Bu öğretmenler dayaklık!

Alo, 147 mi?
Evet
Bir öğretmeni şikâyet edecektim!
Peki, ne yaptı öğretmen de şikâyet ediyorsunuz?
Ne yapmadı ki!
Nedir bu öğretmenin suçu, nasıl bir kişidir?

Öğrencisinin burnunu kendi mendiliyle silen kişiye ÖĞRETMEN denir. Bir köyde erkenden okula gidip, sobaları yakıp öğrencilerini sıcak yüreği ve güler yüzüyle karşılayan kişiye ÖĞRETMEN denir.

Tatilde okulda boya badana yapan kişiye ÖĞRETMEN denir.Öğrencilerinin her derdine derman arayıp gece gündüz kafa yoran kişiye ÖĞRETMEN denir.Öğrencisinin başarısıyla mutlu olup başarısızlığı ile üzülen kişiye ÖĞRETMEN denir.

Kendi ceplerinden küçük bütçe oluşturup ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veren kişiye ÖĞRETMEN denir.

Sınıfta, okulda ve hayatın içinde, her zaman her yerde ülkesi ve vatanı için heyecanla çalışan kişiye ÖĞRETMEN denir.

Bir tohumun filizlenmesini, bir fidanın boy vermesini, bir ormanın doğmasını umutla bekleyen sabır âbidesi kişiye ÖĞRETMEN denir.Tertemiz yüreklerle birlikte kalem tutan, birlikte ilk çizgiyi çizen, birlikte oyunlar oynayıp şarkılar söyleyen yüreği çocuk sevgisiyle dolu kişiye ÖĞRETMEN denir.

Sevgiyi, saygıyı, merhameti, şefkati, yardımlaşmayı, paylaşmayı, gülmeyi ve eğlenmeyi daima bir çocuk ruhuyla taşıyan ve bu değerleri çocuklara aşılayan kişiye ÖĞRETMEN denir.Çocuklarla çocuk, büyüklerle büyük olup her gönülde çiçek açan kişiye ÖĞRETMEN denir.Anne ruhuyla kucaklayan, babacan tavrıyla koruyup kollayan kişiye ÖĞRETMEN denir.

Gönül bahçemizi bahçıvan titizliğiyle güzelleştiren ve her çocuğu özelleştiren kişiye ÖĞRETMEN denir.

Yanlışları hayatımızdan çıkaran, doğruları çarparak çoğaltan, başarıyı paylaştıran kişiye ÖĞRETMEN denir.Sofrasında aşı sevgisi, aşkı ülkesi olan ve tohumda fidanı gören kişiye ÖĞRETMEN denir.

Ceyhun Atuf Kansu gibi gönülden çağrılar yapan kişiye ÖĞRETMEN denir.

“Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden, 
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.”

Üç ay tatili(!)  olan ama tatil yapmak için yeterli bütçesi olmayan, hafta sonu ve yaz dönemlerinde bile kurslarda ter akıtan emekçiye ÖĞRETMEN denir.

Öğrencilerinin her türlü haylazlığını affeden, kaybedilecek hiçbir ferdimiz yoktur anlayışı ile fedakârlık timsali olan Mahmut Hoca’ya ÖĞRETMEN denir.

Bayrağımızın dalgalandığı her yeri vatan bilip yürekleri imanla ve aşkla çarpan “Şenay Aybüke ve Necmettin” gibi nice şehitlere ÖĞRETMEN denir.

Veliler ve öğrencileri tarafından şiddete maruz kalan, yaralanan ve katledilen buna rağmen azminden ve ülküsünden taviz vermeyen kişiye ÖĞRETMEN denir.

Kulağı çekilmekle tehdit edilen, itibarı zedelenen ve şahsiyeti örselenen kişiye ÖĞRETMEN denir.

Her şeye rağmen “BEN ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM” diyen şair Nejat Sefercioğlu’nu kalbimizle dinleyelim de ÖĞRETMEN kimmiş bilelim.

Ben Hakk’a yönelen alınlarda nur,
Vatan topraklarını çevreleyen sur,
Mehmetçiğin göğsünde “iman”
Gençliğimin damarlarında “asil kan”
Bu zulme eğilmeyen baş,
Ben vatan için ağlayan gözlerde yaş,
Barışta güvercin, savaşta kartal olmak istiyorum;
Ben, öğretmen olmak istiyorum.

İşte bu ÖĞRETMEN dayak yiyor güzel ülkemde, işte bu ÖĞRETMEN kurşun yiyor!

Ali BAL / MİLAT