Danıştay 8. Dairesi’nin ilköğretim okullarında öğrenciler tarafından okunan Öğrenci Andı'nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal kararını olumlu karşıladıklarını belirten Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, karara karşı çıkanlara tepki göstererek “Andımızın nesine karşı çıkılıyor?” sorusunu yöneltti.

 

Danıştay 8. Dairesi, ilköğretim okullarında öğrenciler tarafından hep bir ağızdan okunan Öğrenci Andı'nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etti. Danıştay’ın bu kararının ardından farklı görüşteki açıklamalar da peş peşe geldi. Eğitim Bir Sen karara tepki gösterirken, hükmün iptali için dava açan Türk Eğitim Sen’den kararı destekleyen ve hemen uygulanmasını isteyen açıklamalar geldi.    

 

“NESİNE KARŞI ÇIKILIYOR?”

Öğrenci Andı’nın “Türküm doğruyum çalışkanım. İlkem, küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir” diye başlayarak devam ettiğini hatırlatan Türk Eğitim Sen Antalya 1 Nolu Şube Başkanı Oğuz Öztürk, “Hepimizin bildiği ve hep birlikte söylediğimiz Andımızın nesine karşı çıkılıyor?” diye sordu.

 

“İŞİNE GELENE EVET, İŞİNE GELMEYENE HAYIR OLMAZ”

“Bizim kuşak hepimiz zevkle söyledik ve söz verdik. Şimdi de sözümüzü tutmak için elimizden geleni yapıyoruz” diyen Öztürk, “Evimizde, aşımızda, işimizde, sevgimizde, saygımızda hep bu Andımızı hatırlıyoruz ama görüyoruz ki rahatsız olanlar var. Dün yargıyı savunanlar bugün aynı yargıya yanlış karar verdin diyor. Yok öyle işine gelene evet, işine gelmeyene hayır. Hani hukuk devletiydik. Bir ülke düşünün ve ülkenin çocukları o ülke için varlığını armağan edecekler ve sende yok olmaz diyeceksin. Olmaz öyle şey” diye konuştu.

 

“BİZ ATATÜRK’ÜN BAHSETTİĞİ YÖRÜKLERİZ”

Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Arkadaşlar! gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez' sözünü hatırlatarak “Biz o bahsettiği Yörükleriz” diyen Öztürk, Aşık Cemal Divani’nin “Ben, Oğuzun boyundanım” şiirini hatırlattı. Öztürk, “Bize düşen görev Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ‘Mevzu vatansa gerisi teferruattır’ demektir. Üstat Mehmet Akif'in; 'Arkadaş! Yurdumu alçaklara uğratma sakın; siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın' dizelerindeki emri yerine getirerek gövdemizi siper etmektir. Dava adamlığı tüm yollar kapandığında yol açmaktır. Yardımlaşmak, acıyı ve sevgiyi paylaşmaktır. Herkesin sustuğunda bile hak aramaktır. Kimsesizin kimsesi olmaktır. Çaresizin çaresi olmaktır. Dert dinlemektir. Bize emanet edilenlere sahip çıkmaktır” dedi.

 

“EMANETLERE SAHİP ÇIKACAĞIMIZA ANT İÇERİZ”

“Orhun Yazıtlarında taşa kazınan ve ses bayrağımız olan Türkçe, rengini şehit kanından alan ve bütün vatanı çepeçevre kaplayan, şehidimin son örtüsü, kız kardeşimin gelinliği ay yıldızlı al bayrak, Türk Bayrağı bize emanet” diyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şehitlerimizin kanıyla sulanan bu toprak, bu vatan, Türkiye bize emanet. Toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran, hudutlarda gaza bayraklarından alnına ışıklar vuran, ardına bakmadan yollara düşen, huduttan hududa yol bulup koşan, cepheden cepheyi soran bu millet, Türk milleti bize emanet. Şu kara toprağa giren şehit, kan veren gazi, yurdumun üstünde inleyen Ezan, uğruna yüzyıllardır savaştığımız sancak bize emanet. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İstiklal Marşımız, Türk'ün Türküsü Turan bize emanet. 7 yaşında yağmurun altında soğukta titreyerek ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun’ diyerek yemin ettiğimiz Andımız bize emanet. Ne mutlu Türküm diyene bize emanet ve emanetlere sahip çıkacağımıza ant içeriz. Biz Türk Eğitim Sen’iz. Yüzleriz, binleriz, yüzbinleriz.” (HABER MERKEZİ)