Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Hocalı Katliamı’nda yaşanan insanlık zulmünü milli hafızamız unutmayacaktır” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Hocalı Katliamı ile ilgili açıklama yaptı. Ermenistan’ın Karabağ’da sivillere ve savunmasız insanlara karşı yaptığı zulmün, çocuk, genç, yaşlı demeden gerçekleştirdikleri katliamların milli hafızadan silinmeyeceğini söyleyen Geylan, "Türk Eğitim Sen olarak Hocalı Katliamı’nın yıl dönümünde dünyanın neresinde olursa olsun Türk olduğu için ağır bedeller ödemeye devam eden, kendi öz yurdunda zulme ve işkenceye uğrayan, mazlum ve mağdur tüm soydaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz" ifadelerini kullandı.

Ermenistan’ın her fırsatta Türk milletine soykırım yalanlarıyla saldırdığını ifade eden Geylan, “29 yıl önce 26 Şubat 1992 tarihinde uluslararası bütün hukuk kurallarını ihlal ederek insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmiş, Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesinin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Hocalı kasabasında büyük bir katliam yapmıştır. Kafkasların en stratejik yerlerinden birisi ve Azerbaycan’ın öz toprağı olan Dağlık Karabağ bölgesini abluka altına alan Ermenistan, Hocalı kasabasında yaşayan bin 275 soydaşımızı esir almış, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı olmak üzere Azerbaycan vatandaşı 613 soydaşımızı kadın, çocuk, yaşlı demeden hunharca katletmiştir. Yaşanılan katliamda 150 Azerbaycan Türkü ise kaybolmuş, kendilerinden haber alınamamıştır” dedi.

Geylan, Hocalı Katliamı’nın ardından yapılan incelemelerde olay yerindeki cesetlerin birçoğunun yakılarak yok edildiğinin belirlendiğini belirterek, “Başlarının kesildiği, gözlerinin oyulduğu tespit edilmiştir. Üstelik bu işkencelere çocukların ve yaşlıların da maruz kaldığı görülmüştür. Katliamın yaşandığı bölgeden uzun bir süre cesetler alınamamıştır. Dünyanın sözde medeni devletleri ise Hocalı Katliamı’nda yaşanılan bu vahşete ne yazık ki seyirci kalmıştır. Hocalı Katliamı, insanlık tarihinin yüz kızartıcı suçlarından biri olarak tarihe yazılmıştır. Hocalı Katliamı, dünyanın büyük bir soykırıma kör ve sağır kaldığı vahşetin adıdır. Hocalı Katliamı, kendi öz yurdunda zulme ve işkenceye uğrayan sivil ve savunmasız Azerbaycan Türklüğünün arşa yükselen çığlığıdır” açıklamalarına yer verdi.

Ermenistan’ın insan hakları ve uluslararası hukuka aykırı şekilde saldırgan politikalarıyla adeta insanlık değerleri ve hukuk kurallarına meydan okuduğunu söyleyen Geylan, “Bebek, genç, yaşlı demeden dünyanın gözü önünde insanlık dışı büyük bir katliam gerçekleştirmiştir. Bölgenin huzur, barış ve güvenliğini tehdit eden Ermenistan’ın kendi öz yurdunda yaşayan soydaşlarımıza uyguladığı saldırgan politikası yıllarca devam etmiştir. Azerbaycan Türklüğü Ermeni zulmüyle kendi öz yurdundan edilmiş, 1 milyonu aşkın soydaşımız sığınmacı durumuna getirilmiştir. Komşu ülkelere karşı saldırgan siyaseti, başka ülkelerin toprak bütünlüğüne karşı müdahaleler adeta Ermenistan’daki bütün hükümetlerin ortak devlet politikası olmuştur. Lakin Ermeni diasporasının ve onun güdümünde hareket edenlerin yıllardır devam eden kirli ve yalan siyaseti başarıya ulaşamamıştır” dedi.

“Kendi öz yurdunda zulme ve işkenceye uğrayan, mazlum ve mağdur tüm soydaşlarımızın yanındayız” diyen Geylan şunları kaydetti:

“Azerbaycan Türklüğünün şanlı Karabağ zaferinin zulüm ve baskı altındaki bütün Türk illerine bir hürriyet muştusu olmasını temenni ediyoruz. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev nezdinde Türk’ün şanlı bayrağının Karabağ’da dalgalanması uğruna mücadele verenleri, yolumuzu ve geleceğimizi aydınlatanları minnetle anıyoruz. Türk yurtlarının istiklali, istikbali, selameti için hayatlarını kaybeden, milletimizi şanlı mücadelelerden şanlı zaferlere götüren aziz şehitlerimiz başta olmak üzere kahraman ecdadımızı minnet ve hürmetle yâd ediyor, Hocalı Katliamı’nda ve Ermenilerin yıllarca işgal altında tuttuğu vatan toprakları için yaşamını yitiren aziz şehitlerimizin soylu hatıralarını rahmetle anıyoruz. Aziz ruhları şad olsun. Acımızın, kederimizin, sevincimizin bir olduğu Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin tek millet iki devlet anlayışıyla ebediyete kadar süreceğini, aziz Türk milletinin ortak güzide değerlerini birlik, beraberlik ve kardeşlik şuuruyla ebediyete kadar yükselteceğimize olan inancımızı tekrar belirtmek istiyoruz."