Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş:

“Amacımız Temel Bilgi ve Becerileri En Uygun Biçimde Vermek”

Giriş: Bildiğiniz gibi bu güne kadar yapılan en önemli ve kapsamlı öğretim programı hazırlandı ve bakanlığın onayıyla 2017-2018 eğitim-öğretim yılı ile kademeli olarak uygulamaya konulacak. Konunun eğitim bileşenleri tarafından daha iyi anlaşılması için Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş’a Yenilenen Öğretim Programlarıyla ilgili bazı sorular yönelttik

1-Yeni Müfredat çalışmalarına neden ihtiyaç duyuldu?

Bu sorunuza “öğretim programı nedir?” sorusuyla cevap vererek başlamak istiyorum. Öğretim programları en genel tanımıyla, öğretmen rehberliğinde öğrencilerin edinmesi beklenen temel bilgi ve becerilerin çerçevesidir. Bu tanımdaki temel bilgi ve becerilerin altını çizmek istiyorum. Bizler öğretim programlarıyla bu temel bilgi ve becerileri öğrencilerimize en uygun biçimde vermeyi amaçlıyoruz. Mevcut öğretim programlarında bazı temel bilgi ve becerilerde istenen amaçlara yeterince ulaşılamadığını hem gözlemlerimiz hem de yaptığımız literatür çalışmalarıyla ve sahadan gelen görüşleri de dikkate alarak tespit etmiş olduk. Bizler de bu değerlendirmeler neticesinde hayatın bir gerçeğini de göz önüne alarak öğretim programlarını değiştirme kararı aldık. Zira hepimizin çok iyi bildiği bir gerçek vardır: Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir. Eğer biz 2023, 2053 ve 2071 yıllarını ön görerek hedefler koymuşsak bu hedeflere ulaşmak için uygun adımlar da atmak zorundayız. Bu kapsamda çalışmalarımıza hız verdik. Dünyadaki yeni ve farklı eğitim sistemlerini araştırdık, inceledik.  Mevcut sistemdeki aksaklıkları da tespit etmeye çalıştık. Bunları dikkate alarak program değiştirme çalışmalarına başladık. Bilindiği üzere sosyokültürel hayat, bilim ve teknolojideki hızlı değişim ve gelişmeler, toplum ve bireyin ihtiyaç duyduğu niteliklerin de farklılaşmasına sebep oluyor. Bunun sonucunda da çağın gereklerini karşılayabilecek ve bireylerin yetiştirilmesine destek sağlayacak olan öğretim programlarının güncellenmesi ihtiyacı hâsıl oluyor.

Bu ihtiyaç ve Millî Eğitim Bakanlığının değişen felsefesi doğrultusunda, 2005’te başlayan öğretim programlarını geliştirme ve güncelleme çalışmaları, 2015-2016 eğitim öğretim yılında farklı bir boyut kazandı. Bu cihetle 51 öğretim programı ekseninde, kapsamlı bir şekilde program değiştirme çalışmalarına devam ettik.

 

“HERKESE SÖZ HAKKI VERDİK”

2- Müfredat nasıl yenilendi?

Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki bu güne kadar yapılan öğretim programı değişiklikleri içerisinde toplumun her kesiminden görüş ve öneriler dikkate alındı ve son derece katılımcı bir süreç oldu. Yani eğitime dair söyleyecek sözü olan herkese söz hakkı verdik. Öğretim programlarının güncellenmesi sürecinde Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yapmakta olan öğretmenler, alan uzmanı akademisyenler ve Bakanlığımız uzmanları aktif olarak rol aldı. Süreç içerisinde nitel ve nicel araştırma teknikleri kullanılarak çok sayıda paydaşın da görüşü alındı.

Güncellenen öğretim programlarını kimseden saklamadık. Bir gözün gördüğünü iki hatta üç göz daha iyi görür mantığıyla programların taslağını kamuoyunun görüş ve önerilerine sunduk. Bunun için Bakanlığımız tarafından hazırlanan internet sitesinde (mufredat.meb.gov.tr)  programları, 13 Ocak 2017 – 10 Şubat 2017 tarihleri arasında yani 27 gün süreyle askıya çıkardık. Bu tarihler arasında askıya çıkarılan taslak öğretim programlarına yönelik yaklaşık 184 binden fazla mesaj alındı. Bu da bizi ziyadesiyle mutlu etti.

Bu askı sürecinde STK’ler de dâhil olmak üzere toplumun her kesiminden kişi ve kurumlardan gelen görüş ve öneriler dikkate alınarak öğretim programları zenginleştirilmiş ve tekâmül ettirilmiştir. Kamuoyundan gelen görüş ve katkılar doğrultusunda Bakanlığımız bünyesindeki komisyonlar tarafından gerekli düzenlemeler yapılmış ve programlar Talim ve Terbiye Kuruluna ve onaylanmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı Makamına sunulmuştur.

 

ZIMNİ MÜFREDAT

3- Müfredatı yenileştirmede düşündüğünüz hedefler nelerdir?

 

Öğretim programı güncelleme çalışmalarında yapılması gerekenlere dair tespitlerimizi şu hedefler istikametinde yönlendirdik:

·         Öğretim programlarını çağın gerektirdiği gelişmeler ışığında sadeleştirmek,

·         Öğrencilerimize değerlerimizi örtük (zımni müfredat) öğrenme yoluyla kazandırmak,

·         Bilgi bakımından donanım sahibi olan öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası düzeyde yeterlilik ve becerilerini geliştirmek.

Bunlarla birlikte 2023 vizyonu, Millî Eğitim Kalite Belgesi, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi, Endüstri 4.0, STEM vb. hususlara da uyum sağlama, hedeflerimiz arasında yer aldı.

 

İLK NETİCELER 4 YILIN SONUNDA

 

4-Yenileşme kısa zamanda yapılabilecek bir şey değil. Süreç devam edecek gibi. Yenilenen müfredatın ilk neticeleri ne zaman görülmeye başlanacak?

Sizin de dediğiniz gibi yenileşme süreklilik arz eder. Bazı bilgilerin zaman içinde yanlış olduğu ortaya çıkabilir. Yani Popper’in de değindiği gibi yanlışlanana kadar sahip olduğumuz bilgiyi doğru kabul ediyoruz. Yeni müfredatın ilk neticelerini büyük bir merakla bekliyoruz. Bunun için programlar uygulanmaya başladıktan sonra 6 aylık ve yıllık izleme ve değerlendirme çalışmaları ile programları takip edeceğiz. Sahadan gelen sonuçlar çerçevesinde yeniden değerlendirerek gerekirse birtakım değişiklikler yapacağız. Yani sürekli bir kontrol ve sürekli bir yenilikle programın çıktılarını takip edeceğiz. Tabii ki program bir bütün olarak düşünüldüğünde ilk neticeleri 4 yılın sonunda daha net görülecektir. Bunun için bütün bir eğitim camiası olarak hepimiz el birliğiyle çok ama çok çalışacağız, çok emek sarf edeceğiz.

 

ÖĞRENMEYİ KOLAYLAŞTIRDIK

5-Yeni müfredat genel bir bakışla sunum-tasarım olarak öğrenmeyi kolaylaştırıcı biçim ve şekilde hazırlanmış diyebilir miyiz, bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Elbette, yeni müfredatta öğrenmeyi kolaylaştırıcı unsurlara olabildiğince yer verdik. Sınıf düzeyleri arasındaki tekrarları çıkardık.

Örneğin uygulanmakta olan programlarda yer alan öğrenme öğretme yaklaşımına ilişkin açıklamalar sadeleştirildi. Konu ile ilgili son yıllarda yayımlanan makaleler, yapılan araştırmalar ve oluşan kuramlar ışığında programlar yeniden düzenlendi.

Öğretim programlarının uygulanmasında öğrenme öğretme sürecinin anlamlı, bütünleştirici, değer odaklı ve motive edici şekilde yapılandırılması en önemli hareket noktamız oldu.

ÖZ İÇİN ÖRTÜK ÖĞRENME

6-Yeni müfredat ile öğrencilere kazandırılmak istenen kazanımlardan söz eder misiniz, bir konuşmanızda belirttiğiniz üzere özün tam kazandırılmasını nasıl planladınız?

Az önce de bahsettiğim gibi çağın gereklerine göre öğrencilerimize kazandırmak istediğimiz birtakım temel beceri ve yeteneklerle alakalı olarak güncellenen öğretim programlarında şunları önemsedik:

§  Üst bilişsel becerilerin kullanılmasını gerektiren,

§  Öğrenmenin anlamlı olabilmesi için soyut olay, olgu ve kavramların mümkün olduğunca günlük hayatla ilişkilendirilmesine olanak sağlayan,

§  Öğrenmenin kalıcı olabilmesi için olabildiğince uygulamaya yönlendiren,

§  Öğrenilenlerin önceki bilgilerle ve diğer disiplin alanlarıyla ilişkilendirilmesine hizmet eden,

§  Öğrencilerin bilgi bilişim teknolojilerini kullanmalarını teşvik eden kazanım ve/veya kazanım açıklamalarına önem verilmiş ve bu durum programlarda ihtiyatla ele alınmıştır.

Özün tam kazandırılması için de zımnî (örtük) öğrenme ile değerler eğitimine yer verilmiştir. Bunu sağlarken de “Böyle yaparsan bu değeri böyle kazanırsın” gibi bir nasihatçi mantığından çıkmış, uzaklaşmış olduk. Metinden, örnek olaydan hareketle öğrencinin istenen değeri özümsemesi bizim için oldukça önemlidir. Yani bir eğitim psikoloğumuzun dediği gibi, “Çocuklar ekmek bizim için çok kıymetli bir nimettir. Bu nedenle kıymetini iyi bilelim.” şeklinde bir bilgiden ziyade, bir ekmeği öğrencinin önüne koyacağız “Al şu parayı şu yerdeki ekmeğe basabilir misin?” diyeceğiz. Öğrencinin bunu yapmanın kazanç sağlayacak olsa bile ne kadar yanlış bir davranış olduğunu öğrenmesi özün kazandırılması ile ilgili verebileceğim bir örnektir.

Bizler öğretim programlarının güncellenmesi çalışmaları sırasında değerlerin öğrencilere aktarılmasında izlenen yöntemlere ve bu aktarımın etkililiğinin nasıl artırılacağına ilişkin yoğun bir literatür taramasına da giriştik. Bu amaçla birçok ülkenin (Kanada, Avustralya, Hindistan, Yeni Zelanda, Amerika, Tayland, İngiltere, Malezya vb.) öğretim programları, Avrupa Birliği ve UNESCO tarafından hazırlanan broşür ve yayınlar, yurt içi ve dışında yayımlanmış eğitimle ilgili akademik makaleler incelendi. Öğretim programlarının giriş bölümüne “Değer(ler) Eğitimi” başlığı altında bir bölüm eklenerek değerlerin programlarda yer alma nedenleri, nasıl yer aldığı, öğrenme öğretme sürecinde öğrencilere nasıl aktarılabileceği, hangi öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılmasının gerektiğine ilişkin açıklamalara yer verildi.

Dersin bağlam ve kazanımlarından, konu anlatımından ve akışından kopuk olarak verilen değerler anlamlı ve kalıcı olmamaktadır. Bu sebeple değerlerin ilgili dersin doğası ve öğretim programı kazanımları ile tutarlı olmasına ve bütünlük oluşturmasına dikkat edilmiş, aleni ve/veya örtük olarak öğretim programı kazanımlarına ve kazanım açıklamalarına hedeflenen değerler yedirilmiştir.

Farkındalık oluşturulması hedeflenen belli başlı konuları da şöyle sıralayabilirim:

Biz güncellenen öğretim programlarının giriş bölümlerinde, kazanımlarda ve/veya kazanım açıklamalarında yaptığımız atıflarla;

İş sağlığı ve güvenliği,
İnsan hakları,
Aile bütünlüğü,
Verimlilik stratejisi,
Ulusal fikri haklar,
Çölleşme ile mücadele,
Tasarım ve özgün/yenilikçi düşünmeye teşvik eden etkinliklere yer verilmesi,
Girişimcilik,
Toplumsal cinsiyet eşitliği,
Temel finans bilinci,
Tasarruf ve israf konularında farkındalık oluşturmayı ve öğrencilerimize bu kazanımları vermeyi hedefliyoruz.
 

BİRLİKTE ÇALIŞIRSAK ÖĞRENİRİZ

 

7-Öğrencinin akademik seviyesi göz önüne alınarak telafi veya ilerlemesine imkân verecek bir planlama var mıdır?

“Bana bir şey söylersen unuturum. Bir şey öğretirsen hatırlarım. Birlikte çalışırsak öğrenirim…” bu söz eğitimde yaparak yaşayarak öğrenmeyle ilgili oldukça önemli bir gerçeğe işaret eder. Anlamlı ve kalıcı öğrenme için öğrenilen bilgilerin günlük hayatta karşılığını bulması, edinilen bilgi ve becerilerin uygulama yapılarak pekiştirilmesi önemlidir. Bu bakımdan öğrencilerin yaş düzeyleri itibarıyla günlük hayatla ilişkilendiremeyecekleri veya ilgi duymayacağı teorik bilgilerin yoğun olarak verilmesi zaman kaybından başka bir şey değildir. Bu gerçekten yola çıkarak öğrenmeyle ilgili bilgiden ziyade uygulamalar yapılması için program geliştirme çalışmalarına yer verdik.

Öğretim programı uygulanırken bireysel farklılıkların, bütün öğrenciler için olduğu kadar özel gereksinimi olan öğrenciler için de üzerinde hassasiyetle durulması gereken konulardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle öğretim programları uygulanırken özel gereksinimi olan öğrenciler için gereken esnekliğin gösterilmesi; öğrencilerin ilgi, istek ve ihtiyaçları doğrultusunda etkinlikler hazırlanması ve planlaması öngörülmüştür.

 

8-Yenilenen öğretim programlarında ölçme değerlendirmeyle ilgili bir değişiklik var mı, varsa buna bağlı olarak yeni bir karne modeli düşünülebilir mi?

Yenilenen öğretim programlarında önemli değişiklilerin yapıldığı kısımlardan biri de ölçme ve değerlendirme yaklaşımıdır. Bu kapsamda bireysel farklılıklar, gelişim düzeyi, sınıf düzeyi gibi ölçütleri göz önünde bulundurarak seçilecek ölçme aracı ve değerlendirme yaklaşımlarını öğretim programı kazanımlarına uyumlu hâle getirdik. Bu konuda yöntem ve teknikler ve soru tarzları üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Yine programlarda sadece kazanımların bilgi boyutunu (konu/içerik) değil beceri boyutunu da ölçmeye yönelik olarak düzenlemeler yapmaya çalıştık.

Temel eğitim programlarında öğrencilerin duyuşsal becerilerinin değerlendirilmesinde derecelendirme ölçeği şeklinde tasarlanmış gözlem formlarından yararlanılması, bu form­larda öğrencilerin; derse katılım, sorumluluk, takım çalışması, iletişim gibi tutum ve sosyal yeterliliklere ilişkin ölçütlere yer verilmesi ve gözlem formlarının yıl boyunca farklı zamanlarda ve durumlarda kullanılması öğrencinin temel beceri ve yetenekleri hangi ölçüde elde ettiğini öğrenmek adına oldukça büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu formlar sayesinde öğrencilerin sergilemiş olduğu tutum ve davranışlara ilişkin zamanında ve yapıcı geri bildirimler verilmesi daha da kolaylaşacaktır. Burada öğretmenlerimize çok büyük bir görev düşüyor. Öğrencinin gelişiminin takip edilmesi gelecekte çocuğun hangi alana yatkın olduğunu öğrenmek adına da hem önemli ipuçları hem de önemli bilgiler ihtiva edecek.

Öğretim programlarının askıya çıkarılmasından sonra disiplin alanları için kazanımlarla ilişkili olarak kullanılabilecek ölçme ve değerlendirmedeki yöntem ve tekniklere ilişkin açıklamaların ve soru örneklerinin hazırlanması ve öğretmenler ile öğrencilerin kullanımına sunulması ile ilgili çalışmalarımız devam etmektedir. Sorunuzun ikinci kısmına cevap olarak da ölçme değerlendirme çalışmalarının yanında öğrencilerin akademik yeterlilik, duyuşsal ve motor beceriler yönünden hangi aşamada olduklarını gösteren karne çalışmalarımız şimdilik devam ediyor, diyelim.

 

9- Programlarda her şeklin bir sembol, en güzel konuşma şeklinin de şiir olduğu gerçeği üzerine bir düşünce kurgulandı mı?

            Yenilenen programlarımızda öğrencilerimizin dil öğrenme anlamında dinleme, okuma, konuşma, yazma yetkinliğine sahip olması en önemli hedefimiz.  İnşallah öğrencilerimiz dil becerilerini geliştirerek estetik zevke sahip olacak, kelime dağarcıkları artacak ve kendilerini ifade edebilecek bir metin yazabilecek seviyeye gelecekler. Eğer bir kişiye ana dilini bu dört yeterlilikle kazandıramazsanız birey diğer dilleri öğrenme ve o dilde derdini anlatmada da sorunlar yaşayacaktır. Evet, kavram dünyaları gelişmiş ve şiir gibi güzel konuşarak estetik cümleler kuran öğrenciler görmeye şimdiden hazır olun derim.

 

10-Yenilenen programlarda zihnin hazır oluşu, beynin depolama alanının genişliği, idrakin güçlendirilmesi için neler planlanmıştır? (Bir kılıcın keskinlik durumu gibi)

Bir kılıcın yapılış aşamasını düşünün; çelik dövülür, ateşte bekletilerek şekil alır. Kılıcın sert olması ve keskinliği de suyla sağlanır. Biz de bu aşamalar ekseninde öğrencilerin zihnen hazır olması için okulöncesi dönem ve temel eğitimde bununla ilgili etkinlikleri yenilenen programımızda ele aldık. Bir oyundan hareketle farklı bir oyun kurgulama, bir harf ve hece tekrarından farklı hecelere ve tekerlemeye dönüştürme tarzında uygulamalarımız olacak. Öğrencilerin bilgi düzeylerine göre de öğretmenlerin kontrolünde programımızı uygulayacağız. Ve programın en önemli değişikliği de öğrencilerin öğrendikleri bilgilerden hareketle bunu güncel hayatlarında uygulayacak ve değişik şekillerde yeni formlar oluşturarak yenilikçi, yaratıcı bir yapıya sahip olacaklardır. Burada da yine öğrencinin ilgi alanı ve başarılı olduğu alanla ilgili kendini geliştireceği çalışmalar yapmasının önünü açacağız. Yani hastasını seven bir doktor, motoru tamir ederken bu işten zevk alan bir usta yetiştirme programımızın en önemli çıktısı olacaktır.

 

11-Sayın Başkanım, eklemek istedikleriniz var mı?

Eğitimde yol haritamız olan ve büyük, aynı zamanda da önemli değişikliklerin yapıldığı öğretim programlarını gündeminize aldığınız için teşekkür ederim. Bilgi değişir, öğrenilen şeyler yenilenir, sloganıyla; güncel, yararlı, kısa ve öz bilgilerle geleceğimiz olan çocuklarımızı, gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmeye hız kesmeden devam edeceğiz.

19.06.2017 Adil Gülmez