Dikkatinizden kaçmıyordur, son vakitlerde“DİN”i görüntü altında faaliyet gösteren kimi“SİVİL” yapılarda acayip bir haraketlilik var.

 “Alisiz Alevîler” olarak işaret ettiğimiz“PROJE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ”ne benzer yapılara dikkat!..

“Hz. Muhammed’siz İslam”ı savunan bu “KARANLIK ÖRGÜTLER”in faaliyetlerindeki tırmanışı gözden uzak tutmayalım!..

“Hadis İnkarcılığı”na dikkat kesilelim…

“Kur’an-ı, Sünnet’ten ayırmaya çalışan” yapılara!..

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni Cuma hutbesi bu konuya tahsisli, çok güzel.

Bugünkü hutbeyi can kulağı ile dinleyelim!..

Birtakım karanlık yapılar…

Sünnet’i tamamen devre dışında bırakarak, İslam’ın “hayat pratiğine” darbe indirmeye çalışan bu yapılar, 15 Temmuz darbe girişimine karşı çıkan vatan evlâtlarını bile hedef almaktalar!..

Kimisi doğrudan kimisi “ince” mesajlarla…

Darbelere karşıymışlar ama “siyaset de temiz sayılmaz” mış!..

Girin bakın, “sosyal medya” paylaşımlarına!..

Bu yapılardan bazılarının “sohbet” toplantılarında, Recep Tayyip Erdoğan’ın alaşağı edilmesinin yol ve yöntemleri üzerinde derin “istişare”lerde bulunuluyor!..

Sıkıntı sadece buralarda değil…

Bakıyorsunuz, en fazla güvenmek istediğimiz yapılarda bile “sızma” unsurlar hâlâ faaliyet gösteriyor!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadelesine en fazla destek veriyormuş gibi görünen kimi yapılarda; öyle karışık işler, öyle karışık ilişkiler var ki…

Ancak, yakından takip eden anlayabilir!..

Buralara “sızanların” etki alanları çok geniş, ilişkileri çok derin.

Öyle “kare”lere giriyorlar ki…

Hayret edersiniz!..

Bazı gerçekleri çok iyi gören ve bilen kimi kamu görevlileri bir “mekanizma”nın kendilerini devre dışında bırakmasından şikâyet ediyorlar.

Bu “mekanizma”lar her daim iş başındadır.

Gerçekleri zamanında göstermek isteyen görevlilerin sesleri, solukları, irtibatları “sofistike”yöntemlerle kesilir!..

Gerçekleri göstermek isteyen sivil toplum yöneticileri, “gerçek aydınlar” da ince ince doğranır!..

Mesele, mesele içinde…

Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş ile iki saatlik sohbetimizde, FETÖ’nün yaman tezgâhlarından biri daha gündeme geldi:

FETÖ, malûmlarınız olduğu üzere başından beri, “Tayyip Erdoğan, önce bizi sonra da diğer cemaatleri bitirmeyi hedefliyor!” yalanıyla algı oluşturmaya çalıştırıyor.

Öte yandan;

 “28 Şubat Zihniyeti” de,  “FETÖ Gündemi”ni fırsat bilerek,  bütün “Cemaat”leri aynı kaba yerleştiriyor ve hepsinin “ortadan kaldırılması” gerektiğini savunuyor!..

“Gizli ajandaları” olmayan “hayırlı” yapılarımızı da birer “tehdit unsuru” olarak işaret eden bu zihniyet için önemli olan, Recep Tayyip Erdoğan’ın ne pahasına olursa olsun alaşağı edilmesi!..

“Devlet”i “sapla samanı birbirine karıştırmak” gibi bir yanlışa itebilirlerse…

“Amaçlarına ulaşma” yolunda çok büyük bir adım atmış olacaklar!..

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş, FETÖ’nün “Bütün Cemaatler Tehdit Altında”ymış gibi bir algı oluşturmak istediğinin altını çizdiği basın mensupları ile buluşmasında, bu oyuna gelinmemesi gerektiğini…

Kurum olarak bu konuda çok hassas ve dikkatli olduklarını belirtti.

Bu güzel…

İlgili bütün Devlet Kurumları bu bilinçte olmalı!..

“Hayırlı” faaliyetlerde bulunan “Cemaat”ler de, “sızma”lara engel olmak için kılı kırk değil, kırk bin yarmalı!..

Bıçak sırtındayız…

Sınırlarımızın dibinde çok büyük bir “savaş”ın içerisindeyiz.

Süreç çok zorlu, çok sarsıcı gelişmeler gebe!..

Uğraştığımız sadece “alenî terör örgütleri” olsa buna elbette “savaş” demek doğru olmazdı ama…

Varlığımızı, bütünlüğümüzü doğrudan hedef alan devletler var ve şu anda biz, gerçekten de savaş halindeyiz!..

Bizi cephede yenemeyecekleri âşikâr, onun için bünyeye yükleniyorlar…

En hassas noktamız da buralarda; Din-Diyanet alanlarında…

Devlet’imiz, bir yandan “Cemaat”leşmeyi “gizli ajandalarının” manivelâsı olarak kullanan“Dini görünümlü şer odakları” ile mücadele ederken…

Diğer yandan da…

“İrfan Merkezleri” niteliğindeki “hayır müesseselerimizi” teşvik edecek “Harekât Plânı”nı uygulamaya koymalıdır…

Derhal!..

Serdar ARSEVEN / MİLAT