Öğretmenlerin mesleklerine ilişkin çeşitli gerekçelerle okul içinde ve dışında maruz kaldığı şiddetin sıklığı ve boyutları giderek artmıştır. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı herhangi bir istatistik bulunmadığı gibi pek çok olay da “kol kırılır yen içinde kalır” yaklaşımıyla gizlenmektedir.

Şiddete uğrayan öğretmenlerin de giderek yalnızlaştığı, maruz kaldığı muameleden utanç duyarak gizleme eğilimine girdiği, benzer olayları yaşamama adına disiplinden ve akademik hedeflerden vaz geçebildiğini üzülerek gözlemledik. Tekirdağ Çorlu’da bir liseden yansıyan görüntüler istisna değildir, kafasını kuma gömenlerden olmayacağız.

Lise dönemine kadar sınıfta kalmanın neredeyse imkansız olduğu, yetersiz olan disiplin yönetmeliğinin bile fiilen uygulanmadığı, nadiren disiplin cezası alan az sayıda öğrencinin de sene sonunda affa uğradığı bir sistemde öğretmen ve idareciler çaresiz bırakılmıştır.

İşverenimiz olan devletin yetkilileri tarafından mesleğin onuruna yönelen negatif söylemleri, sosyo-ekonomik seviyelerde gerileme itibarımızı erozyona uğratmış, böylece her olumsuzlukta hedef olmamız kaçınılmaz hale gelmiştir.

Öğretmene yalnız fiziksel değil psikolojik şiddet de uygulanmaktadır. Bu şiddetin manevi yükü, psikolojik faturası çok ağırdır. Her yıl onlarca öğretmen eğitim hizmet sınıfından memurluğa geçmek için talepte bulunmakta, bazı meslektaşlarımız başka kurumlara geçmenin yollarını aramaktadır.

Bırakın eğitim kurumunda, sokakta bile öğretmen geçerken hizaya girilen günlerden sınıfta öğretmen kucaklamaya bir günde erişmedik. Atamadan başlayarak dersiyle ilgili fikri dahi alınmadan “öğretme memuru” kılınan, sınıf geçirme memuru edilen öğretmen zulme uğramaktadır!

Sövülmek, dövülmek, öldürülmek öğretmenliğin fıtratında yok!

Nesiller yetiştiren neslimiz, mesleğimiz saygınlığı, sevgiyi hak ediyor. Bu Hakkımız teslim edilinceye kadar süresiz eylemlilik içinde olacağız.

Anadolu Eğitim Sendikası Merkez Yönetim Kurulu üyeleri olarak 4 Haziran 2014 Tarih ve 404 Sayılı Kararı ile mesleğimize, meslektaşlarımıza yönelen şiddete karşı MEŞRU MÜDAFAA hakkımızı kullanacağımızı açıkça ifade etmiştik. Gerekçesi gibi kararımız da günceldir!

ÖBÜR YANAĞIMIZI ÇEVİRMEYECEĞİZ!

Olgunluk, büyüklük, öğretmenlik, hanımefendilik, efendilik kapsamındaki anlayışımız TÜKENMİŞTİR!

AES üyeleri bundan sonra kendi güvenliğini, mesai arkadaşlarının güvenliğini sağlama adına inisiyatif alacak, DEVLETİN korumakta aciz kaldığı canını koruma adına aktif olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı uğradığımız şiddete karşı etkin ve net bir politika geliştirene, sınıf geçme ve disiplin yönetmeliklerinde gerekli değişiklikleri yapana, sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin karşılığında verilen ağır cezaların benzeri eğitim çalışanları için TCK içinde düzenlenene kadar:

1.     Bir meslektaşımıza yapılan saygısızlık, tehdit, değersizleştirmeye karşı kenetleneceğiz

2.     Gerekirse okullara birlikte gidecek, birlikte döneceğiz

3.     En ufak bir disiplinsizliği affetmeyecek, işleme koyduracağız

4.     Disiplin mekanizmasını çalıştırmayan, ceza verdirtmeyen, affa zorlayan idarecilerin baskısına direnecek, bunu da rapor edeceğiz

5.     Okul girişleri, bahçe ve koridor nöbetlerimizde güvenliğimizi tehdit eden durumlar yaşandığında tutanak altına alıp, görev yerimizi terk edeceğiz

6.     MEB bünyesinde okullara kadrolu güvenlikçi atanması için yazılı taleplerimizi sürdüreceğiz

7.     Öğrencilere verdiğimiz sınıf içi performans notlarında bize veya meslektaşımıza yapılan saygısızlıkları değerlendireceğiz

8.     Not yükseltme ricalarını reddedecek VİCDANIMIZLA hareket edeceğiz

9.     Tembel, çalışkan, saygılı, saygısız öğrenci ayrımını HÜR İRADE ile yapacağız

10.    “Öğrenci dövülmez, çiçektir” , “veliye kızılmaz velinimettir” yaklaşımını terk edecek, bize yönelen muameleye ayni ile karşılık vereceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur…

Cansel GÜVEN

Genel Başkan

Anadolu Eğitim Sendikası MYK, Temsilci ve Üyeleri ad