Türk toplumunda tatil anlayışı, dinlenmek, uyumak ve gezmek şeklinde algılanır. Tatil eylemsizlik değildir. Bilakis, pek çok eylemin rutin hayattan farklı olarak yerine getirildiği, daha işlevsel, daha üretken hatta daha fazla hobiye dayalı faaliyetin yapıldığı zaman dilimidir.
    Milli Eğitim Bakanlığı yaz aylarında kurs açmakta ve eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüreceğini topluma duyurmaktadır. Dokuz ay boyunca okula gitmiş, sınavlara hazırlanmış, ödev yapmış bir öğrencinin yaz aylarında okula gitmesi, yeniden öğrenme faaliyetinin parçası olması pedagojik açıdan çok doğru bir uygulama olmaz. Ancak yaz tatillerinde öğrencilerde çok fazla öğrenme kayıpları olur. Öğrencilerde ortaya çıkabilecek öğrenme kayıplarını asgari düzeye düşürmek için yaz aylarında eğitim-öğretim faaliyetleri yapılmalıdır. Bunun için okula gitmek, okulda zaman geçirmek gerekmez. Okul dışı alanlar ve zamanlar da, etkili yönetilirse, öğrenme kayıpları azalabilir.
    Yaz tatilini etkili değerlendirmesi için öncelikle öğrenciye fırsat verilmesi gerekir. Öğrenci kendi ilgi ve isteklerine göre bir planlama yapmalıdır. Eğer öğrenci bu planlamayı yapmıyorsa, ebeveyn plan yapması için öğrenciyi yönlendirebilir. Burada göz ardı edilmemesi gereken durum, öğrenci planlamayı yaparsa daha iyi, daha başarılı olacağı, ebeveyn yaparsa bir çeşit dayatmaya dönüşeceği için istenilen faydanın ortaya çıkma olasılığının azalmasıdır. Öğrenciler öğrenmeyi, etkinliği kendileri istediği ya da ihtiyaç hissettikleri için yaparlarsa, başarı daha da artar.
    Yaz tatillerinin olmazsa olmazı kitap okumadır. Eğer ebeveyn kitap alır çocuktan okumasını isterse, sorunlu bir uygulama başlar. Bu aşamada çocuğun kendi okuma listesini kendisinin yapması, yapamıyorsa rehberlik yapılması, kitap okuyan arkadaşlarının tavsiyeleri ya da okulun öğrenciler için önerdiği kitap listeleri devreye sokulabilir. Ebeveyn kitabı çocukla birlikte eş zamanlı okuyabilir. Çocuk okuduğu kitabı periyodik olarak aile meclisinde sunabilir. Kitapla ilgili ana fikir, kitabın konusu, yazarı gibi konularda tartışma yapılabilir. 
    Yaz tatili ile birlikte evde yaşanan zaman dilimi artar. Bu aşamada evde temizlik, yemek yapma, evdeki küçük tamirat ve tadilat işleri, çocuklara bazı bilgi ve becerileri kazandırmada fırsattır. Hatta esnafın yanına çocukların çırak olarak verilmesi, orada hayat kavgasını, ekmek kazanma mücadelesine şahit olması, bir mesai dahilinde eylemde bulunması ve sorumluluk kazanması için tavsiye edilen bir durumdur. 
    Yaz tatili boyunca okul dışı kalıcı öğrenmeler, öğrencilerin hayatları boyunca bireysel öğrenmelerine de alt yapı oluşturur. Örneğin, aile bireyleri yaz aylarında ya da bayram tatilinde Erzurum’a gideceğini varsayalım. Erzurum’a gitmeden önce Erzurum’un Türkiye haritasındaki yeri, coğrafi özellikleri, iklimi, ekonomisi, tarihi ve turistik yerleri araştırılabilir. Erzurum’a gidildiğinde bu yerler gezilir ve portfolyo dosyası gibi bir dosya da hazırlanabilir. Erzurum Kongresi ne zaman yapıldı? Hangi kararlar alındı? Bu kararların kurtuluş savaşımıza, meclisin açılmasına nasıl bir etkisi oldu? Kongrenin yapıldığı yerin fotoğrafı ve diğer dokümanları toplaması sağlanabilir. Çocuklar bu tür çalışmaları bilgisayar ortamında powerpoint sunusu olarak da yapabilir. 
    Çocuklarla birlikte yapılacak turistik bir gezi, çocukların genel kültürünü, öğrenme istek ve arzusunu, öğrendiklerini transfer etme becerisini geliştirebilir. Örneğin, Kapadokya gezisi için ön hazırlık yapılabilir. Erciyes yanardağı, tüfler, peribacaları arasındaki ilişki çocuğun yaparak, yaşayarak, gezerek öğrenmesini sağlar. Bu tür turistik gezilere rehber eşliğinde katılmak, gezinin daha etkili olmasına katkıda bulunur.
    Çocuklarla yapılan her alışveriş, pazarlık yapma gibi okul dışı öğrenmeleri artırır. Kurbanlık koyun almaya çocuklarınızla birlikte gidin. 2019 yılında Didim’de kurbanlık koyun almaya çocuklarımla birlikte gitmiştim. Sıkı bir pazarlıktan sonra, satıcı ile bahse girdik. Koç kaç kg’dir? Ben 69 kilo, satıcı 75 kilo olacağını söyledi. Koç tartıldığında 69 kilo geldi. Çocuklar bana: Baba nasıl bildin? diye sordu. Aslında koça bakıp belirli kesitler alıp, kilosunu tahmin etmiştim. Muhtemelen tesadüf olarak bildim ama çocuklar o pazar ortamına şahit oldular. Çocuklarınızla birlikte sebze ve meyvenin satıldığı yerlere gidin. Patatesin, domatesin, elmanın fiyatını sorun. 1 kilogramın 1000 gram ettiğini, 2,5 kilogram denildiğinde 2500 grama tekabül ettiğini, sıvıların litre, kütlenin kilogram, uzunluğun metre ile ölçüldüğünü bilfiil mekânında görerek öğrenmelerini sağlayın. Bu esnada kullanılan atasözleri, deyim ve terimlerin anlamını çocuklarınızla tartışın. 
    Çocuklarınızla birlikte seçtiğiniz filmleri izleyin. Her filmin başrol oyuncularını, yönetmenini, senaryo yazarının kim olduğunu öğrenmesini sağlayın. Film eleştirisi yapmak, senaryo üzerine tartışmak, eleştiri yazılarını okumak, çocukların entelektüel gelişimini sağlar. Çocuklarınızla televizyondaki haberleri izleyin. Haberler çocuklarınızı somut olaylarla yüzleştirir. Hırsızlık yapan kişinin başına gelenler, evden kaçıp giden çocukların yaşadıkları, ehliyetsiz araba kullanan kişilerin ne tür sorunlara neden olduğunu görmelerini sağlayın. Hatta konu hakkında çocuklarınızla konuşun. Doğru davranışı bulmasını sağlayın.
    Çocuklarınızla mutlaka bir köye gidin. Çocuklarınız en az bir hafta köyde yaşasın. Süt sağmayı, folluktan yumurta toplamayı, inek gütmeyi, buğday tarlasında hasat kaldırmayı yaşayarak öğrenmelerini sağlayın. 1 dönümün 1000 metrekare olduğunu, bizzat yerine keşfederek öğrenmelerine destek olun. Yolculuk esnasında arabayı 80 km hızla sürdüğünüzde 400 km’lik yolu kaç saatte alacağınızı sorun. Çocuğunuz okul seviyesine göre bu tür problemle karşılaşırsa, okulda konuları daha iyi anlar. Örneğin, Zaman=Yol/Hız formülünün uygulanmasına şahit olur. 
    Yaz aylarının olmazsa olmazlarından bir diğeri de yüzme becerisidir. Her çocuk en az 10 yaşından önce yüzme öğrenmesi gerekir. Yüzme bilgisi için mutlaka kursa göndermek, yüzme tekniklerini öğrenmesini sağlamak ileri dönemler için önemlidir. Yaz tatillerinde yüzmenin dışında futbol, basketbol, jimnastik gibi spor dallarıyla uğraşmak, çocukların gelişimine katkı sağlar.  
    Yaz tatilinde çocuğunuzun ilgi alanına uygun bir enstrüman çalmayı öğrenmesi, nota okuma becerisine sahip olması, bir halk oyunu oynama, şarkı, türkü gibi alanlarda kendini geliştirme, yerel halk oyunlarına yönelme desteklenebilir. Her çocuk yerel kültürün zenginliklerinden yararlanmalı ve bu kültürel mirasın taşıyıcısı olmalıdır.
    Yaz tatilinde akraba ziyaretleri yapılabilir. Bu aşamada soy ağacı yapma, aile bireyleri ile albüm oluşturma, uzak ve yakın akrabalarla tanışma olanağı sunulabilir. 
    Çocuklar küçük yaşlarda dini bilgileri daha kolay ve kalıcı öğrenebilir. Çocuklar Kur’an kurslarına gönderilebileceği gibi, kendisini bu alanda yetkin hisseden ebeveyn tarafından da dini eğitim verilebilir. Abdest alma, namaz kılma, temel dini bilgiler çocuklara kazandırılabilir. Çocuğun yönlendirilmesi neticesinde Kur’an-ı Kerim’i okuma, hadisleri öğrenme ve Siyer-i Nebi konusunda eğitim verilebilir.
    Sonuç olarak yaz aylarında çocuklar dinlenmeli, koşup eğlenmeli, spor yapmalı, okumalı ve zamanı etkili bir şekilde değerlendirmelidir. Yaz aylarında öğrenme kaybı yaşayan çocuklar, eylül ayında okullar açıldığında, yaz aylarını etkili değerlendiren arkadaşlarına göre iki aylık öğrenme kaybı ile yeni eğitim-öğretim yılına başlar. Bu durum lise giriş ve üniversite sınavlarında çocuğunuzun sıralamasını değiştirir. Yaz aylarını etkili değerlendirmek için çocukları baskı altına sokup, bunaltmayın, strese sokmayın ve onlarla çatışmayın. Onlar için iyi öğrenme olanakları, ortamı yaratın. Ödül vererek güdülemeye çalışmayın. Öğrenme ve gelişim konusuna odaklaşın, yönlendirin, motive edin. Bu konuda ilişkileriniz bozulmuş ise, psikolojik danışmandan, öğretmeninden ya da öğrenmeye istekli arkadaşından destek almasını sağlayın. Çocuk her öğrenmeyi ilgi, istek ve ihtiyaçları doğrultusunda algılayıp eylemde bulunursa, öğrenme ve beklenen fayda daha fazla olur, unutmayın.