Çorum’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle program düzenlendi.

15 Temmuz ruhuyla Kadeş Meydanı’nda buluşan Çorumlular ilk gün gibi yine tek yürek oldu.

Çorum Belediyesi Mehter takımının gösterisi ile başlayan program Kur’an-ı Kerim tilaveti ve Müftü Muharrem Biçer tarafından yapılan dua ile devam etti.

Programda bir konuşma yapan Vali Mustafa Çiftçi, 15 Temmuz’un Türkiye’nin asla işgal edilemeyeceğinin ilan edildiği günün adı olduğunu söyledi.

“Cenabı Hak aziz milletimize bir daha böyle karanlık günleri, geceleri yaşatmasın” diyen Vali Mustafa Çiftçi, “Allah devletimizi, milletimizi kazalardan, belalardan, darbelerden, afetlerden orman yangınlarından iç ve dış tehditlerden, iç ve dış düşmanlardan korusun.

15 Temmuz’u unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

15 Temmuz’un milletimiz açısından önemi nedir diye soran Vali Çiftçi, “15 Temmuz ihanetle, kahramanlığın aynı anda yaşandığı gecenin adıdır. 15 Temmuz tam 50 yıl boyunca sinsi bir şekilde devletimizi ele geçirme teşebbüsünde bulunan hain örgütün fiilen devleti ele geçirmeye yeltendiği gün hain planlarının aziz milletimizin göğsüne çarpıp parçalandığı paramparça olduğu günün adıdır. 15 Temmuz Türkiye’nin asla işgal edilemeyeceğinin ilan edildiği günün adıdır. 15 Temmuz "bize Allah yeter" diyen bir milletin bütün dünyanın planlarını alt üst ettiği günün adıdır. O gün 250 şehidimiz, yüzlerce gazimiz kanlarıyla, canlarıyla unutulmaz bir destan yazdılar. O gün milletimiz önceki darbelerden farklı olarak milletimiz iradesine, istikbaline sahip çıkmıştır. O günün adıdır 15 Temmuz. Yine o gün cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara meydanlara caddelere çıkan milletimiz hain darbe girişimine dur dediği darbe girişimini önlediği günün adıdır 15 Temmuz” diye konuştu.

15 Temmuz’un Türk milletinin tarihten silinme çabası olduğunu kaydeden Çiftçi, şunları kaydetti; “15 Temmuz aslında ne bir darbe girişimidir ne bir ihtilal girişimidir. Tam olarak ifade etmek gerekirse 15 Temmuz Türk milletini tarihten silme, ülkemizi bu coğrafyadan silme, milletimizi tarih sahnesindeki varlığına son verme projesinin adıdır. Darbelerde maksat meşru iktidarın gitmesi yerine darbecilerin gelmesi yani vesayet odaklarının iktidar olmasıdır. İktidarın el değiştirmesidir. Ülkemizde bu 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de sahnelenmiştir. Ama 15 Temmuz’un maksadı bu değildi. 15 Temmuz bir ihtilal girişimi değildi. İhtilaller sistemi kökten değiştirmeyi amaçlayan radikal hareketlerdir. 15 Temmuz Türk milletinin tarihten silinme çabasıydı. Ama Aziz milletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliği ile, aziz milletimizin sağ duyusu ve ferasetiyle Yüce Allah’ın inayeti ve yardımıyla buna geçit vermedi. Darbe girişimi bütün milletimiz tarafından önlendi. Ve tarihin çöp sepetine atılmış oldu. İnşallah bundan sonra ülkemizde bundan sonra darbeler tarihi kapanmış oldu. Bir daha kimse ülkemizde darbe yapmaya ihtilal girişiminde bulunmaya cesaret edemeyecek. Onun için 15 Temmuz’u unutmamalıyız, unutturmamalıyız. Milletimizin görsel hafızasında sürekli canlı tutmaya gayret göstermeliyiz. Atalarımızın güzel bir sözü var su uyur düşman uyumaz dolayısıyla düşmanın her zaman uyanık olduğunu bizi yine tuzağa düşürmeye yeltendiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu coğrafyada var olmak istiyorsak, bu coğrafyada yaşamak istiyorsak her an için terakkuzda olmalı, birlik ve beraberliğimizi sürekli muhafaza etmeliyiz”

“15 Temmuz’u planlayanlar emellerini sona erdirmişler değil”

AK Parti Çorum milletveliki Oğuzhan Kaya ise, 15 Temmuz’u planlayanların emellerini sona erdirmediğini vurgulayarak, “Bu süreç bitmedi. Bizim her zamankinden daha uyanık olmamız lazım. Bakın tekrardan söylüyorum 15 Temmuz’u planlayanlar emellerini sona erdirmişler değil. Onlar bu ülkede yerli milli halkın seçtiği bir iktidarı asla istemezler. İstemeyeceklerdir de onun için de değişik kollardan saldıracaklar milleti bölmek isteyecekler ekonomik krizlerle daha başka entrikalarla onun için biz daha uyanık olacağız diyorum” şeklinde konuştu.

Konuşmasında 15 Temmuz’a gelinen süreci anlatan milletvekili Oğuzhan Kaya, “Yargı darbesi ile, MİT krizi ile, gezi olaylarıyla 17/25 Aralık operasyonları, 15 Temmuz hain darbesi girişimi ile başaramadıklarını ekonomik ambargolarla ekonomik baskılarla yapmak istiyorlar. 2018 yılında Türkiye’de bankalar batsın diye bir operasyon gerçekleştirmek istediler. Ve devletimizin milletimizin aldığı tedbirlerle bu da geçiştirildi. 19 yılda yaptığımız tüm iyi işlerde olduğu gibi Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İnşallah bu ekonomik sıkıntıları da dünyadaki daralmaya bağlı bu ekonomik sıkıntıları da hep beraber atlatacağız. Şunu bilmeliyiz ki 15 Temmuz bizim zaferimizle sonuçlandı ama 15 temmuzu planlayanlar 15 Temmuz’da meşru iktidarı devirmeye çalışanlar 15 Temmuz’da ülkeyi bölmeye çalışanlar 15 Temmuz’da bu ülkede istediklerinin olmadığını görenler planlarında hayallerinden vazgeçmişler değiller. Herkes bunu böyle bilsin. Bu planlarını bu ülkede ekonomik baskılarla ekonomik ambargolarla devam ettiriyorlar. Biz bu bilinçle milli şuurla ve bu düşünceyle olayları değerlendirmek zorundayız. 15 Temmuz’un öncesinde ve sonrasında emeği geçen bu aziz millet bizim başımızın tacıdır 15 Temmuz’u biz milletimizle milletimizden aldığımız güçle şehitlerimizle beraber atlattık. Biz 15 Temmuz’u "biz ölümü ölümle korkutacağız hayatta bir defa ölünür öleceksek de milletimizle beraber adam gibi öleceğiz" diyen bombaların altında O gece Atatürk havalimanına inen liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ile atlattık. Biz 15 Temmuz’u adı gibi devlet olan devletten milletten yana her zaman tavır alan Ben Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin duruşuyla atlattık. Biz 15 temmuz’u o gün milletin ordusuyla milletin askerleriyle ve milletin polisleriyle atlattık. Biz 15 temmuzu o gün Milli İstihbarat Teşkilatımızın gücüyle kuvvetiyle atlattık. Biz 15 Temmuz’u o gece gidip makama oturan tutuklama kararlarını veren yerli milli hakim savcılarımızla atlattık. Biz 15 Temmuz o gece ezan okuyan, sela veren imamlarımızdan aldığımız güç ile analarımızın, bacılarımızın, gençlerimizin dualarıyla yardımlarıyla atlattık” ifadelerini kullandı.

“Bu millete asla diz çöktüremezsiniz, boyun eğdiremezsiniz”

Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın da, Türk milletinin kökü atide gözü ileride olan yeni hedeflere 2053’lere 2071’lere yürüyen büyük bir millet olduğunun altını çizerek, “Bu millete asla diz çöktüremezsiniz. Bu millete asla boyun eğdiremezsiniz. Bu millet nasıl ki Malazgirt’te şahlanmışsa Çanakkale’de yedi düvele tokat vurmuşsa 15 Temmuz’da ağa babalarının tamamına tokat vurmuşsa Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Cumhur ittifakıyla beraber bu milletin yürüyüşüne hiç kimse zarar veremeyecektir” dedi.

Başkan Aşgın, 15 Temmuz’un tıpkı Malazgirt gibi, İstanbul’un fethi gibi, Alparslan gibi, Ulubatlı Hasan gibi adeta bayraklaşan, adeta yıldızlaşan kahramanların tarihe adını altın harflerle yazdırdığı günün adı olduğunu belirtti.

“Bu coğrafya tarih boyunca kötü ve çirkin emelleri olanların hedefi olmuş” diyen Aşgın, konuşmasında şunları söyledi;

“Bu milleti yok etmek, tarihten silmek için ağa babaları ile, her türlü hileleri ile ihanet ile gelmişler. Her geldiklerinde bu milletin en büyük tokadını yemişler 15 temmuz’da böyle bir tokatın yıldönümüdür oradaki şehitlerimize selam olsun. Gazilerimize selam olsun.

Biz kökü atide olan kökü geçmişte olan gözü ileride olan yeni hedeflere 2053’lere 2071’lere yürüyen büyük bir milletiz bu millete asla diz çöktüremezsiniz. Bu millete asla boyun eğdiremezsiniz. Bu millet nasıl ki Malazgirt’te şahlanmışsa Çanakkale’de yedi düvele tokat vurmuşsa 15 Temmuz’da ağa babalarının tamamına tokat vurmuşsa Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Cumhur ittifakıyla beraber bu milletin yürüyüşüne hiç kimse zarar veremeyecektir.

Ve buradan şunu haykıralım. Biliyorsunuz o gün çok özel bir gündü. Biz de güzel bir gelenek var doğduğumuz gün ezanla ismimiz konulur öldüğümüz gün selamız verilir. 15 Temmuz belki zihnimize selalarla kazındı. O selalar milletimizi ayağa dikti. Bu mesaj şu o selalardaki mesaj şu biz ölümü bağrımızda söndüren ölüme susamış şehadete susamış bir milletiz. Selalarımızı verdik bundan sonrası ahirettir bundan sonrası ya gaziliktir ya şehadettir demişiz ve o gün o selalar Allah’ın izniyle aynen Tarık Bin Ziyad’ın gemileri yaktığı gibi bir milletin gemilerini yaktığının bir nişanesidir. Topunuz gelseniz bütün ağa babalarınız ile gelseniz Amerika’sı, Rusya’sı kim varsa hangi ülkeler varsa arkasında hangi kirli güçler varsa topunuz gelsin. Hiç de selamı dokundu bundan sonrası ya Hz Hamza’ya komşu olmaktır. Yada gazi olarak adımızı altın harflerle yazdırmaktır dedik. Ve bütün millet gazi oldu. Bütün milletimiz 85 milyon Türk milleti gazi oldu ve o gün topuna gerekti cevabı verdi. Bundan sonra FETÖ’müş, DEAŞ’mış, PKK topu gelse bütün ağa babaları ile gelseler Allah’tan başka kudretin olmadığını bilen Allah’tan başka hiç kimseye boyun eğmeyen millet olarak hepsi gelse topu gelse canla başla büyük bir imanla büyük bir aşkla mücadele etmeye şehadete yürümeye varız”