Mesele Türkiye'nin İslam öncülüğü yapmasına izin vermemek!
Türkiye son zamanlarda İslam ülkelerini bir araya toplamaya çalıştı. İslam ülkelerine yapılan ziyaretler hristiyan birliğinin tedirgin olmasına sebep oldu. Hristiyan birliği tarihten bu yana bölgenin sürekli bir kargaşa içerisinde olmasını istiyordu. Bu kargaşa onların işine yaradığı gibi, sömürü sistemiyle her zaman kazanan taraf oldular.
Hristiyan birliğine göre bölgede üç devlet üzerinden haklar savunulacak! Maşa olma görevi harfiyen yerine getirilecekti. İsrail ve İran verilen görevi yerine getirirken Türkiye İstenilen üçüncü devlet olmayı red ettiği an tuzaklar ve kurgular başlamış oldu.
Aslında Türkiye'nin başına örülmek istenen Gezi Parkı- 17-25 ve Darbe girişimi bu reddin cevabıydı.
Eyvah Türkiye 1900 lü yıllarda uyuduğu uykusundan uyandı diyenler, uyuyan bütün hücrelerini devreye sokmaya başladı bile!

Körfez'de oynanan oyunun bir kaç sebebi var. En önemlilerinden bir tanesi, islamın Son kalesi olarak gösterilen Türkiyenin Suudi Arabistan gibi ülkeler tarafından kabullenilmemesi.
Uzun zamandan beri dünya coğrafyası İslama saldırı yapmakta. Bu saldırıların karşısında duran tek ülke,Türkiye. Durum böyle olunca kendilerini islamın bekçileri olarak görenler tahammül sınırlarını zorluyor.
ABD nin ORTADOĞU'daki oğlu İsrail ile, Gayrimeşru oğlu İran yakın tarihte bölgede ur ve çıban görevini devam ettirecek.
Sistematik şekilde verilen görevi icra edenlerin yanına yenileri koşmaya başladı.
Maksat olası İSLAM birliği düşüncesini yıkmak, maksat Avrupa birliğine alternatif olacak bir oluşumun düşüncesine dahi izin vermemek.
Bu güne kadar hristiyan klubü birinci meselenin ekonomi-petrol- yer altı kaynakları olmadığını defalarca teyit etti.
Irak-Mısır-Afganistan-Ürdün-Lübnan- Suriye gibi ülkeleri önce parçalayıp sonra silah temininde bulunması silah tüccarı ülkelerin işine yaradı.
Hristiyan birliği sahaya inip savaşmayı Afganistan'da tecrübe etti! Artık casus fitneciler ile sahaya sadece silah satmakla meşgul.
Bu güne kadar keşfedilmiş en karlı Ortadoğu oyununu oynayan hristiyan birliği gayet mesut, bir yemle oltaya gelen ülke sayısı az değil.
Gel vatandaş! Gel! Bunlar islamın idraksiz sazanları deyip pazar oluşturan hristiyan birliği birleşirken,bölünenler yaltaklık peşinde.
Geçmişte gavurdan dost! Domuzdan post olmaz! Sözünü defalarca yaşayan sözde islam ülkeleri aynı hatayı tekrar etmekle ısrarcı.
Oysa! Gerçek müslümanın aynı hatayı tekrar etme özelliği olmamalı. Bu cümlenin en anlamlı kelimeleri işte 'gerçek Müslüman!'
İslamın gerçek ülkeleri uzunca bir süre,darbelerle, fitneyle, tuzakla boğuşacağa benziyor!
Türkiye'yi yıkmaya çalışan hristiyan klubü yakında KATAR da ve sonrasında PAKİSTAN'da darbe girişimi ile ve sonrasında tekrar TÜRKİYE'de şansını deneyecektir.
Düşman uyumaz tezini çürüten yeni bir kelime bulunmadığı müddetçe kuran ve islam var olduğu müddetçe savaş devam edecektir.
İki şık ya onlardan olacaksınız, ya karşılarında duracaksınız! Bedeli inancından feragat etmek olan bu tercihten kopmak 'gerçek Müslüman' Kavramıyla doğru orantılı. Kabe'nin bekçileri olduğunu söyleyen devasa ülke! Suudi Arabistan gibi ülkeler Gerçek Müslüman olsaydı bugün kukla olmak yerine,en önde olurdu.İslam kardeşliği deyip kucaklaması gerekirken gavurun maşalığına soyunmazlardı.
Trump'ın ziyareti sonrasında şeker bulmuş çocuklar gibi sevinenler, inancı kendilerinden olmayanı daha çekici bulmuş olmalılar ki verilen emirleri harfiyen yerine getiriyorlar. Ahmet Hakan'ın 'Katar'a sahip çıkmadan önce kendilerinden emin olun' Söylemi sürekli ihanet içerisinde olan Arap dünyası için yabana atılmasa da, gelen son haberlere baktığımızda uzatılan ele, Türkiye'nin sahiplenmesine istenilen şekilde cevap verdikleri ortada. Bu vakitten sonra körü körüne sahip çıkmak yerine, haksızlığa karşı duran Türkiye'nin bu tutumunu CHP kafası haricinde eleştirecek birileri umarım olmaz!