Bilindiği üzere her yıl okulların açılış tarihiyle birlikte kırtasiye masrafları karşılığında öğretmenlere eğitim ödeneği adı altında belli bir miktar ücret yatmakta.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 32. Maddesine göre devlet okullarında görev yapan öğretmenlere, her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere öğretim yılının başladığı ay içinde öğretim yılına hazırlık ödeneği verilir. Eğitim ödeneği fiili olarak görevde olan öğretmenlere ödenir.

2020 yılında 1210 lira, 2021 yılında 1250 tl olarak verilen eğitim ödeneği, günümüz enflasyon oranları ve kırtasiye kalemlerindeki ciddi artışlara rağmen 2022 yılında sadece 1325 tl olarak ödenecek.

Konu ile ilgili Eğitim Bir Sen İpekyolu Başkanı Harun Yeşilova açıklamalarda bulundu:

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki öğretmenlere verilen eğitim ödeneği bütün eğitim çalışanlarına verilmelidir. Bu konuya önce bir değinmek istedim. Çünkü bu çok ciddi bir sorun. Bu ödemenin genişletilmesi, tüm eğitim çalışanlarını kapsaması gerekiyor. Böylece hak ve adalet açısından daha yerinde bir uygulama olacaktır. Gelelim asıl meseleye. 2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlık ödeneği miktarına. Öncelikle eğitim ödeneği nedir bununla başlayalım. Eğitim ödeneği her eğitim-öğretim yılının başında öğretmenlere sağlanan materyal destek ödemesidir. Devletimizin sağladığı bu imkan, öğretmenlerin sınıf içi materyaller, ders araç gereçleri ve benzeri harcamalarında kullanılması için verilir. Önceki eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere 1250 tl civarı bir ödenek ücreti yatırıldı. Daha sonra kurda yaşanan ciddi yükselişler sonrasında özellikle eğitimin ana unsurlarından olan A4 kağıtları başta olmak üzere bütün kırtasiye kalemlerinde ciddi yükselişler meydana geldi. A4 kağıtları ücretleri 3-4 kat yükseldi. Keza diğer kalemler de. Geçen sene ile kıyasladığımızda, önümüzdeki eğitim öğretim yılında aynı ürünlerin yarısını bile alamayacağımızı görüyoruz. Bu ne demek oluyor? Koşullar değişti. Fiyatlar yükseldi. Yani alım gücü düştü. Fakat bu yıl hazırlık ödeneği 1325 tl olarak yansıtılacak. Ciddi enflasyon oranlarıyla karşı karşıyayız. Bu da eğitim ödeneğinde bir zam yapılmasını gerekli kılıyor. Altını çiziyorum minimum enflasyon oranında bir zam gelmeli, hatta bunun da ötesinde bir zam beklentimiz var. Diğer takdirde bütün eğitim çalışanları mağdur olacaktır. Çünkü geçen seneye kıyasla alım gücü bunu karşılamıyor. Eğitim camiası bu ücreti kendileri için kullanmıyor, eğitim için kullanıyor, okul için kullanıyor, öğrenciler için kullanıyor. Devletimize düşen görev de bu konu hususunda eğitim camiasının alım gücünü korumak, eğitime her daim katkı sağlamaktır.

Mebpersonel