Dershanelerde görev yapan öğretmenler çalışmalarını evden sürdürdükleri koronavirüs salgını sürecinde kendilerini baskı altında hissediyor. Dershanede görev yapan bir öğretmen olan Z.H. özellikle salgın sürecinde iş yüklerinin çok arttığını ve günde neredeyse 24 saate yakın çalıştıklarını belirtti.

Özel sektörde görev yapan öğretmenler kamu kurumlarında ataması yapılmayarak oldukça zorlu şartlar ve her türlü baskıyla birlikte çalışıyorlar. Tüm bu idari zorluklara ek olarak koronavirüs salgını sürecinde öğretmenlerin iş yükü iyice arttı. Öğrenci ve veliler ile aynı anda uğraşmak zorunda kalan dershane öğretmenleri kendilerinin yaşadıkları zorlukların da unutulmaması gerektiğini belirtti.

"Gece Saatlerinde Bile Öğrencilerle Konuşmak Zorundayız”

Özel kuruluşlarda öğretmenlik yapmanın herhangi bir güvencesi olmadığını ve oldukça kötü şartlarda çalıştıklarını söyleyen Z.H., “Asla kamuda öğretmen olmak gibi değil. Çalışma saatlerimiz düzensiz ve çok fazla, izin günlerimiz de hiç yok gibi bir şey. BU iş yüküne rağmen maaşlar da hayli düşük. Tüm bunlardan önce güvencesiz çalıştırılıyoruz ve imzalamış olduğumuz bir sözleşmemiz bulunmuyor” dedi.

Koronavirüs salgını sürecinde özel sektörde çalışan tüm öğretmenlere çok aşırı yük bindiğini söyleyen Z.H. , “Salgın süreci en başta tam istediğim gibi dinlenme süreci olarak görünüyordu. Bütün yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışmıştık ve şimdi artık evdeyim, rahatça dinlenirim diyordum. Maalesef böyle olmadı. Öğrencilerle, velilerle ve diğer hocalarla gün boyunca sürekli iletişim halinde olmak zorundayız. Uzaktan eğitimin bu denli zor olacağı aklıma gelmezdi. Bunun yanında bir de sürekli evde olma psikoloji var. Salgın sürecinde 7/24 çalışma halindeyiz. Gece saat 3’te bile soru atan öğrenciler oluyor. Sürekli telefon aracılığıyla veli, öğrenci ve yöneticilerle iletişim kurmak zorundayım. Ama hiç kimse faturalarımızın hangi şartlarda ödendiğini sormuyor. Bu işin ayrıca bir de yönetici kısmı var. Patronlarımız tarafından uğradığımız mobbing bu süreçte çok arttı” şeklinde konuştu.

“Uzaktan Eğitim Araçlarına Kendimiz Ulaşıyoruz”

Çalıştıkları özel kurumun bulunduğu konuma yakın bir yerde oturmayan öğretmenlerin uzaktan eğitim için gereken araçlara kendi imkanlarıyla ulaştıklarını belirten Z.H. , “Evi okula daha yakın olan hocalarımız uzaktan eğitim verirken kuruma gidip ekipmanları kullanabiliyorlar. Tabi bahsettiğim yalnızca şanslı 1-2 hoca. Kurumda da bütün öğretmenler için yeterli araç olmadığından geri kalanlar kendi ekipmanlarını tedarik etmek zorunda kalıyorlar” diye konuştu.