roblemler ilkokulun ilk yıllarında görülüyor 

Dr. Ali Mert Beşenek, nörogelişimsel hastalıklar arasında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Özgül Öğrenme Güçlüğü (Disleksi, Disgrafi, Diskalküli) ve Zeka Gerilikleri (Entelektüel yetersizlikler) gibi durumların sayılabileceğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Bu problemler çocuğun odaklanma, dikkat, yeni bilgiyi algılama ve anlama, yeni bilgiyi kaydetme, edinilen bilgiyi kullanabilme gibi yürütücü işlevlerini ve entelektüel kapasitesini bozarak akademik yetersizliklere neden oluyorlar. Genelde nörogelişimsel hastalıklara bağlı akademik problemler ilkokulun ilk yıllarında görülürler yani sonradan ortaya çıkmazlar. Bazen çocuğun zekası normal veya normalin üzerinde ise ilkokul dönemindeki dersler çok zorlayıcı olmadığı için DEHB ve öğrenme bozuklukları ilkokulda gözden kaçabilir. Ancak ne zaman dersler zorlaşır ve branş dersleri ile birlikte sayısı artarsa o zaman ortaokul gibi daha ileri dönemlerde bu problemler baş gösterebilirler.”

Bazı ruhsal hastalıklarda ise odaklanma ve konsantrasyon sorunlarının ikincil olarak gelişebildiğini belirten Çocuk – Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Mert Beşenek, "Örneğin depresyon, yoğun kaygı bozukluğu veya ileri düzeyde takıntı bozukluklarında zorlayıcı düşünceler nedeniyle çocuğun kendini bir konu üzerinde yoğunlaştırabilmesi oldukça zordur. Kesin bir kural olmamakla birlikte ruhsal sorunlara ikincil gelişen akademik problemlerin ortaokul ve lise gibi daha ileri dönemlerde karşımıza çıktığı söylenebilir" dedi.

Ebeveynin yanlış yaklaşımı sorunlar yaratabilir 

Çocuğun tembel olduğu için ya da çalışmadığı için notlarının zayıf olduğu gibi bir yaklaşımın çocuğun ihtiyacı olan psikolojik desteği alamamasına sebep olacağını ifade eden Dr. Ali Mert Beşenek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Nörogelişimsel bir probleme bağlı olarak akademik sorunlar yaşayan çocuklarda genelde çocuk ne kadar çabalarsa çabalasın yeterli başarıyı elde edemediği için böyle bir yaklaşım çocukta yetersizlik/becerisizlik hissinin gelişmesine, özgüven problemlerine ve ikincil psikolojik sorunlara yol açacaktır. Başka bir ruhsal soruna bağlı olarak örneğin depresyon, kaygı, takıntı gibi sorunlar yaşayan çocuklarda ise böyle bir yaklaşım benzer şekilde olumsuz kendilik algısının gelişmesine neden olmakla birlikte uygun psikiyatrik tedavinin atlanarak mevcut psikiyatrik hastalığın ilerlemesine ve klinik tablonun kötüleşmesine yol açabilir.”