Ajanskamu-Özel Haber

Çalışan kesimin önemli bir bölümünü oluşturan memurların yoksulluk sınırının altında bir maaşla çalıştığı, 2020’ye bir ay kala asgari ücretin tevafuk olsa gerek 2.020 TL olduğu bir süreci yaşıyoruz.

Sosyal medyadan hanedanlık törenlerini andıran mevlit programları takılıyor gözümüze… Organizasyonu yapanların toplumsal aidiyeti muhafazakâr camiayı silkeliyor adeta. İsrafı, şatafatı, sonradan görmeliği, pespayeliği gözümüze sokan görüntüler utandırıyor. Ardından peş peşe gelen, başımızı önümüze düşüren, başkaları adına utandıran diğer görüntüler… Adeta muhafazakârlığın ahlaki konkordatosunun ilanı gibi. Muhafazakârlığın kıyısında yaşanan bu sefaletin nasıl bir asaleti var ki biz göremedik. Yaşananlar olsa olsa sefaletin asaleti olur.

Sonra, muhafazakâr camiaya aidiyet bağı bilinen kimi kişi ve kurumların absürtlüklerinin sosyal medya ve internet medyasında haber olmasını eleştiriyor bir zatı muhterem. Örneğin, 10 Kasım törenlerinde yaşanan yok secde etti. Hayır, tam olarak secde sayılmazdı; kade-i ahire idi (konu ile alakalı olarak Eski Mv Aydın Ünal’ın kullandığı tabir) tartışmalarının iyi niyetten yoksun olduğu vurgulanıyor. Kendi aidiyetlerimizi, kişisel bağlarımızı put yapmanın bizi nasıl körleştirdiğini gösteriyor bütün bunlar…

Şirk ne zaman hafif bir kusur oldu ki, hafif bir kusur olarak adlandırılabiliyor.

Bir aşırılık ve akıl tutulması yaşanıyormuş. Akıl tutulması değil olay, ay ortasında cüzdan tutulması yaşayanlara karşı 15 bin TL'lik maaş alanların her yasal olanın helal olmadığını anlamak istememesinden kaynaklı bir vicdan tutulması yaşanıyor asıl.

Liyakatin, ahlakın, erdemin, vefanın cellatları kimlerdir diye bir anket yapılsa eğitim camiasında sonuç ne çıkar acaba?

İntihar eden Saadet öğretmenin kaderini pamuk ipliğine bağlama cüretini kendinde görenlere kim ya da kimler referans oldu?

Öğretmen sadece fiziki şiddete maruz kalmamaktadır. Ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, sosyal şiddet, mobing, sendikal baskı, liyakatsizlik baskısı gibi şiddet türlerine de maruz kalmaktalar öğretmenlerimiz.

Korkmayın! Bunları da söyleyin cesurca.

Sendikaların ekonomik şiddeti bir kenara bırakıp fiziki şiddetin arkasına sığınarak yoldan geçenlerin bakmasıyla dahi 200 kişiyi bulabilecekleri basın açıklamasını konuşalım.

Ay sonunu getiremeyen memurların estetik, botoks, dudak dolgu, epilasyon, kıl, tüy sorunlarını konuşalım isterseniz. Estetik, makyaj filan yaşanan çürümüşlüğü kapatmaya yetecekse hep beraber estetik yaptıralım olsun bitsin.

Tüm bu yaşananlara neresinden bakarsanız bakın… Rüküşlüğün, kokuşmuşluğun, çürümenin estetiğidir, estetize edilmesidir şahit olduklarımız.

www.ajanskamu.net