​Profesyonel acizlikler

İslam’ı gaye edinen ve bu yolda gayreti olan tüm İslamî kişi, kurum, yapı ve oluşumların, hedefe yürürken daha güzelini aramalarından daha doğal ne olabilir ki?

Kendini yenilemeyen yapıların zamana nasıl yenik düştüklerini görüyoruz…

Zamanın ruhunu ıskalayan okuyuşların yok oluşlarına tanık oluyoruz.

Doğal olarak bu durumda profesyonelleşmek gerekecektir… Daha eğitimli, donanımlı, entelektüel derinlikli duruşlara ihtiyaç duyulacaktır.

Pratiğimizi güçlendirecek, daha bir güzelleştirecek arayışlar elbette öncelenmelidir…

Profesyonelleşmek, toplumsal İslami değişim için kitlesel açılımlar, kuşatıcı ve kalıcı atılımlar mutlaka güncellenmeli ve gündemleştirilmelidir…

Piyasayı profesyonel hırsızların ve profesyonel kaçakçıların doldurduğu bir zaman diliminde “profesyonelleşme”ye ilgisiz kalmak olacak iş değil…

Doğal olarak kendimiz kalmak kaydı ile elbette değişeceğiz, yenileneceğiz ve kendimizi geliştireceğiz… Ancak amatör ruhumuzu kaybetmeden bunu başaracağız… Yani bizi “biz” yapan ruhu…

Nasıl bir profesyonellik?

Hasbiliğimizi, kalbiliğimizi, fıtriliğimizi, harbiliğimizi, içtenliğimizi zedelemeyecek bir profesyonellik…

Kurallar, kanunlar, kaideler konuşurken kalbi devre dışı bırakmayacak bir yenilenme…

Geçmişinden, geleneğinden kopmadan, kaçmadan, utanmadan bir gelecek perspektifi yakalamak…

Evet, profesyonelleşmek ufkumuzu açacaksa, geleceğe taşıyacaksa, amaca katkı sağlayacaksa kim ne diyebilir?

Ancak bir yeniliğin beraberinde yeni sıkıntılar ve yan etkiler getirdiğini de göz önünde bulundurmak gerekir…

Profesyonel-amatör, gelenekçi-yenilikçi kavgasına malzeme vermemeye dikkat çekmek durumundayız…

Profesyonelleşmenin tevazuumuza, takvamıza, kardeşliğimize katkısı nedir, bakmak lazım…

Uzmanlaştıkça tabanımızla, toplumla uyum sorunu yaşıyorsak, durup düşünmemiz gerekir…

Ustalaştıkça mücadelemizden usanmaya başlamışsak usul ve üslubumuzu gözden geçirmemiz icap etmez mi?

Uzmanlaşanlarımız sahadan uzaklaşıyor ve ulaşılmaz bir hale geliyorlarsa, bu hayra alamet olmasa gerek…

Birbirimizi yemek ve yenmek için yenilenmemize hiç gerek yok…

Birbirimize operasyon çekmek, politik manevralarda bulunmak için profesyonelleşeceksek yazık olur bizlere…

Uzmanlaşalım fakat birbirimizden uzaklaşmayalım…

Ustalaşalım ama dava arkadaşlarımızı unutmayalım…

İhtisaslaştıkça ihtiraslarımız artıyorsa, ihtilaflarımız derinleşiyorsa, durup tekrar tekrar düşünmemiz gerekiyor…

Profesyonelleşmek pasifleşmekte değildir… Mücadele performansımız düşüyorsa, pratiğimiz zayıflıyorsa bu açmazı nasıl amamız gerektiğini çözmemiz gerekir…

Görünen o ki, atanmışlar adanmışların yerini dolduramıyor.

Şimdilerde herkes profesyonel olunca mutfakta çalışacak kimse kalmıyor…

Sakın amatör acemiliklerden sonra profesyonel acizliklere evrilmeyelim…

Profesyonelliğimize amatör ruhumuzu nasıl giydireceğiz, buna bakalım…

Gerçi profesyonel ligdeyiz, sanki takım ruhunu kaybettik…

Yorgunların profesyonel yorumları ile yol alınmıyor…

Profesyonelleşme bizi bozmasın… Profesyonel kibirler bizi kirletir…

Bilmişlik aymazlığı ile ayrışmaya gitmeyelim, mahalle değiştirmeye gerek yok…

Kardeşlik dünyaya bedel… Statik dünya, mekanik ilişkiler bize göre değil…

Biz bir okuluz… Hayatın bereketini burada bulduk…

Ramazan KAYAN / MİLAT