Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Ekim'deki Üsküdar-Çekmeköy metro hattı açılışında halka hitap ederken “Cemal Kaşıkçı olayını salı günü daha farklı anlatacağım' diyerek tüm gözleri üzerine çekmişti.

Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmak istiyorum. Öncelikle merhum Kaşıkçı'ya Allah'tan rahmet, ailesine ve Suudi Arabistan halkına başsağlığı diliyorum. Cemal Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'na gidiyor. Kaşıkçı'nın ziyaretinin cinayeti planlayan ekibe haber verildiği ortaya çıkıyor. 1 Ekim tarihinde saat 16:30'da operasyondan bir gün önce. 3 kişilik bir ekip İstanbul'a geliyor. Başkonsolosluktan bir başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova'da keşif çalışmaları yapıyor. 2 Ekim saat 13:45'te 3 kişilik bir diğer ekip İstanbul'a geliyor. Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik ekip de bir başka otele gidiyor. 15 kişilik bu ekip sabah 09:50 ile 11:00 saatleri arasında ayrı ayrı gelip başkonsolosluğunda buluşuyor. Kamera sistemindeki hard disk sökülüyor.

Aynı gün erken saatlerde Londra'dan İstanbul'a dönen Kaşıkçı, 13.08'de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonr da bir daha kendisinden haber alınamıyor. Akşam saat 17:50 ülkemiz resmi makamlarına nişanlısı tarafından Kaşıkçı'nın alı konduğu veya başına kötü bir şey geldiğine yönelik başvuru yapılıyor. Emniyetin ilgili birimleri hemen tahkikat başlatıyor. Kameraların incelenince Kaşıkçı'nın konsolosluktan çıkmadığı görülüyor. 

Araştırma ve soruşturma derinleştikçe çok ilginç bilgilere ulaşılıyor. Öncelikle cinayetin olduğu günün arifesinden başlayarak çeşitli uçaklarla 15 Suudi güvenlikçi ve adli tıpçının geldiği görülüyor. Kıyafeti, gözlüğü ve sakalıyla Cemal Kaşıkçı'ya benzetilmeye çalışılan bir kişi ve diğer şahsın da tarifeli uçakla Riyad'a gittikleri ortaya çıkıyor. Suudi Arabistan yönetimi ise 4 Ekim'de yaptığı açıklamayla Kaşıkçı'nın öldürülmesiyle ilgili iddiaları tümüyle reddediyor. Başkonsolos 6 Ekim'de Reuters muhabirini konsolosluğa davet edip lakayıt bir havada kendini savunuyor.

Önce bazı şeyleri sormak ve cevabını aramak zorundayız. Çünkü bu olay İstanbul'da cereyan ediyor. Bunu sorgulamak hakkımızdır. Meselenin üzerindeki sis bulutu kalkmaya başladıkça diğer ülkeler harekete geçti. Biz de bu olay karşısında sessiz kalmayacağımızı ifade ettik. Kimseyi haksız yere zan altında bırakmamak için soruşturmanın sonucunu bekledik.