Başta eğitim kamuoyu olmak üzere, bütün toplum tarafından heyecanla beklenen, 2023 Eğitim Vizyon Belgesi 23 Ekim 2018 tarihinde açıklandı. 

Eğitim Sen “Mili Eğitim Bakanlığı’nın “Eğitimde 2023 Vizyon Belgesi” Eğitimin Sorunlarına Kalıcı Çözümler Üretmekten Uzaktır!”; Eğitim İş “2023 Eğitim  Vizyonu Beklentileri Karşılamaktan Uzak” başlıklı açıklamlarıyla Belge’yi eleştirirken; Türk Eğitim Sen “Vizyon Belgesinin Uygulamasının Dikkatli Takipçisi Olacağız.” başlıklı açıklamayla Belge’nin kamuoyunu tatmin etmediğini ancak vaatlerin gerçekleşme durumuna göre bir karar verilebileceğini, Eğitim Bir Sen ise “Eğitim 2023 için başlıklar tamam, boşluklar da tamamlanmalıdır” başlıklı açıklamayla, Belge’yi desteklediğini ifade etti.
2023 Eğitim Vizyon Belgesini, her eğitim sendikasının kendi penceresinden değerlendirmesi gayet normaldir. Ancak AKP döneminde, eğitim sisteminde ilk kez bütünlüklü ve sistemli bir çözüm arayışı olan Vizyon Belgesinin özellikle eğitim kamuoyunda daha fazla olumlu tepki alması ve desteklenmesi beklenirdi.

 


Açıklanan değişikliklerin, eğitim sendikalarının tümünün desteğini alamaması, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamalarına son verilmemesi, okul kütüphanelerinden hiç söz edilmemesi ve bu önemli konunun çürümeye terk edilmesi, zorunlu din derslerine devam edilmesi gibi konular, 2023 Eğitim Vizyon Belgesinin zayıf yanlarıdır.

Bunun yanında, Belgenin açıklanmasıyla birlikte olumlu tepkiler de ortaya çıkmıştır. Bu tepkiler de Vizyon Belgesinin güçlü yanlarıdır. Vizyon Belgesinin kuşkusuz en güçlü yanı felsefesi ve eğitim sisteminin bütün unsurlarına bütünlüklü çözümler getirmeyi hedeflemesidir. “Eğitimin ana öğesi ve baş öznesi insandır.” “Bir topluma yapılabilecek en büyük kötülük, kendi kültüründen mahrum etmektir. Daha büyük bir kötülük ise, kendi kültürüne mahkûm etmektir. Kültürün uygarlığa dönüşümü evrensel olana bağlantısıyla gerçekleşir” cümlelerinde ifadesinin bulan eğitim felsefesi gerçekten bu topraklarda yüz yıldır yaşanan kısır tartışmalara da çözüm üretebilecek bir yaklaşımdır. Cumhuriyet döneminde ve sonrasında, ülkenin kültürel yapısını yansıtmayan bir eğitim sistemi, AKP döneminde ise evrensel kültürü içermeyen bir eğitim sistemiyle baş başa kaldı çocuklarımız.

Okul gelişim modeli ve veriye dayalı yönetim modeliyle, bilimsel ve bütünlüklü çözüm yaklaşımı öne çıkarken, öğretmen ve eğitim yöneticilerinin yetiştirilmesi, liyakate dayalı yükselme, öğretmen meslek kanunu, ilk ve orta okullara bütçe verilmesi, teftiş ve kurumsal rehberlik hizmetlerinin yeniden yapılandırılması, sınav odaklı sistemin giderek sönümlenmesi, yabancı dil eğitiminde yapılacak değişiklikler, özel eğitim ve özel yetenekli öğrencilerin eğitimiyle ilgili yapılacak yenilikler, okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, orta öğretimde ders çeşitliliğinin azaltılması, mesleki eğitimin rehabilitasyonu ve hayat boyu öğrenme alanının daha da ulaşılabilir olması gibi yaklaşımlar, Vizyon Belgesinin güçlü yönleri olarak sıralanabilir.

2023 Eğitim Vizyon Belgesinin hazırlanması ne kadar önemliyse, hayata geçmesi de o derece önemlidir. Bu anlamda bizler de belgede vaat edilen reformların takvimine uygun olarak gerçekleşmesinin takipçisi olacağız.,

Abdullah DAMAR