedir. Kitap yazmak, canı isteyenin değil, kabiliyeti ve bu alanda özel eğitimi olan insanların yapabileceği bir iştir. Ahlaksızlığı iş edinenlerin çocuklarımızın saf ve masum dünyasına kitap gibi önemli bir değeri kullanarak giriyor olması, bu alanda gerekli denetimin, caydırıcı tedbirlerin olmadığının göstergesidir. Geleceğimiz olan çocuklarımıza sahip çıkmak, onları korumak başta yetkililer olmak üzere hepimizin en büyük sorumluluklarından biridir. İnsanlar kendi uydurdukları ahlaksız hikâyeleri, adının başına canının istediği unvanı ekleyerek topluma yutturmamalı, yayınevleri bu tür ahlaksızlıklara prim ve geçit vermemeli, ilgili kişi ve kurumular ise gereğini yapmalıdır. Böylesi ahlaksızlar, okullara ve kitap fuarlarına sokulmamalı, bu kişi eğitimci-yazar unvanını asla kullanmamalı, çocuklarımızdan uzak tutulmalıdır” dedi. 

BAKANLIKLARA GÖNDERİLEN YAZILAR İÇİN TIKLAYINIZ