Evet içimizdeki ajan yapılara tek tek neşter vurulmaya başlandı.
Alman Vakıflarına ne zaman sıra gelecek diye de bekliyoruz..
MERCY CORPS olarak bilinen Rockefeller desteğindeki bu ajan yapılanmaya nihayet neşter vurularak Türkiye’de ki faaliyetlerine yasaklama geldi.
Dünyanın önde gelen haber ajansları ve diplomatik kuruluşları birden ayağa kalktı.

Neden dersiniz?
Çünkü bu kuruluş sözde Suriye’de mağdur olan insanlar ve çocuklar için yardım çalışmasında bulunuyordu(!)
Onlara göre Recep Tayyip Erdoğan Suriyelilere yapılan yardımın önünü kesmiş(!), insanlık suçu(!) işlemiş oluyordu!
Buraya kadar normal görünüyor değil mi?
Hatta bu STK’nın faaliyetlerinin durdurulmasına iç aparatlar da tepki göstermeye başladı.
Dışarıdaki tepkiler, Almanya, İngiltere, ABD, Fransa.. liste uzayıp gidiyor.
Bizde de konuya duyarlı olan ajan yapılanmalardan, tetikçi ve işbirlikçilerden ses gelecek!

Olaya dönelim..

Hani Alman Ajanı Deniz Yücel vardı ya?

Bu masum(!) gazetecinin ilk irtibatlı olduğu yardım kuruluşunun adının, MERCY CORPS olması ne kadar saf ve tertemiz değil mi?

Peki masum(!) bir gazeteci(!)nin bu masum(!) STK ile ne alakası olabilirdi?
Mercy Corps‘un yardım ve insani destek adı altında PKK, PYD gibi örgütlerin yanı sıra aynı zaman diliminde, DAEŞ‘e de yardım ve yataklık ettiğine dair bilgiler var. Duyumlar demiyorum, bakın deliller var!

Bu masum(!) kuruluş ADANA ABD konsolosluğu vasıtasıyla da bölgedeki trafiği yönlendirenlerden!

Peki biz ne yaptık?
14 yardım kuruluşu içinde en etkili olan ABD’li International Medical Corps (IMC), IRC, İrlanda merkezli GOA, Hollanda’lı vakıf ve dernekler, Çocukların eğitimi için çalışan bir kuruluş olarak tanınan Save The Children International (SCI), yine ABD merkezli Catholic Relief Services (CRS), Mercy Corps ve diğerlerinin tüm izinlerini iptal ettik.
Ve bu kuruluşlar sınır bölgelerimize yaptıkları yığınaklarla, 7 Temmuz 2016’da aldıkları “topsecret” ibareyle ellerine gelen bildirimlere göre organize oldular!
Ne için oldu bunlar?
Türkiye’deki yardıma muhtaç çocuklar için değil!
Ya ne için?
16 Temmuz’da ortaya çıkacak taployu şekillendirecek bir mizansenle alakalı olarak işgal güçlerinin Anadolu’ya akışını kolaylaştıracak kurguya göre hazırlandılar!
Peki bunlara yardım eden Fetöcüler yokmu?
İncirlik başta olmak üzere diğer üslerde hazır bekleyen FETÖCÜ subaylarla da işbirliği halindeydiler!
16 Temmuz afet ve felaket senaryoları çerçevesinde bu STK’lar üzerinde Birleşmiş Milletler kararı alınarak, legal(!) işgal hareketinin zemin tutmasına aracılık edeceklerdi!
Olayı anladık mı?
Alman ajanı Deniz gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanmış(!)
Deniz’in bu STK’lar üzerinden yediği haltları kimsenin bilmeyeceğini zannediyorlardı!
Deniz(linin)in horozunun ötmesinden korkuyorlardı!
Ötmesine gerek kalmadı, onu öttürecek deliller üzerinden bağlantılara ulaşıldığı net..
Bu masum(!) kuruluşun ne kadar masum(!) olduğuna bir örnek vereyim siz anlayın.
CIA’nın Pakistanlı bir doktoru olan Shakil Afridi, Usame Bin Ladin’in bulunup öldürülmesi için kullanılan ajanlarından biridir!
Mercy Corps BÜNYESİNE DAHİL EDİLEREK, Abbottabad kasabasında, Bin Ladin’in yaşadığından şüphelenerek sahte bir çocuk felci aşılama programı kurdu. Amaç, Afridi’nin Bin Ladin’in aile üyelerinden DNA örnekleri çıkartması ve böylelikle oradaki muhtemel varlığını kanıtlamasıydı.
Bu gönüllü doktor ne yaptı?
Ladin’in yerini tespit etti. ABD’nin o bölgedeki işgal girişiminin yerleşmesi için üzerine düşeni yaptı.
Olayı anladık mı?
Hatay, Kilis, Adana ve diğer illerimizi içine alan bölgelerimizde konuşlu bulunan bu yardım kuruluşlarının hangi amaca hizmet ettiğini, ve bir üst amaçlarının çocukları yaşatmak için değil, öldürmek ve işgali yerleşik kılmak adına nasıl bir görev icra ettiklerini bilemeyiz zannettiler!
Bölgedeki tüm terör örgütlerine her türlü yardımın gitmesini sağlayan bu sözde insani yardım kuruluşlarına neşter vuruldu.
Uluslararası Kurtarma Komitesi Mercy Corps, CARE, ChildFund International, Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Plan International USA, Helen Keller International, Açlık İle Mücadele ve Relief International gibi 198 Amerikan STK’sının ittifakı, CIA taktiklerinin de tehlike altında olduğunu belirtti.
MART ayı içinde BEKLEDİKLERİ kaosun temel dayanaklarından birinin de bu STK’lar olduğunu sanırım anladınız!
Demek ki neymiş?
Onların bilinemez zannettiğini bilenler varmış!.

Binnur GÜNAY / Ülkepostası