Türkiye’nin alanında en önemli ulaştırma ve haberleşme odaklı etkinliği olan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası üçüncü gününde devam ediyor. Şura sonrası önemli açıklamalarda bulunan Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu: “Yap-işlet-devret modelini 2009 yılından bu tarafa yaklaşık 6 projede uyguladık, halen devam eden projelerimiz var. Yap-işlet-devret modeli esasında bir yapı işi değil, bir finansman modelidir” dedi.

Türkiye’nin alanında en önemli ulaştırma ve haberleşme odaklı etkinliği olan 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası üçüncü gününde devam etti. Lojistik, mobilite ve dijitalleşme temalı şura sonucunda, Sektör Çalışma Gruplarının, vizyon kurulunun ve akademik danışmanların destekleriyle ‘‘Türkiye Ulaştırma Politikası Strateji Belgesi’’, ‘‘Karayolu, Denizyolu, Demiryolu, Havayolu ve Haberleşme Sektör Raporları’’ ve ‘‘Lojistik, Dijitalleşme, Mobilite Vizyon Raporları’’ çıktılarına ulaşılması hedefleniyor. Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen şura sonrası İhlas Haber Ajası’na önemli açıklamalarda bulunan Karayolları Genel Müdürü Abdulkadir Uraloğlu, yap-işlet-devret modelinin dünyada geçerli bir model olduğunu ve Türkiye’nin de bu modeli en iyi uygulan ülkelerden biri olduğunu söyledi.

“Yap-işlet-devret modeli bir finansman modelidir”

Yap-işlet-devret modelinden bahseden Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürü Abdülkadir Uraloğlu: “Yap-işlet-devret modeli esasında bildiğimiz ilk Gebze-Orhangazi-İzmir yani İstanbul-İzmir Otoyolu 2009 yılında diye biliniyor. Esasında 2001 yılında başlayan bir Göcek Tüneli var fakat çok bilinmez daha çok 2009 yılından bu tarafa yaklaşık 6 projede uyguladık. Halen devam eden projelerimiz var. Yap-işlet-devret modeli esasında bir yapı işi değildir. Öncelikle içeriğini doğru tespit etmek gerekir. Bir finansman modelidir. Siz bir yol yaptıracaksınız veya bir iş yaptıracaksınız bizim ilgilendiren tarafı yol tarafıdır. Orada önce maliyetleri ortaya koyarsınız. Kendi imkanlarınızı ve kaynaklarınızı ortaya koyarsınız. Onun nasıl yapılacağı ile ilgili bir karar verirsiniz ve çeşitli yöntemlerle var. Yap-işlet-devret modeli de bunlardan bir tanesidir. Bir finansman modelidir. Sizin maliyetlerimiz belli” diye konuştu.

“Bu model dünyada keşf edildi ve biz de iyi kullanan ülkelerden birisiyiz”

Açıklamalarına devam eden Uraloğlu: “Orada elde etmeği umduğunuz bir geçiş ücretleri var. Bu geçiş ücretlerini bilirsiniz buna göre de belli şartlarda gerek ücretin yarıştırılması, gerek sürenin yarıştırılması gibi çeşitli şekillerde yerlerinizi yaparsınız. Kısa sürede bitirerek yolu hizmete alırsınız. Yapım süresinde hiçbir şekilde ödeme söz konusu değil. İşletme süresinde eğer öngörülen veya trafik garantileri sağlanmazsa ki zaten biz de en baştan tamamını sağlanmasına öngörmüyoruz. Ama yinede o projeye destek verirsiniz genel çerçevesinin bu olduğunu söyleyebilirim. Esasında dünyada geçerli bir sistem şöyle düşünebiliriz. Bir milli kaynaklardan yaptığınız işleriniz var. Bir de sadece dış kredi alarak yaptığınız işler var. Bir de bu yap işlet devret var. Bunu biz keşf etmedik dünyada icat edildi ama iyi kullanan ülkelerden birisiyiz. Biz milli bütçeden Kuzey Marmara Otoyolu’nu zor yapardık. 55 bin araç ki, bunların büyük bir çoğunluğu ağır taşıt olduğunu düşünün ve FSM Köprüsü’nde bunları yönlendirdiğinizi düşünün İstanbul’da adım atamaz durama gelirdik” ifadelerini kullandı.