Tevriye, anlamla ilgili edebî sanatlardan biri. Sesteş bir kelimenin bir dizede, beyitte, dörtlükte iki gerçek anlama gelecek biçimde kullanılmasına ve bir sözcüğün yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetmeye tevriye sanatı denir. Örtmek, meramı gizlemek demektir. Hicri Takvim aylarından biri olan Zilhicce ayı'nin 8. günü olan Terviye Günü'nün anlam ve önemi büyüktür. Bu mübarek günde yapılacak her ibadet büyük sevaptır.

Hz. İbrahim, oğlu İsmail'i kurban kesmekle ilgili rüyâsını o gece görmüş, Terviye günü bu rüyâ üzerinde düşünmüş, ertesi Arefe günü bunun sâdık rüya olduğunu anlamış, bayram günü de Hz. İsmail'i kurban etmeye teşebbüs etmiş olduğu rivayet edilir.

Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) İslam Ansiklopedisinde terviye günü ile ilgili şu bilgiler yer alıyor:

Terviye hac menâsikinin ifasına başlanılan ilk gün olması bakımından önem taşır. Zilhiccenin sekizinci günü Mekke’de sabah namazını kılıp güneş doğduktan sonra Mina’ya gitmek, geceyi orada geçirmek, arefe günü güneş doğduktan sonraki zamana kadar Mina’da kalmak, böylece öğle, ikindi, akşam, yatsı ve sabah olmak üzere beş vakit namazı orada eda etmek sünnettir (Müslim, “Ḥac”, 147; İbn Mâce, “Menâsik”, 84; Dârimî, “Menâsik”, 34). Eğer mümkün olursa Mina’da Hz. Peygamber’in konakladığı Hayf Mescidi’ne yakın bir yerde konaklamak sünnete daha uygundur. Temettu‘ haccına niyet edenlerin, yani umre yapıp ihramdan çıkanların -daha önce de hac için yeniden ihrama girmeleri mümkün olmakla birlikte- terviye günü ihrama girerek Mina’ya gitmek üzere yola çıkmaları da sünnettir. Terviye gününün cumaya rastlaması halinde zeval vaktine kadar Mekke’den ayrılmayan kimse cumayı eda etmeden Mekke’yi terketmemelidir. Çünkü bu namazı kılmak farz, Mina’ya çıkmak sünnettir. Cuma namazının fecrin doğuşuyla vâcip olacağını söyleyenlere göre de bu durum dikkate alınmalıdır. Terviye günü veya daha önce nâfile bir tavafın arkasından haccın sa‘yi yapılabilir; fakat bu sa‘yin ziyaret tavafından sonra yapılması daha faziletlidir. Temettu‘ haccına niyet edenler bu sa‘yi ancak hac için ihrama girdikten sonra yapabilirler. İbn Abbas’ın bildirdiğine göre, “Şafak vaktine ve on geceye, çifte ve teke ... andolsun” meâlindeki âyette (el-Fecr 89/3) zikredilen “çift” terviye ve arefe günleri, “tek” ise kurban kesme günüdür. Saîd b. Müseyyeb, “Burçlara sahip gökyüzüne, vaad edilen güne şahitlik edene ve şahitlik edilene andolsun” âyetinde geçen (el-Burûc 85/3) “şahitlik eden” ile terviye gününe, “şahitlik edilen” ile arefe gününe işaret edildiğini söylemiştir (Râzî, V, 173).

TERVİYE GÜNÜ İBADETLERİ 

1. Hacıların, bu gün sabah namazını Mekke'de kılıp güneş doğduktan sonra Mina'ya çıkmaları ve geceyi Mina'da geçirmeleri sünnettir.

2. Oruç tutmak: Zilhicce ayının ilk dokuz gününde oruç tutmak sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arefe günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah’tan umulur.” (Müslim, Sıyâm, 196-197) buyurmuştur.

3. Namaz kılmak: Zilhicce ayının sekizinci günü olan Terviye gününde; ilki dört, peşinden 2 rekât daha olmak üzere altı rekât namaz kılınması tavsiye edilmiştir.

Dört rekâtlık namazın birinci rekâtında Asr Sûresi, ikinci rekâtında Kureyş Sûresi, üçüncü rekâtında Nasr Sûresi ve dördüncü rekâtında ise üç kere İhlâs Sûresi okunur. Müteakiben kılınacak iki rekât namazın her rekâtında üç kere İhlâs Sûresi okunur. Bu namaz kılan kişinin, Terviye günü Mina’da bulunup da zikreden mü’minlerin eriştiği fazîlet ve ecre erişeceği ümit edilir.