Günümüzde evde kolay şekilde atlatabildiğimiz yada en kötü ihtimalle aşı ile atabildiğimiz hastalıkların bir çoğu geçmişte binlerce hatta milyonlarca insanın ölümüne sebep olduğu bilinmektedir. Öyle ki kızamık diye bildiğimiz evde terleyerek atlattığımız hastalık sebebiyle aşı bulunmadan önce milyonlarca insanın öldüğü bilinmektedir.

11 Mart 2020 tarihinde Türkiye'yi etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) Haziran ayı başında etkisini azaltsa da kendisini unutturmuyor. İşte biz de sizler için Koronavirüs'ten korumaya yardımcı duaları paylaşıyoruz.

Yine öyle bir dönemden geçtiğimiz bugünlerde yeni bir virüs insanlar için ölümcül olmaya başladı. Geçmiş yıllarda yaşanan ve diğer salgınlarda olduğu gibi bu salgında da aşı yada tedavi er geç bulunması bekleniyor. Aşı ve tedavinin bulunma süreci hakkında bilim insanları henüz net bir tarih veremesede en önemli noktanın virüsün yayılmasını engellemek için izolasyona dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Büyük bir bölümü müslüman olan ülkemizde her gelenin Allah'tan geldiğine ve kaderimiz olduğuna inanıyor olsakta hadislerde geçtiği üzere Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz diyerek bu durumdan kendimizi koruma yoluna giriyoruz. Ayrıca Allah'a yakınlığımızı sağlayan dualarda bu dönemde en önemli ilaç olarak görülmektedir. Bilindiği üzere duaların insanlar üzerinde etkisi büyüktür. Öyle ki evden çıkarkan yemek yerken hatta başımız ağırdığında okuduğumuz duaların olumlu etkilerinin olduğuna inanırız. Zor durumdan geçtiğimiz bugünlerde geçmişte insanoğlunun en büyük belası veba hastalığını göz önüne alarak bu konuya dair duaları araştırdık.

Şifa Ayetleri

Kur’ân-ı Kerim’in bizzat kendisi şifâdır. Peygamber Efendimiz, iki şifâ vardır buyuruyor:

“Bunun biri baldır, diğeri Kur’ân-ı Kerim’dir.” (İbn Mâce, Tıp, 7) Bu yüzden bu zor günlerde Kur'ân'ı Kerim'i daha sık okumalı ve bilhassa şifa ayetlerini okumaya gayret etmelidir.

E’ûzü bi’llâhi mine’ş- şeytâni’r- racîm.

Bi-smi’llâhi’r- rahmâni’r- rahîm.

Selâmün ‘aleyküm ketebe rabbüküm ‘alâ nefsihi’r-rah-meh.

Selâmün aleyküm bi mâ-sabertüm feni’me ‘ukbe’d-dâr.

Selâmün aleykümü’dhulû’l- cennete bi mâ-küntüm ta’me-lûn.

Ve selâmün ‘aleyhi yevme vülide ve yevme yemûtü ve yevme yüb’asü hayyen.

Ve’s-selâmü ‘aleyye yevme vülidtü ve yevme emûtü ve yevme üb’asü hayyen.

Selâmün ‘aleyke se-estagfiru leke rabbî innehû kâne bî hafiyyen.

Ve’s-selâmü ‘alâ meni’t-tebe’a’l-hüdâ.

Ve selâmün ‘alâ îbâdihî’l-lezîne’stafâ

Selâmün ‘aleyküm lâ-nebteği’l-câhilîn.

Selâmün kavlen min rabbi’r- rahîm.

Selâmün ‘alâ Nûhin fi’l-’âlemîn, innâ kezâlike neczi’l-muh-sinîn, innehû min ‘ıbâdine’l-Mü’minîn.

Selâmün ‘alâ İbrâhîm, kezâlike neczi’l-muhsinîn, innehû min ‘ıbâdine’l-Mü’minîn.

Selâmün ‘alâ Mûsâ ve Hârûn, innâ kezâlike neczi’l-muh-sinîn, innehümâ min ‘ıbâdine’l-Mü’minîn.

Selâmün ‘alâ İlyâsîn, innâ kezâlike neczi’l-muhsinîn, innehû min ‘ıbâdine’l-Mü’minîn.

Ve selâmün ‘ale’l-mürselîn.

Selâmün ‘aleyküm tıbtüm fe’dhulûhâ hâlidîn.

Selâmün hiye hattâ matla’ı’l-fecr.