Özellikle son günlerde bilinçli bir şekilde başta sosyal medya aracılılığıyla işlenen çok kirli bir algı operasyonu devreye konuyor ve tuzak kuruluyor: “Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyları Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a, milletvekili seçiminde başka partiye vereceğiz” diyen yani “Başkomutanı askersiz bırakma, meclis çoğunluğunu kaybettirme tuzakları kuran bir kripto yapı” türemiş. AK Parti Genel Merkezi çok acil bir şekilde bu kirli algı operasyonlarını bertaraf edecek çalışmaları, yazılı ve görsel ikazları devreye sokmalı. Meclise seçilecek yeni vekillerin sadece yasama faaliyetlerine katılacak ve kısmen denetim görevi icra edecek olmaları hasebiyle, artık eskisi gibi hükümetten gelen kanun tasarılarını belki de okumadan sadece el kaldırıp, el indiren bir milletvekili profili olmayacak. Yani yasama faaliyetlerinde yasa hazırlama teknikleri açısından ehliyet, liyakat, dürüstlük, cesaret, ahlak, yüksek bir bilgi ve feraset sahibi, temsil kabiliyeti maksimum ön planda olan bir milletvekili profili olacak.

Yıllardır siyasetle iç içe olan, Doğu’da halkın nabzını sahada iyi tuttuğunu düşünen hukukçu bir yazar, STK genel başkanı ve AK Parti Diyarbakır milletvekili aday adayı bir vatandaş olarak şunu önerebilirim ki “HDP’nin Doğu’daki etkisini büyük oranda kıracak ve AK Parti’ye karşı mesafeli veya kararsız duran muhafazakâr Kürtlerin de oyunu alabilecek, devletine ve bayrağına bağlı, en riskli ve kritik zamanlarda bu halkı korkmadan sahada savunmuş, yanında durmuş, terör ve kaosa meydan okmuş AK Parti ideolojisine uygun “muhafazakâr demokrat insanlara” listelerinde büyük oranda yer vermesi çok fayda sağlayacaktır.”

AK Parti Genel Merkezi’nin tüm bunların yanında ayrıca adaylar ile ilgili değerlendirmelerinde üç önemli kriterde hassas ve sorgulayıcı olmaları da büyük önem arz etmektedir. İlki tüm Türkiye için “Asrın ihanet gecesi olan 15 Temmuz gecesinde adaylar neredeydiler, ne yaptılar? Devletimizi ve bugün mebus olmak için sıraya girdikleri AK Parti’nin Genel Başkanı Reis-i Cumhurumuz Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında vatanımızı savunmak için derhal o gece sokağa çıktılar mı? FETÖ’cü darbe girişimine karşı derhal isyan ve itiraz ettiler mi?  Yoksa “Dur, bekle ve gör” politikasını mı izlediler?” Uzaktan dahi olsa FETÖ ve ihanet kokusu gelenler kesinlikle listelere girmemeli.

İkincisi özellikle Doğu ve Güneydoğu adayları için “Terörün bölgeye geçmişte taşıdığı hendek ve çukur savaşında, halkımız yüzyılın trajedisini yaşarken, Cumhuriyet tarihinde görmediği acı ve zulmü hendek ve çukur teröründen görürken, on binlerce insanımız kendi öz yurdunda adeta mülteci konumuna düşerken, bomba seslerinden çocuklarımız ağlarken yani en kötü günlerimizde neredeydiler, ne yaptılar, hangi soruna merhem oldular?” Çünkü iyi günün dostu çok olur da maharet kötü günde meydanda olmak, bu halkın yanında durmak, teröre, anarşiye ve kaosa karşı isyan ve itiraz etmek.

Üçüncüsü de“ AK Parti’ye ve teşkilatlarına bu güne kadar ne kadar sahip çıktılar, ne kadar emek verdiler? Sandık kurulu üyesi veya okul sorumlusu oldular mı? Onca teşkilat mensubumuz AK Parti bayrağını en kritik ve zorlu günlerde sallamaya çalıştığı için teröristler tarafından şehit edildi, o anlarda onlar neredeydiler? AK Parti teşkilatlarından kaç şehidimizin cenazesine katıldılar? En zor günlerde şehit ailelerimize destek ve moral verdiler mi?”

Doğu ve Güneydoğu’da devletin yanında bulunmanın, terör ve şiddete karşı durmanın, bölgede AK Parti’nin bayrağını sallamanın bedelini canlarıyla ödeyen şehit “Deryan Aktert’lerin, Aynı Muştu’ların, Ahmet Budak’ların, Aydın Ahi’lerin, Orhan Mercan’ların” AK Parti lehine bir oy olsa dahi kazanmak için verdikleri mücadeleden dolayı terör ve şiddetin hedefi olduklarını unutmamak, onları ve onların geride bıraktıklarını da samimi bir dava ruhuyla sahiplenmek hem vicdani hem de ahlaki bir sorumluluktur.  Düşünebiliyor musunuz yüz binden fazla AK Parti üyesi olan Diyarbakır gibi bir yerde terörist bir saldırı sonucu şehit olan AK Parti Dicle İlçe Başkanımız Deryan Aktert abimizin cenazesine katılan insan sayısı güvenlik kuvvetleriyle beraber 500 kişi ya var ya da yoktuk. O can yakıcı ve gariban saatlerin üzüntüsü halen de içimi kemirir. 

Hülasa, genetik kodlarımıza uygun yeni sistemimize geçerken son derece dikkatli, son derece çalışkan olmak zorundayız. Aday seçimleri de belki de hiç olmadığı kadar önemli, hiç olmadığı kadar belirleyici. Bir oy bile hayati, bir oyun bile ziyan edilme lüksü yok. Allah başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu yükü omuzlarında taşıyan her bir dava arkadaşımızın yardımcısı olsun. Amin.

Av. Ercan EZGİN  / MİLAT