KORONAVİRÜS DÖNEMİNDE GEÇİM ŞARTLARI DAHA DA AĞIRLAŞTI. 

 DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 2.482 TL, YOKSULLUK SINIRI 8.086 TL

 MUTFAK ENFLASYONU BİR AYLIK YÜZDE 1,41; ON İKİ AYLIK YÜZDE 20,59 ARTTI. 

 BEKAR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAM MALİYETİ TUTARI 3.036 TL 

 ASGARİ ÜCRET İSE İKİ AY DAHA 2.324,70 TL

 ÜCRETSİZ İZNE ÇIKANLARA, AYLIK NAKDİ DESTEK 1.168 TL

Yaşanan Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde, işsizlik ve enflasyon baskısı nedeniyle, hane gelirleri hızla düşmektedir. Bu durum, çalışan ve emeklileri zor durumda bırakmakta, geçim koşulları bu kesim açısından giderek ağırlaşmaktadır.

Çalışanların iş güvencesi ve gelir kaybında yaşanan olumsuzluklar giderek artış göstermektedir. Yetersiz belirlenen asgari ücretle milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte günlük yaşamını sürdürmeye çalışırken, küresel salgınla birlikte yaşanan ekonomik kriz sonrası yine milyonlarca çalışan kısa çalışma ödeneği tutarıyla geçinmek durumundadır. İşini kaybeden milyonlarca işçi düşük işsizlik ödeneğine mahkum kalmıştır. Ücretsiz izne –talebi olmaksızın işverenin tek taraflı iradesiyle- çıkarılan işçilere ise sadece günlük 39 TL nakdi ücret desteği verilmektedir. Kayıtdışı çalışan ve sayıları giderek artan milyonlarca işsiz ise toplumun iktisaden en düşük ve çaresiz kesimini oluşturmaya devam etmektedir. 

Çalışanların istihdama yaklaşımı ve beklentisi Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından tanımlanan “insana yakışır iş” kapsamındadır. Bu ortamın sağlanması özellikle ekonomik ve sosyal çalkantıların, belirsizliğin olduğu dönemlerde daha fazla önem taşımaktadır. Çalışanların adil ve yeterli bir ücrete sahip olmaları, işyerinde güvenli ve sağlıklı çalışma şartlarının olması en temel haklar arasındadır. 

Ancak, mevcut şartlarda çalışanların hakları daha da geriletilmekte, TBMM’ye sevk edilen kanun teklifleriyle iş yasasının -yıllara dayanan- koruyucu hükümleri bir bir ortadan kaldırılmak istenmektedir. Bu yapının sosyal huzur ve iş barışı sağlamayacağı açıktır. Çalışanlar aileleriyle birlikte açlığa ve yoksulluğa maruz kalmaktadır.  

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu) çalışanların geçim şartlarını otuz üç yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması sonuçlarıyla ortaya koymaktadır. 

Kuşkusuz her zaman vurgulandığı üzere, bu hesaplama ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir tutarını ortaya koymaktadır. Ancak ülkede istihdam edilenlerin sayısı çok azdır ve giderek de azalmaktadır. İstihdam edilenlerin sayısını esnek çalışma modelleriyle “artmış göstermek” yanıltıcıdır. 

TÜRK-İŞ Araştırmasına göre 2020 Ekim ayında; 

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.482,28 TL,  

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 8.085,62 TL,

Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.035,50 TL olmuştur.