Bugün TBMM'nde Oylanan Önerge Reddedildi

TBMM 'de bugün YKS ve LGS tarihlerinin yeniden değerlendirilmesi ve düzenleme yapılması için kanun teklifi verildi. Yıldırım Kaya tarafından verilen kanun teklifinde “YKS ve LGS’nin ileri tarihe ertelenmesi talebinin kapsamlı olarak incelenmesi” istendi.

Söz konusu kanun teklifinin sahibi Kaya, Genel Kurulda söz aldı ve şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizleri televizyonları başında izleyen ve heyecanla burada alacağımız kararı bekleyen sevgili gençler, sevgili çocuklar, çok kıymetli öğretmenlerim; dünyayı saran Covid-19 salgını hayatın her alanını etkilediği gibi eğitim alanını da ciddi anlamda etkiledi. Eğitim alanındaki uygulamalar uzaktan eğitimle devam etmeye başladı, üniversiteler online sınav sistemine geçti. Nisan, mayıs ve haziran aylarında yapılacak çok sayıda sınav ileri tarihlere ertelendi ancak 27-28 Haziran 2020 tarihinde yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı yani YKS ile 20 Haziran 2020 tarihinde yapılacak Liselere Geçiş Sistemi yani LGS ertelenmedi. Aksine 25-26 Temmuz tarihlerinde yapılacak olan sınav öne alındı. Öne alınma gerekçesi şu ana kadar ne YÖK tarafından ne ÖSYM tarafından ne Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ne de Bilim Kurulu tarafından açıklandı. Covid-19 riski gerekçe gösterilerek sınavları ileri tarihe ertelemişlerdi. Covid-19 riski gittiyse biz neden en güvenilir ortamda hâlâ maske takıyoruz? Demek ki Covid-19 riski hâlâ devam ediyor. Eğer Covid-19 riski nedeniyle temmuzun sonuna YKS sınavı alınmışsa tekrar hangi gerekçeyle 25-26 Haziran tarihine çekildi? Bu açıklanmadı.

MEB DİĞER SINAVLARI ERTELEDİ AMA...

Millî Eğitim Bakanlığı kendi bünyesinde yaptığı sınavları erteledi. 6 Haziranda yapacağı Bursluluk Sınavı’nı 5 Eylül 2020 tarihine erteledi, Kalfalık ve Ustalık Sınavları’nı ise ağustosun sonuna erteledi. Millî Eğitim Bakanlığı kendi yapacağı sınavları ertelerken neden YKS sınavları bir ay geriye çekildi, bunun izahatı orta yerde duruyor.

Covid-19 riski varsa LGS’ye girecek çocuklar için de YKS’ye girecek gençler için de o gün sokaklara çıkacak milyonlar için de bu tehlike devam ediyor. Sosyal mesafe kurallarını hayata geçirebilmeniz için sınavların 80 metrekarelik sınıflarda yapılması gerekiyor ama siz de biliyorsunuz ki bizim sınıflarımızın en büyüğü 40 metrekarelik. Bu sınıflarda bu sınavların yapılması mümkün değil.

Diğer yandan, LGS ve YKS’nin haziran ayında yapılmama nedeninin turizm sektörüyle ve Turizm Bakanının otelleriyle ilgili olduğu, öğrenciler arasında konuşuluyor. Çocuklarımızın böyle şeyler konuşması… Ben bir öğretmen olarak bundan hicap duyuyorum.

"PSİKOLOJİK SORUN YAŞIYORLAR"

YKS ve LGS’ye girecek çocuklar korktuklarını, psikolojik sorun yaşadıklarını, hazırlıklarını yapamadıklarını döne döne anlatıyorlar.

Değerli milletvekilleri, bu çağrım sizlere; bir siyasetçi kimliğiyle çağrı yapmıyorum, bir öğretmen kimliğimle konuşuyorum, bir baba kimliğimle konuşuyorum: İçinizde torunu, çocuğu YKS sınavına girecekler var, ben emenim ki evinizde sizin başınızın etini yiyorlar “Bu koşullarda biz bu sınava hazırlanamıyoruz.” diyorlar. Bu çocukların feryadını duyalım. Gelin, bugün siyaseti bir kenara bırakalım; Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ PARTİ hep birlikte 3,5 milyon çocuğumuzun sesine kulak verelim. Ne olur buna kulak versek, bu çocukların sorununu çözsek? Yani temmuzun sonunda bu sınav yapılsa neyi kaybederiz? Kaybedeceğimiz hiçbir şey yok. Eğer buna uymaz, bu kuralları yok sayarsak kaybedeceğimiz çocuklarımız olabilir. Allah göstermesin, bir çocuğumuzun tırnağına taş değse hangimiz bu vebalin altından kalkabiliriz? Elinizi yüreğinize koyun, yüreğinizin sesini dinleyin. Çocuklarınızın çığlığı sizin yüreklerinizde ve kulaklarınızda çınlıyor, bunu biliyorum. Lütfen siyasi davranmayalım. Bugün gelin hem Bilim Kuruluna hem Sağlık Bakanlığına bir öneri götürelim.

18 YAŞ ALTI SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI VAR AMA...

Bilim Kurulunun ve Sağlık Bakanlığının bir kararı var, diyor ki: “18 yaşına kadar olan çocuklar sokağa çıkamaz.” Allah aşkına bu sınava kimler giriyor? 25 yaşında ya da 30 yaşında sınava giren mi var? Eğer 18 yaşındaki çocuklarımız sokağa çıkamayacaksa, Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı bu kararı almışsa biz bu kararın doğru olduğuna inanıyoruz. O zaman gereğini Parlamento, Bilim Kurulu ile Sağlık Bakanıyla birlikte yapsınlar.

Son çağrım buradan çocuklarımıza. Eğer bu Parlamento sizin çığlığınızı duymazsa, sizin sesinize ses olmazsa, siz derslerine çalışın, siz yarın sınav olacakmış gibi çalışmaya devam edin, Türkiye Akademinin 12 Haziranda ve 13 Haziranda yapacağı deneme sınavlarına katılın. Bu mücadeleyi sizin adınıza söz veriyoruz biz yürüteceğiz. Siz dersinize çalışın, öğretmenleriniz, anneniz, babanız bu mücadelenin temsilcisi olsun.

Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum"

AK PARTİ 'DEN AÇIKLAMA

Kanun teklifi hakkında söz alan AK Parti Milletvekili Orhan Erdem, şu ifadeleri kullandı:

"Sınavları önce temmuza aldık sonra tekrar Haziranın 27-28’ine çekilmesi -YKS’de ve LGS’de- konusunu gündeme getirdik. Şimdi, dünyada ilk defa karşılaşılan, bu boyutta bir pandemiden bahsediyoruz. Hükûmet, haklı olarak -o kargaşa içerisinde önce sağlık sisteminin çalıştığını görmek, vakaların sayısını azaltmak gerekiyordu- çok ciddi kararlar aldı ve normalleşmeyi sağlayacak günleri bize gösterdi. Aldığı her kararda da Bilim Kurulunun önerilerini yerine getirdi. Bilim Kurulu önce  bu sınavların ertelenmesini önerdi, normalleşmeyle birlikte de sınavlar öne alındı.

ÇOCUKLARIN PSİKOLOJİLERİ İLE FAZLA OYNAMAYALIM

Şimdi biz burada, çocukların psikolojisiyle daha fazla oynamayalım. Bu çocuklar -2,5 milyon- sınava girecek. Temmuz ayında sınav yapılmasını Yıldırım Bey, İsmail Bey, eğitimi bilenler içine sindirebilir mi? Bu, bir tedbir kararıydı. O sıcakta, siz bu çocukları nasıl sınava alacaksınız? 700 bin Yüksek Öğretim Sınavı’nda, 200 bin LGS’de görevli bulmanız gerekiyor. Talep olmazsa öğretmenleri zorla başlarına nasıl dikeceksiniz? Bunların hepsi hesap edilerek planlanmış şeyler ve öğrencilerimize bir avantaj sağlandı. İlk defa bir dönemin müfredatı konmadı, büyük bir avantaj. Yine, 190 puanlık merkezî sınavla girmede 10 puanlık düşüşle en az 200 bin öğrenciye avantaj sağlandı ve salonların çoğaltılması tedbirleriyle, bu normalleşmenin ilk adımlarıyla adımlar atıldı.

AVANTAJLAR VAR

Şimdi, temmuzda durup dururken, hani normalleşmeyi görmüşken sınav yapmanın bir anlamı var mı? O sıcakta, o görevli bulamama ve birçok başka problemin içinde. Burada bizim bakmamız gereken, ölçme ve değerlendirmede bir sıkıntı var mı? Yok. Hatta avantajlar var. Buna tebrik edilmesi gerekir, şükredilmesi gerekir.

Öğrencilerimiz, bu bizim tartışmalarımıza hiç kulak vermesinler. Her ne kadar siyasi demesek de bunlar siyasi tartışmalar.

Bu sınavlar Allah’ın izniyle gününde yapılacak. İnşallah başarılı olurlar, huzurla girerler. Tedbirler de tabii ki alınacak. Bakın, burada Meclis de açıldı. Dün, evvelki gün, kurumların hepsinde çalışmalar başladı. Yani, biz bir ömür boyu artık bu pandeminin esiri mi olacağız? Allah’a çok şükür güçlü bir liderimiz var, aldığı tedbirlerle güzel bir Bakanımız var aldığı tedbirlerle, tüm kurumlarımız dünyada örnek olan bir normalleşme sağladı. Bugün birçok köşe yazısında Türkiye’ye tebrik yazıları var. Bu normalleşme içinde, sınavları da gününe yakın, bir hafta sonrasına almak en doğalıydı. Doğru bir şekilde kararlar verildi. Öğrencilerimize başarılar diliyoruz; hiçbir şeyden etkilenmeden tedbirleriyle bu sınava girecekler, başarılı olacaklar.

REDDEDİLDİ

CHP 'nin sunduğu teklif Genel Kurul'da oylandı ve reddedildi.