FETÖ'CÜLERİ KORU, MİLLİ İSİMLERİ TASFİYE ET

FETÖ'nün en çok çöreklendiği alanlardan birinin de üniversiteler olduğu ortaya çıkmıştı. Hâlen kripto olarak göreve devam eden binlerce akademisyen, örgüte hem para kaynağı sağlamak, hem de ülkenin ilmî faaliyetlerini baltalamak için üniversiteler içindeki ihanet faaliyetlerine devam ediyor. Bunun son örneği, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nde yaşandı. Üniversite'de 15 Temmuz sonrası açılan FETÖ soruşturmalarının, hem FETÖ'cüleri korumak, hem de milli isimleri tasfiye etmek için kullanıldığı dile getiriliyor.

FETÖ'CÜLERE OY KARŞILIĞI MAKAM VAAT EDİLDİ

Konuyla ilgili Yeni Söz'e konuşan Eğitim Bir-Sen Bilecik Şube Başkanı Ahmet Selöz, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin 2015 yılında yapılan rektörlük seçimlerinde, mevcut Rektör İbrahim Taş ve ekibinin oyunu artırmak için üniversitedeki ülkücüler ve FETÖ'cülerle iş birliği yaptığını söyleyerek, Rektör Taş'ın, seçim vaadi olarak hâlen FETÖ'den yargılanan Prof. Dr. Erdal Eren, Prof. Dr. Abdülkadir İlgen ve Doç. Dr. Mürsel Gürses gibi isimlere rektör yardımcılığı ve dekanlık gibi makam sözleri verdiğini belirtti.

ÜNİVERSİTEDE MUHALİF AVI BAŞLATTI

15 Temmuz işgal ve iç savaş girişiminin yapılan bütün hesapları bozduğunu dile getiren Ahmet Selöz, 15 Temmuz'da yaşananlar ve OHAL ilanının ardından Rektör İbrahim Taş'ın seçim öncesi verdiği vaatlerden kurtulmak ve üzerine yapışan “işbirlikçi” etiketini silmek için harekete geçtiğini söyledi. Ancak yine iddiaya göre Taş ve ekibi, bu süreci, kendisine muhalefet eden akademisyenleri de FETÖ'cülerle birlikte tasfiye etmek için bir fırsat olarak gördü. Ve duyumlardan yola çıkarak üniversitede soruşturma başlattı.

İFADELER FETÖ'CÜLERE SIZDIRILDI

Soruşturma sürecinde birçok personelin ifadeye çağrıldığını söyleyen Selöz, “Bütün bu oyunların asıl kurucusu olan Doç. Dr. Cihan Darcan'ın yönlendirmesi ile ifadeler verildi. Bu arada yapılan soruşturma kapsamında muhafazakâr kesim de ifadeye çağrıldı. Onlar da 15 Temmuz hassasiyetleri nedeniyle bildiklerini ve duyduklarını komisyona anlattılar. Bir operasyonla bu muhafazakâr muhalif kanadı da tasfiye etmek, en azından rahatsız etmek için komisyon üyelerinden Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Yılmaz tarafından ifadeler emniyete verilmeden önce hakkında ifade verilenlere sızdırıldı ve üniversite içinde tanık olanlar hakkında karalama kampanyaları ve rahatsız etmeler başladı” dedi.

İŞİN İÇİNDE ‘TÜRK OCAKLARI' DA VAR

İfadelerin sızdırılması ile ilgili olarak Üniversite Komisyon Sekreterliği yapan bir memur hakkında göstermelik bir soruşturma açılıp kapatıldığı bilgisini veren Selöz, “Prof. Dr. Bülent Yılmaz ifadeleri 15 Temmuz sonrasında Türk Ocakları'na sızarak, Türk Ocakları Bilecik Şube Başkanı olan Taner Bilgin'e servis etti. FETÖ'den yargılanan Prof. Dr. Abdülkadir İlgen de Türk Ocakları yönetimine 15 Temmuz'dan sonra girdi. Bu adama yakın olan Türk Ocakları Başkanı Taner Bilgin, daha emniyet safhası ortaya çıkmadan üniversitenin Uluslararası Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yusuf Ziya Bölükbaşı'nı tehdit etmeye başladı” şeklinde konuştu.

ÜLKÜ OCAKLARI BAŞKAN ADAYINI DARP ETTİLER

Çünkü Bölükbaşı'nın ismi, FETÖ'cülükle suçlanan üniversite avukatı Fazlı Güner'in yerine Bilecik Ülkü Ocakları Başkanlığı için geçiyordu. İddiaya göre bu durum Türk Ocaklarına sızmış olan Meral Akşener'ci grubu çok rahatsız etti. Selöz, nihayetinde bir mesire yerinde bir öğrencisinin gözleri önünde tehdit edilen Bölükbaşı'nın, başını üniversitenin Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Ocakları Bilecik Şube Başkan Yrd. Doç. Dr. Taner Bilgin'in çektiği üçü akademisyen 4 kişi tarafından ağır şekilde darp edildiğini söyledi.

Zanlılar için idari soruşturma yok

Hadise üzerine adli sürecin başladığını ancak idari anlamda bir soruşturma açıldığını duymadıklarını ifade eden Ahmet Selöz, “Sendika olarak soruşturma açılıp açılmadığına dair bir yazı yazdık. Ancak 15 gün geçmesine rağmen cevap gelmedi. Devam eden adli süreçte ise zanlılar, gözaltına alındıktan 2 gün sonra serbest bırakıldı” dedi.

FETÖ'cüler uyarı cezasıyla kurtuldu

15 Temmuz sürecinin farklı niyetlerle tasfiye amacıyla kullanıldığını vurgulayan Ahmet Selöz, “Adli olarak aklanmaları halinde üniversite içindeki işbirliğine devam edebilmek için FETÖ/PDY iddiasıyla yargılananların çoğu hakkında idari soruşturma açmayan Rektörlük, buna karşın istemediği personeli adli hiçbir işlem görmemelerine rağmen ihraç etti. Şube Müdürü Sadettin Uğurlu bunlardan biridir. Öte yandan FETÖ/PDY üyesi oldukları iddiasıyla uyarı/kınama cezaları verilen insanlar sindiriliyor” dedi.

At izi it izine karışıyor

Ülke genelinde birçok üniversitede olduğu gibi benzer süreçlerin yaşandığını ileri süren Eğitim Birsen Şube Başkanı Selöz, “15 Temmuz soruşturmaları rektörlük seçimleri, makam ve yükselme ihtiraslarına alet ediliyor. Üniversitede iç hesaplaşmalar FETÖ soruşturmaları üzerinden yapılıyor” tespitinde bulundu.

Rektör Taş: YÖK bizi örnek gösterdi

Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş ise, tüm bu iddialara verdiği cevapta, soruşturma ifadelerinin sızdırılması gibi bir durum olmadığını, ifadelerin savcılığa ve emniyete ulaştıktan sonra aleni hale geldiğini söyledi. Soruşturmanın da şeffaf bir şekilde yürüdüğünü belirten Taş “Hatta ben size şunu temin ederek söyleyeyim. YÖK'te mesela bu tür ihraçlarla veya bu FETÖ soruşturmaları ilgili bizim üniversitemiz örnek üniversite olarak gösterilmiştir. Savruk bir araştırmayla hiçbir alakası yok. Şöyle söyleyeyim burada yürütülen soruşturma savcılıktaki iddianamelerin özünü oluşturuyor aslında” dedi.

Kaynak:Yenisöz Gazetesi