retim Reformu Yasa Tasarısı’nda AKP Milletvekillerinin girişimiyle sürpriz bir son dakika değişikliği yapıldı. 2016 yılının Kasım ayındaTBMM Genel Kurulu'nda, MEB Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı ile getirilmeye çalışılan ancak oluşan tepkilere Recep Tayip Erdoğan’ın da katılmasıyla geri çekilen düzenleme Bilim, Sanayi ve Teknoloji Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında yeniden getirildi.

AKP Milletvekillerinin aceleyle komisyon başkanlık divanına sundukları ve oylattıkları önerge ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 60. Maddesine bir fıkra eklendi.

 

Komisyonun kabul ettiği düzenlemenin TBMM Genel Kurulu’nda da kabulü durumunda, milletvekili seçilmeden önce öğretim üyesi olarak çalışan bakan ve milletvekilleri, kadro şartı aranmaksızın ayrıldıkları yükseköğretim kurumlarına, uygun kadro olursa da istedikleri üniversiteye atanacaklar. Uygun kadro olması durumunda Türkiye'nin istedikleri yerindeki başka bir yükseköğretim kurumuna atamaları yapılacak. Atanan eski milletvekilleri, milletvekili emekli maaşının yanı sıra üniversiteden de maaş alabilecek.

CHP'DEN SERT TEPKİ: HAK YEMEK ORUCU BOZMUYOR MU?

Düzenlemeye ilk tepki CHP'li vekiller Aytuğ Atıcı ve Kazım Arslan'dan geldi.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, akademisyenliğe dönüş yapan emekli milletvekilinin emekli maaşıyla birlikte çalışma maaşı almasının önünü açan maddeyi eleştirerek 'Türkiye kan ağlarken, herkes şehidinin yasını tutarken gece yarısı komisyona yine bu tasarıyı getirip milletvekili emekliliğine ikinci bir maaş eklediler. Bu Ramazan ayında herhangi bir şey yediğiniz zaman oruç bozuluyor. Peki hak yediğiniz zaman bozulmaz mı oruç, kabul olur mu? Türkiye şehitlerine ağlarken gece yarısı milletvekillerinin kendilerine böyle bir kıyak yapmaları acaba ne kadar ahlaki ve onurlu bir davranış?' dedi.

Atıcı, 'Bu Ramazan ayında herhangi bir şey yediğiniz zaman oruç bozuluyor. Peki hak yediğiniz zaman bozulmaz mı oruç, kabul olur mu? Türkiye şehitlerine ağlarken gece yarısı milletvekillerinin kendilerine böyle bir kıyak yapmaları acaba ne kadar ahlaki ve onurlu bir davranış? İkinci madde ise iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili. Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi dünya üçüncüsü. 50'den az işçi çalıştıran iş yerlerinde işverenin kendi imkanlarıyla iş sağlığı güvenliğini sağlayabilmesine olanak tanınıyor. İş kazalarında ölüme devam deniyor yani.'

CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan ise TBMM'de düzenledikleri basın toplantısında şöyle konuştu:

'Sanayici, esnafın sorunlarını çözmek için yola çıkan tasarı korsan maddeler ile gerçekten amacından sapmış farklı alana doğru gitmiştir. Milletvekilliği biten akademisyenlerin Profesör kadrosuyla üniversiteye dönmesinin hem emekli vekil hem akademisyen maaşı almasının üretim reform paketiyle ne ilgisi var. Zeytine, meraya çare bulmak varken üniversite adı değiştirmenin üretim reformu paketiyle ne alakası var. Üretim reform paketi amacından sapmıştır. Çıkan tasarı ile zeytin azalacak, hayvancılık yok olacak. Zeytini yok ederek sanayicilik asla yapılmaz. Bizim bu konuda uzlaşmamız yok. Zeytin, mera ve kıyı maddelerini getirdiğiniz düzenlemeleri geri çekin. Zeytinin ölüm fermanına karşı çıkan Tarkan'ın zeytinliği mi varmış diyen bakana soruyorum: Size hangi şirketler baskı kurmuştur, bu yasanın çıkmasını beklemektedir, mera ve kıyıları alan edecek bu tasarı için kimler baskı yapmaktadır? Hükümete çağrıda bulunuyoruz. Siyasi baskıyla zeytinlik kurulu işleyemez. Bu kurul zeytini koruma değil zeytini kıyma kurulu haline gelmiştir. Kıyı maddeleri derhal geri çekin. Milletvekili emeklisi profesörlere kıyak maaştan geri dönün.'

Kaynak: BİRGÜN