Cameron Morency’in, Eğitim-Bir-Sen’in çalışmaları, gençlik, eğitim, kadın örgütlenmesi ve müfredat konularındaki sorularını yanıtlayan Ali Yalçın, sendika olarak yaptıkları faaliyetler hakkında bilgi verdi. Yalçın, ABD’nin bazı politikalarına da tepki gösterdi.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği darbe ve işgal girişimi sonucunda 300’e yakın kişinin şehit olduğunu, 2 bini aşkın kişinin de gazi olduğunu ifade eden Yalçın, FETÖ’nün ABD’de herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan faaliyetlerine devam etmesinin müttefiklik hukukuna aykırı olduğunu vurguladı.

DAEŞ ile mücadele konusunda da sorun yaşandığını, ABD ve Türkiye müttefik olduğu halde, ABD’nin, ciddi bir mücadele veren Türkiye yerine PYD gibi bazı terör örgütleriyle iş birliği yaptığını, onlara her türlü desteği verdiğini kaydeden Yalçın, bunun kabul edilebilir olmadığını, ABD’nin bu tavrını manidar bulduklarını söyledi.

ABD’de iç siyasette yaşanan tartışmaların Müslümanlara baskıya çevrilme aracına dönüştürülmesinin tuhaf olduğunun altını çizen Yalçın, 7 ülke ile ilgili alınan kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, “Hukukçulara sert cevap veren Trump neden FETÖ konusunda cümle kurmuyor ve bu konuda adım atmıyor” diye sordu.

“Müfredat konusunda NATO konsepti mi var ki ABD’nin dikkati yoğunlaştı” diyerek sözlerini sürdüren Yalçın, “Kendi değerlerimizle örtüşen bir müfredat milletimizin hem isteği hem de hakkıdır. Sendika olarak eğitim konusunda söylediğimiz, eleştirdiğimiz her açıklamamızın bilimsel temeli vardır. Bir süre önce Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme’, ardından ‘Gecikmiş bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi’ raporlarımızı kamuoyuyla paylaştık. Bunun yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı’nın duyurduğu taslak müfredata ilişkin ilk değerlendirmemizi yaptık ve bunu bütün detaylarıyla Bakanlığa ilettik. Ülkemizdeki tartışmalar genellikle antidemokratik ortamlarda hazırlanan müfredat kaynaklı olmaktadır. Ülkemizin, gençlerimizin uluslararası rekabete daha dayanıklı hale gelmesi, uluslararası alanda bilimsel başarılar elde etmesi bugünkü ihtiyaçların tümüne cevap verebilecek bir eğitim programıyla mümkündür. Bu nedenle, tamamen özgürlükçü, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayan, eleştirel ve evrensel değerleri esas alan, zamanın ruhuna uygun bir eğitim modelinin inşa edilmesini istiyor ve bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

25 yıldır hak ve özgürlük mücadelesi veren Eğitim-Bir-Sen’in nitelikli çalışmalara imza attığını söyleyen Yalçın, şöyle devam etti: “Eğitim hizmet kolunun genel yetkili sendikası ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak, eğitim çalışanlarının haklarını savunuyor, onlar adına kazanım elde etmenin mücadelesini veriyoruz. Bununla birlikte, daha nitelikli bir eğitim için de çaba harcıyor, sorunların çözümüne önerilerimizle katkıda bulunmaya, bilimsel çalışmalarımızla yol göstermeye gayret ediyoruz.”

Gençliği ve eğitimini çok önemsediklerini ve bu amaçla Genç Memur-Sen’i kurduklarını ifade eden Yalçın, millî ve manevi değerlerini bilen, evrensel gelişmelere açık bir gençliğin yetişmesi için çaba harcadıklarını kaydetti.

Kadın örgütlenmesine de önem verdiklerini vurgulayan Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu’nun Türkiye genelinde teşkilatlanmasını tamamladığını, 185 bin kadın üyelerinin bulunduğunu ve kadınların sendikal örgütlenme içerisinde yer almaları için yoğun bir faaliyet yürüttüklerini ifade etti.

Genel Başkan Ali Yalçın, ziyaretin sonunda, ABD Büyükelçilik heyetine, “Öğretmenlik Mesleği ve Mesleğin Statüsü” araştırması, “Eğitime Bakış 2016: İzleme ve Değerlendirme” raporu’, “Gecikmiş Bir Reform: Müfredatın Demokratikleştirilmesi’ raporu, öğretmenlik hatıraları yarışmalarında dereceye giren eserlerin yer aldığı ‘Kelebeğin Rüyası’ kitabı başta olmak üzere, Eğitim-Bir-Sen yayınlarını takdim etti.

Ziyarette, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Genel Başkan yardımcıları Ramazan Çakırcı, Şükrü Kolukısa, Hasan Yalçın Yayla, Atilla Olçum, Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal ve Memur-Sen Dış İlişkiler Koordinatörü Osman Timurtaş da hazır bulundu.