Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Türkiye´de deşifre olan FETÖ unsurlarının yoğun şekilde Afrika ülkelerine gittiklerini, buradaki sözde masumane yapılanmaları kullanarak Türkiye´ye yönelik kampanyaya devam ettiklerini bilmenizi isterim.' dedi.

Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Afrika ülkelerinin büyükelçileri ile kahvaltıda buluştu.

Bakan Yılmaz burada yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti´nin dış politikasında, Afrika ülkelerinin bağımsız, özgür, barış ve güven içinde yer almalarının öncelikli olduğunu belirtti.

Dünyanın yüzölçümü bakımından en büyük ikinci kıtası olan Afrika´nın zengin doğal kaynakları ve insan kapasitesiyle uluslararası arenada daha etkin rol oynayacağına inandığını ifade eden Yılmaz, Afrika ülkelerinin iç barışı ve istikrarının sadece o ülkenin kendisi için değil, aynı zamanda bölgesi için de hayati önemi bulunduğunu yaşanan olayların gösterdiğini vurguladı.

Yılmaz, 'Bugün Türkiye, her ne kadar Asya ve Avrupa kıtalarında yer alsa da bizim bir parçamızın Afrika olduğunu düşünürüz.' değerlendirmesini yaptı.

Türkiye´nin Afrika ülkeleriyle son yıllarda gelişen ilişkilerinde bu düşüncenin ne kadar doğru olduğunu gördüklerine işaret eden Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın başlattığı Afrika Açılım Politikası sürecinin başarıyla ilerlediğini, ticaret hacminden siyasi diyalog mekanizmalarına, eğitim faaliyetlerinden ekonomik yatırımlara kadar birçok alanda bu politika ile hızlı ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Türkiye´nin Afrika ülkeleriyle 2015-2019 döneminde hayata geçireceği projelerin 2014´te yapılan 2. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi´nde oluşturulduğunu anımsatan Yılmaz, müteakip zirvenin de 2019´da İstanbul´da toplantısının planlandığını belirtti.

Bakan Yılmaz, Millî Eğitim Bakanlığı´nın, Afrika ülkelerinin eğitim bakanlarının katılımıyla 19-21 Ekim 2017´de İstanbul´da Afrika Eğitim Bakanları Konferansı´na ev sahipliği yapacağını da hatırlattı.

Bu konferansla Afrika ülkeleriyle Türkiye arasında eğitim alanında iş birliğinin geliştirilmesi, eğitim sistemi hakkında bilgi aktarımının sağlanması ve uluslararası bir tehdit olan FETÖ iltisaklı okulların bulunduğu ülkelerdeki olumsuz etkisinin giderilmesine yönelik görüş alışverişinin hedeflendiğini anlatan Yılmaz, bu nedenle konferansa tüm ülkeler nezdinde katılım sağlanmasını hedeflediklerini ifade etti.

Türkiye´nin 2004-2014 yıllarında TİKA aracılığıyla Afrika´ya yönelik resmi yardım miktarının 730 milyon dolara ulaştığını bildiren Yılmaz, 2015 öncü rakamlarına göre ise TİKA´nın Afrika´ya 100 milyon doların üzerinde resmi kalkınma yardımı sunduğunu anlattı.

Yılmaz, '2016 yılında 6 milyar dolar insani yardım miktarıyla ikinci sırada olan ülkemiz, millî gelire oranla ise birinci sırada yer almaktadır. Ülkemizce Afrika ülkelerine sağlanan katkılar, önümüzdeki dönemde de artarak devam edecektir.' dedi.

 

FETÖ/PDY iltisaklı okullar devralınıyor

Bakan Yılmaz, Afrika ile eğitim ilişkilerinin son yıllarda büyük bir hareketlilik gösterdiğine işaret ederek, büyükelçilere, 'Kıta ülkelerinin gösterdiği anlayış ve dostane tavır neticesinde Afrika´da bulunan FETÖ/PDY iltisaklı okullar ve eğitim kurumları Türkiye Maarif Vakfınca devralınmaya başlamıştır. Bu hususta desteğinizi önemsiyoruz.' diye seslendi.

Türkiye´nin Afrika Ortaklık Politikası doğrultusunda Afrika ülkelerinde de eğitim müşavirliği açılarak ihtiyaçların karşılanması ve eğitim iş birliklerinin artırılmasının hedeflendiğine vurgu yapan Yılmaz, öncelikle Tunus´ta bir eğitim müşavirliği açılmasının bakanlığın programına alındığını bildirdi.

Maarif Vakfı 30 ülkede temsilcilik açtı

Bakan Yılmaz, Türkiye Maarif Vakfı´nın Afrika´daki çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:

'Türkiye Maarif Vakfı, yurt dışında örgün ve yaygın eğitim hizmetleri vermek ve geliştirmek amacıyla 30 ülkede temsilcilik açtı. Kuruluşunun daha ilk yılında Somali, Gine, Nijer, Sudan ve Kongo Halk Cumhuriyeti olmak üzere 5 ülkede FETÖ/PDY iltisaklı toplam 32 okulu devralmış, bu ülkelerde Türkiye Maarif Vakfı standartlarında eğitim öğretim faaliyetlerine başlamıştır. Bunlarla birlikte, Pakistan, Etiyopya, Gambiya, Sierra Leone, Burkina Faso, Burundi, Cibuti, Çad, Gabon, Kamerun, Madagaskar, Mali, Moritanya, Senegal ile Sao Tome ve Principe Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere toplam 15 ülkede gerek FETÖ/PDY iltisaklı okullarının devir alınması gerekse yeni okulların açılması için protokoller imzalanmış, okulların devir teslim süreçleri devam etmektedir. 2017 Ekim ortasına kadar, Burkina Faso, Çad, Mali, Moritanya ve Senegal olmak üzere 5 ülkede eğitim öğretim faaliyetlerine başlanacaktır. Yürütülen müzakereler sonucunda yaklaşık 100 FETÖ/PDY iltisaklı okulun faaliyeti sınırlandırılmış, kapatılmış ya da yerel yönetimlerin kontrolüne geçmiştir.'

'FETÖ diğer ülkeler için de güvenlik riski taşıyor'

Bakan Yılmaz, FETÖ´nün Türkiye´nin ulusal güvenliğine, istikrarına, birliğine ve bütünlüğüne yönelik tehdit oluşturduğunu belirterek, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki terör örgütü mensubu darbecilerin yargılandığını, bazı mahkeme süreçlerinin de mahkumiyetle sonuçlandığını aktardı.

FETÖ´nün Türkiye için değil, faaliyet gösterdikleri diğer ülkeler açısından da güvenlik riski taşıyan karanlık bir küresel ağın piyonları olduğu konusunda tüm muhatapları uyardıklarını aktaran Yılmaz, şunları söyledi:

'Afrika ülkeleri, FETÖ´nün de faaliyet gösterdiği bölgelerden biridir. FETÖ´nün faaliyetleri, eğitim ve ekonomi alanında odaklanmaktadır. Bu terör örgütü, okulların yanı sıra hastaneleri, medya organlarını kamu ve özel kurumları, STK´ları bir maske kullanarak yuvalanmaktadır. Faaliyet gösterdikleri okullar, eğitim kisvesi altında terör örgütü mensuplarını istihdam etmekte ve FETÖ´nün amaçlarını yerine getirmektedir. FETÖ iltisaklı okullar, yalnızca Türkiye´nin güvenliği için değil, faaliyet gösterdikleri ülkelerin güvenliği için de bir tehdit kaynağıdır. Ancak kimisi bugün bunun farkına varır, kimisi de önümüzdeki süreçte bizzat bu söylediğimizin gerçekleşeceğini gördüğünde farkına varır. Bu nedenle dost ülkelerimiz olan siz Afrikalı muhataplarımızdan, anılan okulları FETÖ unsurlarından arındırmanızı istiyoruz. Öte yandan, Türkiye´de deşifre olan FETÖ unsurlarının yoğun şekilde Afrika ülkelerine gittiklerini, buradaki sözde masumane yapılanmaları kullanarak, Türkiye´ye yönelik kampanyaya devam ettiklerini bilmenizi isterim. Söz konusu örgütün ilişkilerimiz arasında sorun teşkil etmemesi temel arzumuzdur. FETÖ´nün ülkelerimiz arasındaki ilişkiyi zehirlemesine müsaade etmememiz gerekir.'